Futbolun yeni cazibe merkezi; Bursa...

Moda ifade ile ligin son şampiyonunun sezonun ilk haftasının kapanış karşılaşmasında ne yapacağı “merak” konusuydu. Özellikle Süper Kupa finalinde alınan farklı yenilgi bir anda Bursaspor’un önemli başarısının üzerine puslu bir hava bırakmıştı.

“Bir musibet bin nasihatten iyidir” atasözünü doğrularcasına o finaldeki başarısızlık Bursasporlu futbolcuların akıllarını başlarına almalarına da vesile olmuş gibiydi.

Bursaspor her haliyle ligimizde çok farklı bir konuma geldi. Açıkçası rakip Konyaspor Bursaspor’un gerçek kimliğini test etmemize olanak vermeyecek kadar zayıf bir ekip görüntüsündeydi. Ne orta sahası ortası sahaya benziyordu ne de forvet hattı… Fakat bir şekilde 11 kişiyi bir araya getirmişti ve Ziya Doğan bu kalabalığı belli bir şablon etrafında toparlayabilmişti. Tek yapabildikleri de yerlerini korumak oldu. Ancak Ziya Doğan’ın işi hiç de kolay değil.

Böyle bir takım karşısında son şampiyona “iyi oynadı demek” bizi yanıltabilir. Fakat futbol sadece rakibe bakılarak değerlendirilemeyecek kadar da standartları olan bir oyun.

Dedik ya Bursaspor farklı bir duruş sergiliyor diye; detay futbolcularının hal ve tavırlarında, disiplinlerinde ve sahip oldukları bölgede yapabilecek optimum faydayı sağlamalarında ayrıcalıklaşıyor.

Örneğin Ömer Erdoğan diye bir adam var nereden çıkmıştır, daha önce nasıl olmuş da fark edilmemiştir, anlaşılır gibi değil. Duruşu, karakteri ile Chelsea’li Terry’i andırıyor. Sahanın her bölgesinde onu görmek mümkün... Bir bakıyorsunuz rakip ceza sahasında altı pasa kafa ile top indiriyor. Sonra ayrı bir karede kendi ceza sahasında yine yüksek bir topa müdahale ettiğini görüyorsunuz. Sürekli hareket halinde ve mücadele içinde… Kuşkusuz rakibin zayıflığı ona daha fazla rahatlık sağlıyor ancak biz biliyoruz ki geçen sene birçok kritik maçta attığı gollerle Bursaspor’un şampiyonluk yolundaki engelleri aşmasında etkisi de olmuştu.

Bursaspor’da bütün taşlar yerinde duruyor.

Ozan İpek ve Vederson solda; Volkan Şen ile Ali Tandoğan sağda görev alıyorlar ve bölgelerini hiç terk etmiyorlar. Sercan ve yeni transfer Nunez ileride sürekli alan değiştiriyor, rakip defansın dengelerini bozuyor. Orta sahada Ergiç ve Hüseyin hücumu yönlendiriyor. Takımın bu kadar oturmuş olması herkesin ne yapacağını biliyor oluşu ataklarda bütün açıkları kapatıyor. Sadece Nunez’in biraz yabancılık çekiyor olduğunu ayırt ediyoruz ancak onun da kumaşının ne kadar iyi olduğu hemen fark ediliyor.

Golü az ancak futbol açısından tatminkâr bir karşılaşmaydı. Bu hafta sonu oynanan beş önemli maç içinde temposunun belli bir çizgi üzerinde kalabildiği tek mücadeleydi Bursaspor-Konyaspor karşılaması.

Bursa şehri şampiyonlukla birlikte farklı bir havaya bürünmüş. Stadyum yenilenmiş, taraftar takımı ile bütünleşmiş… Bursaspor futbol dünyamızdaki birçok ismi şehrine çeken bir cazibe merkezi de olmuş.

Kısacası futbol Bursa şehrine yerleşmiş durumda… Bunun geçici bir süreç olmayacağı da kendisini gösteriyor.