Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Nisan '13

 
Kategori
Futbol
 

Futbolun akil adamları

Memleket meseleleri önemlidir. Hele ki; topyekûn bir konuya odaklanıldıysa çok daha önemlidir. Neredeyse koca bir aydır “akil adam” muhabbetine gark olmuş durumdayız. Önce isimler atıldı ortaya, ardında da listeler. Şu varmış, bu yokmuş. Şu kabul etmiş, bu reddetmiş…

İtiraf edeyim, ilk başta kafam karışmıştı. Zira akillerin neden “adam” sıfatıyla arandığını anlayamadım. Aralarına birkaç kadın serpiştirilmişti ama buna rağmen bahsedilen grubun adı resmen “adam“ durumundaydı. Tamam, yine her gün 3-5 kadın cinayeti işlenedursun ama en azından idareten de olsa “akil insan” ya da “akil vatandaş” gibi isimler seçilebilirdi sanki. Çok geçmeden sayın başbakanın uyarısıyla kendime geldim. O huzur veren, hatibi vurgularla yaptığı bir konuşmada “İsimlere kafayı takmayın siz, icraata bakın” dediği an düştüğüm yanlıştan döndüm hemen…

Tam durumu sindirip, “Aman canım, zaten bilim adamı, iş adamı, balık adam dediğimizde kadınları da kapsamıyor mu iyi niyetimiz” gibi bir antikor üretmeye çalışırken beynim, bu kez de listedeki isimlerin arasında olması gereken birkaç değerli insanın neden olmadığına takılıp kaldım…

Sporun içinde olan, gerek varlıklarıyla, gerekse yaptıkları hizmetlerle çok önemli işlere imza atan bu isimlerin, kimseler tarafından dikkate alınmamasını anlamam mümkün değildi!

Örneğin halen TFF başkanlığı görevini layıkıyla sürdüren (BJK başkanıyken de öyleydi!) Yıldırım Demirören’in liste dışında kalmasını aklım almıyor. Yani kasıt vardır demiyorum ama ihmal durumu yüzde yüz bence! Sen, Türkiye’de futbolun dibe vurduğu bir dönemde hem de herkes kaçarken gelip taşın altına (tüp de olabilir) elini sokmaktan kaçınmayacaksın, şike kelimesi ana okullarda “Aziz, tarla sür”, “Sadri, balık tut” olarak okuma fişlerine girmişken “Şike sahaya yansımamıştır” diyerek ulvi bir sorumluluk alacaksın ama yine de liste dışında kalacaksın!

Keza, Aziz Yıldırım’ın da görmezlikten gelinmesi manidar geldi bana. Bir kulüp başkanı düşünün ki; marka değeri yerlerde olan bir ligi tek başına ayakta tutuyor (Bkz: “Havuzdan çıkarsak görürsünüz gününüzü”). Yetmiyor, UEFA’ya bile gider yapıyor (Her ne kadar davayı sonradan geri çekse bile). Her kötü giden maçın devre arasında hakem camiasına ayar çekiyor ve hatta 3 Temmuz’dan bu yana ülkenin en çok hakkında konuşulan “adam”ı olmasına rağmen listeye alınmıyor!

Elbette Fatih Terim!

Sen ki; padişahtan başkasını görmemiş şu topraklarda “imparator” ünvanı alacaksın. Sen ki; Milan’ı çalıştırırken “Milan, Milanlılarındır mottosunu yaratacaksın” ve sen ki; mesleğinin “elit” kategorisinde yer alacaksın ama akil sayılmayacaksın! Ayıptır vallahi…

Seni akil adamlar listesine almayanlar, Mersin İdman Yurdu maçında yaptıklarını görünce eminim çok pişman olmuşlardır. Öfkeni kontrol edemeyişin, yaptıklarınla bir stat dolusu insanı tahrik edişin, hakaretlerin, kadın erkek tüm görevlilerin üzerine yürüyüşün vs vs…

Maçın sonunda sokaklarda açıklama yapıyor olman ekstra yürek burktu! Özellikle de “40 yıldır bu ülkeye hizmet ediyorum” dediğin an! Maalesef hocam, bu ülkede hiçbir iyilik cezasız kalmıyor…

İtiraf etmeliyim ki; yukarıda bahsi geçen 3 güzide spor adamının akil adamlardan sayılmaması, ülkeye olan inancımı ciddi şekilde sarstı. Bir hareketleriyle kitleleri sokaklara dökebilme kabiliyeti olan bu zatları “barış süreci” dışında tutanlar, umarım tehlikenin farkındadırlar!

 
Toplam blog
: 19
: 618
Kayıt tarihi
: 13.05.07
 
 

BirGün gazetesi spor yazarıyım. Aynı zamanda 96.6 frekansından yayın yapan Yön Radyo'da her Salı ..