Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Eylül '12

 
Kategori
Futbol
 

Finansal Fair-Play'in detayları

UEFA’nın finansal fair-play (FFP) kuralları Avrupa’da futbol gündemine son derece hızlı bir şekilde girdi. Zira bu konu kulüplerin birçoğunu önemli önlemler almak zorunda bırakırken UEFA da her fırsatta bu işi ne denli ciddiyetle ele aldığının ipuçlarını veriyor. Türkiye’de bugün, özellikle medya bünyesinde konu ile ilgili yeterli bilinç oluşmuş olmasa da bu konunun ilerleyen günlerde spor programları ve taraftar sohbetlerinde, bugün olduğundan çok daha fazla yer bulacağına eminim.

FFP düzenlemeleri denince akla ilk ve genel olarak kulüplerin sportif faaliyetlerinden olan gelirleri ve giderlerinin birbirine denk olması geliyor. Ancak geçtiğimiz günlerde UEFA’nın, aralarında Fenerbahçe ve Eskişehirspor’un da bulunduğu yirmi üç takıma “ödül paralarını ödememe” yaptırımı uygulayacağını duyurması konunun sadece finansal açıdan başabaş noktasına ulaşmaktan ibaret olmadığını gösterdi.

 Söz konusu yirmi üç takıma UEFA’nın finansal yaptırım uyarısının nedeni bu kulüplerin geçmiş yıllara ilişkin ödenmemiş borçları oldu. Bu borçların devlete olan vergi veya sosyal güvenlik borcu, oyunculara ödenmeyen transfer taksitleri veya kulübün kendi çalışanına ödemekte geciktiği ücretler olması FFP kuralları açısından hiç önemli değil zira bu gecikmeli borçların her biri UEFA’nın FFP düğmesine basması için yeterli.

Medyada, Fenerbahçe’nin FFP radarına yakalanmasının nedeninin Bilica’ya ödemekte gecikilen ücret olduğu bilgisi yer aldı ama listede yer alan diğer kulüplerin işi Fenerbahçe kadar kolay değil. Örneğin Avrupa Ligi ve Süper Kupa şampiyonu Atletico Madrid yaklaşık 300 milyon liralık vergi ve sosyal güvenlik pirimi borcu nedeniyle kara listede. İspanyol medyası, Falcao’nun takımın hükümet ile bir anlaşma yaptığını ve hazineye %4.5 faizle, yıllık yaklaşık 40 milyon lira ödemeyi kabul ettiğine dair haberler yaptı. Bu hesaba göre Madrid ekibinin borcunu temizlemesi neredeyse on yıl alacak ve UEFA’nın bu denli uzun süreye sıcak bakıp bakmayacağı da ayrı bir tartışma konusu; hatta şahsi fikrim UEFA’nın söz konusu borcun daha kısa bir sürede ödenmesini isteyeceği yönünde.

FFP kurallarının bir diğer önemli noktası da yaptırımları. Yine genel anlamda “Avrupa kupalarından men” olarak bilinen yaptırımların, ödül paralarının temlik edilmesi ile sadece Avrupa vizesi alamamaktan ibaret olmadığı anlaşıldı. Aslında FFP düzenlemelerinin tam sekiz yaptırımı var ve bunlar en hafifinden en ağırına doğru şu şekilde:

  • Uyarı
  • Para cezası
  • Puan slime
  • Avrupa kupalarından alınacak paranın kesilmesi
  • Yeni oyuncuların Avrupa kupalarında oynamasına izin verilmemesi
  • Avrupa kupası için bildirilen oyuncu sayısında kısıtlama
  • Mevcut bir turnuvadan ihraç
  • Gelecek turnuvalardan men

Fenerbahçe ve Eskişehirspor’un da aralarında bulunduğu yirmi üç kulübün dördüncü dereceden bir ceza almış olması UEFA’nın gecikmiş borçlar konusunu ne derece önemsediğinin bir göstergesi.

Sonuç olarak nasıl futbol sadece futbol değilse, FFP kuralları da sadece gelir ve gider arasında bir denge kurmaktan ibaret değil. UEFA’nın FFP düzenlemeleri ile ulaşmaya çalıştığı nokta kulüplerin her açıdan asgari bir mali disiplini yakalamasını sağlamak ve bugün geldiğimiz noktada, özellikle de Platini ve arkadaşlarının bu konudaki kararlılıkları dikkate alındığında, FFP’nin sadece Fenerbahçe ve Eskişehirspor değil istisnasız her kulübümüz için ajandanın ilk maddesi olması şart.

 
Toplam blog
: 788
: 1417
Kayıt tarihi
: 11.11.07
 
 

Çoğu çocuk gibi ben de futbolcu olmak istedim, olmadı. Bu oyundan kopmamak adına üniversite yılla..