Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ocak '13

 
Kategori
Tiyatro
 

Fogem ve folklorik bir oyun "Kız mı, erkek mi?"

Fogem ve folklorik bir oyun "Kız mı, erkek mi?"
 

FOGEM 'KIZ MI ERKEK Mİ?' oyundan bir sahne


İsmihan YORGANCI

Kaynaklara göre; Halk bilimi veya folklor, bir ülkede veya bölgede yaşayan halkın kültür ürünlerini, sözlü edebiyatını, geleneklerini, törelerini, inançlarını, mutfağını, müziğini, oyunlarını, halk hekimliğini inceleyerek bunların birbirleriyle ilişkilerini belirten, kaynak, evrim, yayılım, değişim, etkileşim ve bunun gibi sorunlarını çözmeye, sonuç, kural, kuram ve yasaları bulmaya çalışan bilim dalıdır.

‘Halk bilimi’,  Arapça kökenli bir sözcük olan halkve Türkçe bilim sözcüklerinin bir tamlama oluşturmasıyla ortaya çıkmıştır. Halk arasında ‘folklor’ kelimesi ‘halk oyunları’ olarak algılana gelmiştir. Fakat bu algı yanlıştır. Çünkü en basit haliyle folklor, halkla ilgilenen bilim anlamındadır ki, ‘Folklor’ terimi  Türkçe'yeFransızca'dan geçmiş olup, folk (halk) ve lore (bilgi)'den gelmektedir. Bu bağlamda folklor sözcüğü ‘halk müziği’, ‘halk dansı’, ‘halk tiyatrosu’ gibi halkla ilgili yaşama ışık tutanı ifade etmektedir. 

Halk bilimi yani folklor, Halkların tarih boyunca bir birleriyle siyasi, sosyal, ticari yaşamları çerçevesinde oluşturdukları kültürel ilişkilerini araştırdığı gibi bu yaşantıdan hâsıl olan kültürü araştırmak, gün ışığına çıkarmak ve gelecek kuşaklara miras olarak bırakmakla da yükümlüdür.

Geçenlerde bu yükümlülük bilinciyle hazırlanmış bir oyun izledim. Kız mı Erkek mi? Oyunu son zamanlarda izlediğim tam da yaşadığım topluma kendime yabancılaşma riski taşıdığım bir zamandımdı; beni kendime getiren bir oyun oldu. Ben de bir köy çocuğu olduğumdan mı? Yoksa geleneksel büyütüldüğümden mi bilmem ama…  Kıbrıs Türk Halkı olarak hangimiz hamile bir kadın gördüğümüzde ‘acaba bebeğin cinsi ne dir?’ diye merak edip sormadık… Yüzünüzdeki gülücükle verdiğiniz cevabı duyar gibiyim… ‘Hem merak ederik… Hem da sorarık’. Peki hangimizin evinde kız mı olsun erkek mi? Sorgulaması yaşanmaz? Buna ben cevap vereyim; hepimizin. Fakat Kıbrıs Türk Toplumunda bu sorgulama bir farkla son bulur çoğu zaman… ‘Ayıpsız zamansız olsun da farketmez’ her ne kadar şu ‘zamansız’ kelimesi zamanla ‘zararsız’ kelimesinin halk dilinde söylene söylene değişime uğramasıyla bu hale gelse de bu halkın ne kadar çok hümanist bir yaklaşımla yuva kurduğunun belirtisi değil midir?     

Bu haftaki yazımı yazma nedenim ‘Kız mı Erkek mi?’ sorgulamasının ürünü… 10 Ocak akşam sekizde Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezi salonunda Lefkoşa Folklor ve Gençlik Merkezi Derneği (FOGEM)’nin sahneye koyduğu Folklorik Tiyatro tadında ‘Kız mı Erkek mi?’ oyununu izledim. Oyunu derneğin de başkanı olan Selahi Döşemeci yazdı. Sahneye Bostancı Gençlik Merkezi sorumlusu ve Dördüncü Duvar Kültür ve Düşünce Derneği kurucusu ve başkanı olan Osman Bulun yönetti. Osman Bulun aynı zamanda Bostancı Gençlik Merkezi Halk Müziği Korosu'nun kurucularından ve ekibin müzik şefi. Selahi Döşemeci eğitimci kimliğinin yanında yıllardır Halk danslarında oynamakta ve halk dansları öğretmenliği yapmakta.

