Futbol' da medya kışkırtması

Ülkemizin en büyük sektörlerinden birisi futbol. Milyon dolarlar havada uçuşuyor. Transferler, derbiler vs.vs. Hal böyle olunca tüm kesimlerin iştahını kabartıyor futbol sektörü. Özerk bir kurum olan Futbol federasyonu üzerinde oyunlar oynanıyor, kavgalar çıkıyor, tartışmalar yapılıyor.
Bu oyunlarda en büyük aracı kurum medya. Tam bir haftadır medya kuruluşları GS-FB derbisi için yorumlar yapıyorlar. "GS taraftarı FB'yi alkışlasın", "FB Ali Sami Yen'e bayrak dikecek", "Biz UEFA kupasını aldığımızda onlar bizi alkışladı mı?", "GS Şampiyonun elini sıkmalı" vb. bir çok haberler yapıldı, tartışmalar sürdü. Sonuç ne oldu? Kışkırtmalar meyvesini verdi ve GS tarihinde kara bir leke olarak kalacak işler yapıldı.
Ben bir Beşiktaş taraftarıyım. Ama ülkemde spor adına yapılan bu haraketlerden utanç duyuyorum. Bunu yapan hangi takım taraftarı olursa olsun haksızdır. Ama taraftar topluluk psikolojisi ile hareket eder. Kulaktan dolma bilgiler, çok değişik şekillerde yayılılır. İnsanlar çok kolay yapmayacakları işlere girişebilir. Burda ortamı sakin tutması gereken yöneticiler ve medyadır. Ama bizim ülkemizde ortamı daha çok geren yöneticiler ve medya oluyor. GS taraftarını 1 haftadır kışkırtarak bu olaylara neden oldular kanımca. Yanlış anlaşılmasın. Ben olayları haklı görmüyorum. Olayların geri planındaki toplum psikolojisini anlatmaya çalışıyorum.
Bizler zaten toplumca kaybetmeyi sevmeyiz. Kaybedince bahaneler bulur, çamurlar atar, çirkefliklere başvururuz. Daha geçen haftalarda kupa kaybeden FB aynı şeyleri yapmadı mı? Geçmiş yıllarda BJK'liler farklı mı hareket etti? Kaybetmeyi ve kazananı tebrik etmeyi öğrenmemiz biraz zaman alacak gibi...
Diğer konu siyasetçiler. Şahsen ben ülkemizin Başbakanının, çıkıp kendi taraftarı olan bir takımı savunmak namına, Futbol Federasyonu'nu zan altına sokmasını çok yadırgadım. Futbola karışmayan bir siyaset kalmıştı, tebrikler onu da başardılar.

Tekrar hatırlatıyorum. Bunun ismi futbol. Bu bir spor. Bu bir oyun. Kirletmeyelim...