Fırtına öncesi sessizlik! Operasyon ne zaman? Kazanan kim olur?

Birkaç gün önce televizyonda bir film izledim.

Köpekbalığı istilası diye…

Filmde; fırtına ile birlikte denizde oluşan dev dalgalar kıyıları vuruyor. Kabaran dalgalarla sahile akım eden köpekbalıkları yerleşim birimleri arasında yüzüyorlar ve gördükleri her canlıya saldırıp parçalıyorlar.

Kurtulmak isteyenler, daha yükseğe çıkmak için çabalıyorlar.

Yani kimse okyanus ötesine elçi falan göndermiyor!..

Okyanus ötesinin sözcüleri son günlerde bir fırtınada bahsediyorlar…

Ancak kesin tarih veremiyorlar. Yani göreceli bir zaman diliminden bahsediyorlar. Verilen günlerden birisi geride kaldı. Ses yok!

Geriye kaldı Japonya dönüşü. 

Tıpkı Köpekbalıklarını sahile, mahalle aralarına atan dev dalgaları yaratan fırtına gibi büyük bir fırtına bekliyoruz... 

İçimizden de, aman dikkat, kasırga olmasın diye dua(!) ediyoruz.

Maazallah, öylesine bir kasırgada her şey ortalığa saçılıverir!

Yok, yok bir şey olmaz mı diyorsunuz?

O zaman siz şöyle düşünüyorsunuz: Herkes birbirini çok iyi tanıyor! Ülkenin bu hale gelmesinde herkesin büyük katkısı(!) var.

Şimdi akıllara takılan soru şu: Cin şişeden çıkar mı? 

Bence çıkmaz…

Onlar anlaşırlar, geçmişi unuturlar... 

Olan üç beş savcıya, polislere olur! 

Su akar yolunu bulur, gemi yol alır, yerel seçimler yapılır, oylar alınır, bugünler unutulur! 

Öyle mi olur! 

Olur olmasına da iş işten geçti mi orası belli değil! 

Kim ne derse desin, Erdoğan dik duruyor, boyun eğeceğe benzemiyor. 

Peki, kim dize gelir? 

Bence cemaat gelir, iktidar ise yara alır!

Bu arada şu söylemlerin gittikçe etkisini kaybettiğini de görüyoruz.

Dış mihraklar, iç mihraklar... 

Büyüyen ve kalkınan Türkiye’nin önüne kurulan tuzaklar; ABD, İsrail uzantısı güçler. 

Faiz lobisi! 

700 bin liralık saatler, özel uçakla umreye gidiş ve dönüşler! 

Bakan oğlunun evinden çıkan insan boyundaki çelik kasalar, para sayma makineleri ve mangırlar... 

Ayakkabı kutusunun içine gizlenmiş milyon dolarcıklar... 

Gözaltılar, tutuklamalar, bakanları görevden almalar, mitingler. 

Paralel devlet, çeteler…

İnler…

Cinler…