Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Nisan '09

 
Kategori
Futbol
 

Futbol İstiyoruz

Futbol İstiyoruz
 

“Sahada yumruklar konuşuyor, atmosfer gergin, taraftarlar çok sinirli ve bir tanesi sahaya giriyor, vs…” TRT’den Erdoğan Arıkan canlı olarak böyle aktarıyor derbinin son dakikalarını.

Ne kadar utanç verici! Tam bir asır geçmiş üzerinden ilk rekabetin. Sözde ezeli rekabet - ebedi dostluk var. Son yıllarda dostluk adına bir şeyler gören var mı?

Futbolcuların sertliği, agresifliği, stresi son derece yüksek. Kaybeden havlu atacak, sezonu kapatacak şeklinde derbiye hazırlanıyor Türkiye. En azından medyadan yansıyan bunlar. Hakem Fırat Aydınus, son yılların derbi profesörlerinden. Kimi hakemi suçluyor, pozisyonlarda sert müdahalelere kayıtsız kaldı diye. Selçuk’u ve/veya Sabri’yi atsaydı oyundan, değişir miydi maç? Sanmıyorum… Oyuncular gol atmaktan çok, kavga etmeye çıkmışlardı sahaya.

Peki şu söyleme ne demeli: “Milli takımdan arkadaşlar, birbirlerine vuruyorlar.” Maçtan sonra televizyonlarda bu hava yaratılıyor. Anlamsız… Ne yani, milli takımda beraber olmayanlar kavga edebilir mi!

Futbol maçıydı oynanan; ama gecede futbol adına bir şeyler konuşulmuyordu. Gerçi, konuşulacak bir futbol da yoktu sahada. Paraların konuştuğu takımlarda, futbolu konuşulacak topçu yoktu nerdeyse.

Aradan iki gün geçiyor. İki İngiliz takımı Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final oynuyor. İlk maça bakıyoruz, Chelsea deplasmanda 3-1 kazanmış. Liverpool’un işi zor, en az 3 gol atmalı.

Kırmızılar 2 gol bulup şahlanmışken Hiddink oyuna müdahale ediyor. Çok değil iki yıl önce derbimizde izlediğimiz Anelka oyuna giriyor. Maviler toparlanıyor ve ilk yarı böyle bitiyor. İkinci yarıda 2 golle rahatlayan Maviler 76. dakikada 3. golü de Lampard’la bulunca yayıncı kuruluşun ilginç spikeri başlıyor maçı bitirmeye. Yetmiyor Benitez’in yapacağı değişiklikle dalga geçiyor, dünyanın belki de 1 numaralı taktisyeninin değişiklik için oyuncusunu yanına çağırmasına “sohbet edecek galiba” şeklinde yorum yaparak iyice saçmalıyor. Liverpool ikinci değişikliğin ardından üst üste 2 gol bulup 4-3 öne geçince spiker bu sefer ilk yarıdaki gibi “İstanbul ruhu” diye sayıklamaya başlıyor. Doğal olarak futbolseverler tekrar heyecanlanıyor, Liverpool’a 1 gol gerekirken perdeyi Anelka’nın asistiyle kendi adına ikinci golünü atan kaptan Lampard kapatıyor. (Esas kaptan Terry kulübede takım elbisesiyle oturuyordu.) Diğer yanda kaptanı Gerrard’ı arayan Liverpool skor 4-4 iken bir gole daha imza atacakken, Essien topu çizgiden başarıyla çıkarıyor.

Maçın son düdüğüyle iki takım da alkışı hak ediyor. Spikerin lakayt, ukalaca saçmalamalarına rağmen bir futbol dersi sunuyorlar bize. Böylece iki gün önceki sözde derbiyi unutuyoruz. Dileklerimiz bir dahaki FB - GS maçının futbol dolu olması yönündeyken, teşekkürlerimizi gecenin yıldızları hakem Cantalejo’ya, başarılı hocalar Hiddink’e ve Benitez’e, Chelsea’ye ve Liverpool’a iletiyoruz…

 
Toplam blog
: 6
: 514
Kayıt tarihi
: 03.01.09
 
 

İstanbul'da doğdum ve 21 yıldır aynı semtte yaşıyorum. Farklı bakış açılarını ve görüşleri gündeme t..