Galatasaray Avrupa'nın gerçeği

Henüz 11.saniye de kişisel bir hata sonucu yenilen gol İstanbul'un soğuk gecesini daha da soğuttu.

Fakat mücadele hırsı ile maçı kazanacağımıza inancım tamdı. Nitekim futbolcuların da maçı kazanma arzusu çok yüksekti. Ali Sami Yen ateşini yakan Arda'nın golü hepimizin umutlarını arttırdı. 2 dk. sonra Kewell öyle bir gol attı ki adeta filelerin üzerine birikmiş yağmur birikintilerini savurdu ve Ali Sami Yen ateşine bir odun da Kewell atmış oldu.

İkinci yarı başladı ve herkez bir gol daha beklerken o kısa boylu koca adam yine sahneye çıktı ve hem taraftarı hem de kenarda en az futbolcular kadar yorulan "Cesur Yüreği" rahatlatan golü attı. Maçı aldık diye sevinirken yine defans ta kişisel hatalar sonucu 2 dakika da iki gol yedik ve o ısınan hava bir anda tekrar soğudu.

Ama yılmadık aynı 2000 yılında ki Galatasaray vardı sanki sahada...

Ve beklediğimiz hak ettiğimiz o gol, taraftarla arası bozuk olan ama gerçek bir Galatasaray'lı olan Sabri'den geldi. Bu gol Kadıköy hedefinde ki Galatasaray'ı hedefe bir adım daha yaklaştıracaktı. Kalp atışlarımızın tavan yaptığı son 2 dakika da bitmişti ve artık turu geçmiştik.

Uzun yıllar unutulmayacak bir maç izletti bize Galatasaray.

Sevinç, üzüntü, heyecan hepsini bir arada yaşadık..

Galatasaray Ruhunu sahaya yansıtan bütün futbolculara ve tabii ki "Cesur Yüreğe" teşekkür ediyoruz...