Fransız Ermeni Devrimi 2012

Ülke olarak diplomasiyi bilmediğimiz kendimizi haklı olmamıza rağmen savunamadığımız bir kez daha ortaya çıktı. Fransa’da Ermeni soykırımını inkar etmeyi suç sayan yasa geçti.

Biz ülke olarak sadece hindi gibi kabardığımızla kaldık.

Bu tip olaylarda uluslar arası arenada sürekli olarak laf söyleyip icraat yapamamak sıkıntısı ile karşı karşıya kalıyoruz.

Burada pek çok faktör olmasına rağmen, esas mesele bizim diplomasiyi ve lobiciliği bilmememiz.

Ermeni soykırımı ile ilgili olarak tüm dünyada 100.000’den fazla kitap ya da makale basıldığı ifade edilirken biz de karşı tez olarak en fazla 100 kitap 100’de makale olsun topla 200 basılı yayın olunca, aslında pek laf söyleyecek bir konu kalmıyor geriye.

Bizim devlet ya da askeri arşivlerimizde Ermenilerin yaptığı vahşetle ilgili resimler ve dokümanlar gün yüzüne çıkmıyor, araştırıcılara verilmiyor.

Sonuç, Fransızlar seçimde galibiyet için yasa çıkarıyor, ermeni lobisi çalışıyor, Yahudi lobisi çalışıyor.

Bu tip lobiler her ülkede aktif rol üstleniyor ve devlet yönetiminde etkin rol oynuyorlar.

Türk lobisi diye bir kavram yok.

Rum lobisi bile Avrupa’da ve ABD’de etkin ve etkili iken, Türk lobisi diye bir kavram yok dünyada.

Fransız mallarına boykot ise gereksiz bir tartışma.

Çünkü Fransızlar başta otomotiv ve yan sanayi olmak önemli pek çok stratejik konuda ülkemizde yatırım yapıp ipleri ellerine almışlar.

Boykot yapılsa bile etkinliği az olur, sonuç vermez.

Olan Fransa’da gurbette yaşayan ve dünyanın her yerinde kendini sürekli olarak yalnız hisseden ve soyu Türk olanlara olur.