Galatasaray Paşa Oldu

Bizde klasiktir, takımların isminden çeşitli kelimeler üretilerek manşet yapılır. Kasımpaşa’yı 3-0 yenerek nihayet galibiyete kavuşan Galatasaray bakalım nasıl paşa yapılacak?

Maç bittiğinde ağzımda buruk bir tat vardı. Keçiboynuzu yiyince yahut tuzsuz pirinç lapası yiyince ağızda kalan tatsız tuzsuz bir tat olur ya… Bendeki de o hesap.

Anlayacağınız maçtan hiç zevk almadım. Ya bende bir gariplik vardı ya da maçta. Maç boyunca bitse de film izlesek diye bekledim. Sanırım Galatasaray bize heyecan vermekten uzaklaştı bu sene. Üst üste alınan kötü sonuçlar bir yana, oynanan yavan futbol ve etkisizlik bizlerin de coşkusunu alıp götürmüş demek ki.

Kasımpaşa kim? Lig sonuncusu. Lig sonuncusunu 3-0 yenmek marifet midir? Bana sorarsanız değildir. Kasımpaşa’ya 5 gol atmayanı dövüyorlar. Galatasaray’ın 5-6 gol atarak averajını da birazcık düzeltebileceği bir maçtı. Ancak görünen o ki beceriksizlik yine had safhadaydı.

Hıncal Uluç’a felaket tellallığı yapıyor diye kızıyoruz. Birkaç gün önce düşündüm de biraz haksızlık etmişim. Fenerbahçe maçından sonra gelecekten fazlaca ümitlendiğim için onun felaket telalığı yaptığını düşünerek yüklenmiştim.

Gelinen nokta Hıncal Uluç’un (futbol anlamında) çok haksız olmadığını gösterdi bize (bana). Galatasaraylı futbolcuları savunarak hata etmişiz. İşte bu maçta da bariz görüldü. Doğru dürüst topa vuran da kalmamış.

Maça gelirsek…
Kasımpaşa daha doğrusu Yılmaz Vural açık futbolu seviyor. Bunun için rakip takımlara bol bol gol şansı veriyor. Ya herru ya merru taktiğiyle oynadıkları için gol becerisi olmayan takımlar bile en az iki gol atıp gidiyor. Biraz dişlisi 5 çekiyor.

Galatasaray belki attığının iki katını da atacaktı. İşte o ayaklar biraz becerikli olsaydı. Pino beklediğimden daha vasat kaldı. Fenerbahçe maçındaki performansı ile kısa sürede gol krallığına bile ortak olur sanmıştım. Oysa egoistlikte krallığa doğru gidiyor. Ayağına gelen her topu kaleye vuruyor. Dolayısıyla daha müsait durumdaki arkadaşlarının tepkisini de çekiyor.

Kanatlar doğru dürüst çalıştırıldığında nasıl da gol pozisyonuna giriliveriyor. Bunu görmek için bu kadar puan kaybı yaşanması gerekmiyordu aslında. Neyse zararın neresinden dönülse kardır.

Tek tek futbolcular için söylenecek fazlaca bir şey bulamıyorum. Herkes elinden geleni yaptı (doğrusu “ayağından geleni” olacaktı). Aslında kimin iyi kimin kötü olduğunun çok da önemi yok. Önemli olan bir şekilde galibiyet almaktı. Bunu da başardılar(?!). Bundan sonrası için en azından biraz moral kazandılar (biz de).

Bugün gazeteler Galatasaray’ı “paşa” yapacak, bu aşikar. Tabelaya bakarsak gelen ağam giden paşam…

Sevgi, hürmet ve muhabbetle..

Murat HACIOĞLU

www.murathacioglu.com