Oyunda; Neval Bektaşi Tuğberk (Ayşe), Edip Barbaros (Hasan), Selen Ergüven (Hatice, anne), Tanur Sıddık (Cemaliye, gaynana), Hüseyin Kozok (Ahmet, baba), Kürşat Köseoğlu (Durmuş, gaynata), İlke Yöncü (Fatma), İmge Arabi (Emine, ebe), Safure Deniz (Kezban), Cemal Döşemeci, Faysal Sadıkoğlu, Mehmet Bayraktar, Özkul Yaşın, Seyit Sönmez, Taygun Hacıarif, Üney Bensel, ınar Bayboros, İşve Yöncü, Mine Kaymakzade, Peral Bayramoğlu, Seçil Özkerimler Barbaros başarılı bir oyunculukla rol aldılar. Oyunda anlatıcı görevini Sevim Döşemeci başarıyla yürütürken, Ses ve ışık görevini Necat Demirkent üstlendi.

Oyunun kurgusuna gelecek olursak… Oyunun epizotlarla ilerleyen olay dizisi bir anlatıcı yardımıyla bir birine bağlanmış; aynı zamanda bu bağlanma zaman akışını olayların birbirine bağlanışını kolaylaştırmış. Halkı oyunundan uzaklaştıran bir yabancılaştırma efekti olarak da doğru bir efekt olarak kullanılmıştır. Ancak ben oyun metni sağlamasını yaparken anlatıcı olmasa da olabilecek bir kurguya sahip oyunun kendi bütünselliği içinde kullanılmasını tercih ederdim. Sahne geçişlerine yardımcı olan müzik ve ışık zaten anlatıcının görevini yapmaktaydı. Tiyatro kolektifliği ile çoğu sanattan daha işlevsel ve kullanışlı bir sanat olmakla beraber, fuzuli kullanılacak hiçbir materyale, söze açık değildir. Söz bağlamında Kıbrıs ağzının oyuncular tarafından dozunda, dengeli kullanımı, yapaylıktan uzak keyifli bir seyir zevki verirken, oyun yazarının sözcükleri yazarken kullandığı  halk dili de buna yardımcı olmuştur. Dekordaki sadelik ve gerçeğe uygunluk oyunun örgüsündeki sahne değişimleri başarılı bir şekilde gerçekleştirilirken, kostümlerin kendi zamanı içindeki uygulamaları başarılı idi.

Kıbrıs Türk Halkının geleneksel yaşamına ışık tutan Kız mı Erkek mi? Oyunu bilimsel anlamda iyi incelenmiş, gözlemlenmiş doğru yorumlanarak oynanmış, müzikleri ve danslarıyla bir halk kültürünü yansıtan öğretici yanıyla da başarılı bir oyun niteliği taşımakta. Keşke herkes izleye bilseydi diyeceğim ama ben de oyunun son gösterimini izlemişim. Geçen yıldan başlayan oyun gösterimleri şehirlerde oynanarak iki bin seyirciye ulaşmış. Ancak oyun özelikle kırsal kesimlerde de turneler yaparak halk ile buluşması gereken bir oyun. Dünyaya gelecek bebenin içinde bulunduğu halk tarafından nasıl karşılandığının serüveni olan bu hikayenin devamının geleceği oyunun sonunda ‘Sünnetinde de görüşmek umuduyla’ sözcükleriyle kendini açık ederken, ben de devamının gelmesini diliyorum.

 
Toplam blog
: 29
: 628
Kayıt tarihi
: 03.01.12
 
 

Tiyatro Sanatına gönül vermiş, içinde yaşadığım topluma yazarak hizmet etmeyi seçmiş sanatın bir ..