Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Şubat '13

 
Kategori
Futbol
 

Galatasaray ve Polyana

 

Eğer doğru bir futbol iklimimiz olsaydı dün yazılı ve görsel medyada ve dahi taraftarların zihninde Galatasaray'ın Schalke 04'ü ezip geçeceği değil, temsilcimizin sadece favori olduğu yazılır, çizilir, konuşulurdu. 
 
Bu yanlış yaklaşımın bir sonucu olarak muhtemelen bugün de aynı medya ve zihinler sarı kırmızılıları kötüleyen, sahanın zemininden Drogba'nın etksizliğine kadar tüm olumsuzlukları hararetle ön plana çıkaran bir anlayışa sahip olmuştur. 
 
Sanırım bu ülkede futbola bakışın kuralı bu: ya göklerdesiniz ya da yerin yedi kat altında. Her seferinde bu algıların yanlış olduğunu görmemize rağmen yine her seferinde onların büyülü ağlarına karşı koyamamamız ne büyük talihsizlik ve futboldan zevk almamızı engelleyen ne büyük bir yanlış. 
 
Dün Galatasaray maçın favorisiydi, maça da favori gibi başladı ve favori gibi öne geçti. Fakat hem dakikası hem de şekli itibariyle öyle talihsiz bir gol yedi ki bu golden sonra berabere başlayan ikinci yarı, aynı şekilde başlayan ilk yarıdan çok daha zor bir hale büründü. 
 
Maçın ikinci yarısında Galatasaray'ın rakibine üstünlük kuramamasının, hatta Alman ekibinin daha ciddi tehlikeler yaratmasının en büyük nedeni temsilcimizin rakibinden toplamda 26 yaş daha büyük olmasıydı. Nitekim özellikle maçın son on dakikasında mavi formalı oyuncular adeta bir maç daha oynayabilecek bir görüntüdeyken sarı kırmızılıların mecal eksikliği yaşadıkları, her hallerinden belli oluyordu. 
 
Tekerlek devrildikten sonra yol gösteren çok olur misali bugün Drogba neden doksan dakika oyunda kaldı? Sneijder neden çıktı? Forvete o kadar para harcanacağına bir stoper alınsa daha iyi değil miydi? Gibi doğru ama içinde bulunulan an itibariyle önemsiz sorulara hiç gerek olduğunu sanmıyorum. Zira ortada gün gibi açık bir gerçek var ki o da Galatasaray'ın bu eşleşmede avantajını yitirdiği ve Gelsenkirchen'den en azından gollü bir beraberlik veya galibiyet çıkarması gerektiği.  
 
Bunun için temsilcimizin gücü var mı? Evet, var. Peki orada da favori olacak mı? Bence hayır. Bunun nedeni, öncelikle şu hocasını istifa ettirdiğimiz, sorunlarla boğuşturduğumuz ve adeta dağıldığını iddia ettiğimiz Alman ekibinin önemli oyunculara sahip ciddi bir rakip olması; sonra da Galatasaray'ın sahip potansiyelini bu sene tek bir maçta dahi sahaya yansıtamaması. 
 
Sonuçta bugün, maçtan önce yaptığımız yanlışlara düşüp karalar bağlamaya da; turu kadro kalitesi, Türk seyircilerin desteği veya Galatasaray'ın deplasmanlarda daha iyi oynadığı gibi rasyonel olmayan nedenlerle cepte görmeye de gerek yok. Zira Galatasaray bu dün izlediğimiz takım, Schalke 04 de öyle. İkisinin de birbirine kıyasla çok önemli eksikleri veya fazlaları yok. 
 
Umarım ikinci maçta bizim artılarımız onların eksileri ile birleşir ve gülen taraf biz oluruz. Fakat belki bundan da önemlisi umarım yine Polyanacılık ve aşırı karamsarlık arasında gidip gelmeden ve  bilincimizi kaybetmeden bu güzel oyundan zevk alabiliriz.  
 
 
can.nizamoglu@gmail.com
twitter:_acn_ 
 
 
Toplam blog
: 788
: 1417
Kayıt tarihi
: 11.11.07
 
 

Çoğu çocuk gibi ben de futbolcu olmak istedim, olmadı. Bu oyundan kopmamak adına üniversite yılla..