Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mart '09

 
Kategori
Futbol
 

G.Saray, bu Hamburg(er)i yer

G.Saray, bu Hamburg(er)i yer
 

Bugün M.gladbach-Hamburg maçını izledim. Alman ligini çok sevdiğimden değil. Bundesliga’da şampiyonluğa oynayan Hamburg’un, UEFA kupasındaki temsilcimiz Galatasaray’ın rakibi olması nedeniyle , 12 Mart’taki karşılaşma öncesi benim için ayrı bir merak konusu olmuştu. Hele bir seyredelim de görmeden ahkam kesmeyelim dedik.

Bu M.gladbach TRT'nin ilk siyah-beyaz yayına başladığı yıllardaki uzun donlu meşhur kaleci Mayer’in efsane kadrolu Bayern Münih’i ile birlikte Alman liginin en güçlü takımıydı ve bizim en çok seyrettiğimiz Avrupa takımlarından biriydi. İlerleyen yıllarda kaybolup gitmişlerdi. Hani nostalji de var işin içinde. Durumları yine pek parlak değil. Nasıl derler?. Abbas yolcu gibi, puanına bakarsanız. 19 puan ile sondan ikinci.

Hamburg ise UEFA da ve ligde iddialı. 46 puanlı Herta Berlin’in arkasındaki 42 puanlı 4 takımdan biri. Görünüşte rakibini çiğ çiğ yiyecek gibi. Puan durumu onu gösteriyor.

Bal yapmayan sahte arılar gibi Hamburg. Saldırır gibi gözüküyor, ceza sahasına giremiyor. Girdikleri pres cenderesinden çıkamıyor. M.Gladbach, Hamburg’u üstüne çekip, çekip golleri tokat gibi yapıştırıyor. Ofsayt taktkleri para etmiyor. 2 farklı mağlup duruma düşüyorlar, ilerde çoğalamıyorlar. Bireysel futbola dönüyorlar, skoru değiştirecek klasta bir oyuncuları yok. Daha doğrusu lider futbolcuları da yok. Çaresizlik içinde rakibin kaçırdığı 5. 6. golleri seyrediyorlar. Hucuma çıkarken top kaybediyorlar.

Fizik gücüne dayalı Alman futbolunun bu denli güçsüz bir takımına ilk defa rastlıyorum. Küme düşme adayı rakibi karşısında bütün ikili mücadeleleri kaybediyorlar. Çabuk demorilize oluyorlar. Umutsuzluğa çabuk düşüyorlar. 60. dakika skor 4-1 di ve kalan yarım saatte, oyuncu değişikliklerine rağmen hiçbir şey yapamadılar, pozisyon bulamadılar.

Şimdi bu maç bize 2-5 biten Galatasaray-Kocaelispor maçını hatırlatıyor. İki takımın da puan cetvelindeki yerleeri ve neredeyse puanları da aynıydı ve o maçta hiç kimsenin beklemediği bu skor ortaya çıkmıştı.

Elbette lig başka Avrupa Kupaları başka’dır. Öyle olmasa Galatasaray o 5-2 den sonra Bordoeux’u eleyemezdi. Belki Hamburg’da bugün benim seyrettiğim Hamburg değildi ama elimde kesin deliller var. Ben bir takım hakkında karar vermek için önce o takımın maça asılma hırsına bakarım. Bu takım gol yedikçe şeker gibi dağılıyor.

Eğer Galatasaray, kazanmasına rağmen çok kötü oynadığı Konya ve Bursa maçlarını unutup, maçın bir UEFA kupası maçı olduğunu hatırlar ve bunun için ayrı bir performans gösterir, topu ayağında daha fazla tutup oyunu biraz ilerde kurup, orta sahayı kalabalık tutarsa, bu Hamburg boğulur gider ve sürpriz oyuncularla goller bulur, turu geçer.

Futbolcu kalitesi olarak da Galatasaray, bu Hamburg’dan fazla.

Bu Hamburg, son haftalarda şansı yaver giden Galatasaray için yine bir çeyrek final şansı gibi gözüküyor. Gününde bir Galatasaray bu Hamburg(er) i afiyetle yer.

Sen Fenerbahçe’lisin, neden Galatasaray için zahmet edip, bu tiyoları veriyorsun diyen olursa, unutmayın. Bülent Korkmaz, Hamburg takımının kasetlerini Ümit Özat’tan istemiş, o da göndermiş. Üstelik Köln'de kendi takım arkadaşı Mondragon varken. Futbolun güzelliği bu. Oysa TOSCU nun U’su da oydu.

Ne demişler? Eski dost, düşman olmaz.

 
Toplam blog
: 465
: 918
Kayıt tarihi
: 15.01.09
 
 

İstanbul doğumluyum.. İstanbul'un  tramvaylı döneminden bu şehirde yaşıyorum. Gençlik yıllarında ..