Foçalı Jennifer Lopez

“<ı>Dursun, ne vereceksin bugün bana?” dedim, ışıl ışıl yanan derya kuzularına bakarken.

“<ı>Aydın Abi, bu akşam sana Jennifer Lopez verecem, al git evine, bak keyfine” dedi sırıtarak.

“<ı>Oğlum, dur yengen duyacak şimdi, papaz etme bizi akşam akşam, ne Jennifer’ı, ne Lopez’i?” derken emektar balıkçıma, altından ne çıkacak bu muhabbetin diye meraklanmaya da başladım.

Meğerse bizim Dursun’un Jennifer Lopez dediği; güzel İzmir’imin, canım Foça’nın meşhur balıklarından biri olan “gopez”lermiş. Pazarlamada gelinen son nokta diye düşündüm içimden. Kılçığıyla meşhur gopezi, kalçasıyla meşhur Lopez’le özdeşleştir, sat müşteriye!

Uyar mı, uymaz mı tartışılır tabi ama bu gopez de enteresan bir Ege balığıdır aslında. Ege dediysem, en büyük hayat alanlarından biri, boydan boya Doğu Atlantik kıyılarıdır. Ülkemizde ise İzmir-Foça arasında bolca bulunur, avlanır, yenir. Latin Jennifer Lopez ile Foçalı gopez. Vallahi ben, bizim Dursun’un yalancısıyım.

Gopezin eti lastik gibidir, küçük balıklar kategorisindeki diğerlerine göre daha yağlı ama en az onlar kadar kılçıklıdır. Dip balığı değildir. Kıyılara yakın yaşar. Özellikle geceleri sürü halinde deniz üzerine doğru çıkar ve beslenirler. Gopez avlamak için gece hayatına düşkün olmak gerekir yani. Küçük ama kendisinden beklenmeyecek şekilde de güçlü bir balıktır. Oltaya takıldığında öyle güçlü çeker ki misinayı, sanırsınız beş kiloluk balık yakaladınız. Bu fasıldan bir şeyler tutturdun galiba Dursun...

Otuz altı santime kadar büyüdükleri görülür ama bu büyüklükte gopezi her zaman bulamazsınız. Yirmi beş santimden üzeri idealdir, yenir. İçinde bulunduğumuz bu mevsim, gopezin yağlanmaya başladığı mevsim olması hasebiyle, etinin en leziz olduğu dönemdir. Haklısın Dursun.

Gopezi kendiniz yakaladıysanız, ya da benim gibi sonuna dek güvenebileceğiniz emektar bir balıkçınız varsa, tazeliğinden şüphe etmeyeceğiniz bu balığı en iyi pişirme yöntemi; biraz garip gelecek ama mantı usulü, sarımsaklı yoğurtlu gopez tavadır.

Kimileri fırında da yapıyor ama benim buradaki sarsılmaz prensibim, küçük balığın tava balığı olduğudur. Fırında hamsiyi müstesna tutarak tabi.

Çok kızgın yağda, mümkünse tereyağında, iyice çıtır olacak şekilde, gopezlerinizi kızartarak başlayabilirsiniz işe. Küçük bir not, gopez normalde yağlı bir balık olduğundan sığ kızartma yapmanızı öneririm. Derin kızartma yapacak olursanız, balık ağırlaşabilir, işin tadı kaçar. Ne gibi? Tıpkı çinekop gibi.

Nar gibi kızarmış balıklarınızı servis tabağına aldıktan sonra, hazırlamış olduğunuz hafif sarımsaklı yoğurdu üzerine boca ediniz. Yoğurdun üzerine de yine tereyağında kırmızı pul biber yapıp gezdiriniz. Son olarak üzerlerine kekik, karabiber, fesleğen ekip; ince kıyılmış taze dal maydanozları da ilave ettiğinizde, o beğenmediğiniz gopezler,
vallahi Jennifer Lopez’e taş çıkartacak noktaya gelmiştir bile.

Hay aklınla bin yaşa be Dursunum...

@Geçen sene bugün "Dokuz Ay Öncesinden 'Güncel' Bir Yazı": http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=73151

@Geçen sene bugün "Sene Seksen Sekiz, Türkkuşu'nda Sekiz Gün": http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=73150

@İki sene önce bugün "Leyla, Mecnun'un Nesiydi Sahi?": http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=11923