Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ekim '06

 
Kategori
Haber
 

Galleger'e yanıt

Galleger'e yanıt
 

Bugün, Galleger rumuzu ile yazan değerli bir okuyucumdan, aşağıda noktasına-virgülüne dokunmadan yer verdiğim, "Yaşasın bizim de Nobel'imiz oldu(!)" başlıklı yazıma ithafen olduğunu tahmin ettiğim, son derece nazik(!), düzeyli(!) ve dolu dolu(!) bir mesaj aldım. Mesaj şöyle:

"bir kere siz ermeniler hakkında bir şey biliyor musunuz?tarihde yaşanan ermeni soykırımı hakkında bir bilginiz var mı yazdığınız şeyler içi boş şeyler.yani demişsiniz ki herkes orhan pamuğun siyasi kişiliğini tartışıyor bende biraz fark yaratıp edebi kişiliğini tartışıyım demişsiniz.ama bir kaç edebi kitap okumakla nobel edebiyat ödülünü alan birisini böyle eleştiremezsiniz.öncelikle orhan pamuk aynı zamanda bir aydındır.ve bir aydın eleştirir zaten eleştirmezse sorgulamazsa o aydın olamaz.devleti eleştirir,halkını eleştirir ,kişileri eleştirir.sonuçta o bir aydındır.yani herkesle aynı düşünmek devletle aynı doğrultuda düşünmek insanı aydın yapmaz.benim diyeceğim öncelikle eleştirmesini bilin."

Yazımı okumuş ya da bu yorum üzerine merak edip okuyan okuyucularım rahatlıkla görecekler ki benim yazımda, ne Ermeniler ne de Sözde Ermeni Soykırımı hakkında uzman olduğumu ifade ya da ima eden bir tek kelime bile mevcut değildir.

Yazımda bir edebi tartışma ya da inceleme özelliği taşıyacak küçücük bir bilgi ya da yorum kırıntısı da maalesef namevcuttur. İfade ettiğim tek yorum Orhan Pamuk'tan edebi lezzet alabilmemdeki yaşadığım güçlük üzerinedir. Edebiyat eleştirisi takdir edersiniz ki bu şekilde yapılmaz. Hele hele böyle bir ortamda bu zaten mümkün değildir. "Biraz fark yaratıp edebi kişiliğini tartyışıyım"ı nerede ve nasıl ifade ya da ima ettim inanın anlayamadım.

Değerli okurum, birkaç edebi kitap okumakla koskoca(?) Orhan Pamuk'u nasıl eleştirebildiğimi soruyor. Ne kadar kitap okuduğumu, genel kültür ve bilgi düzeyimin derinliğini nasıl ölçebildiğini doğrusu çok merak ettim. Ancak üzülerek belirtmeliyim ki kendisinin yazım hataları, devrik ve edebi altyapıya uymayan cümleleri, imla hataları bu konuda çok da yeterli olmadığını ele veriyor.

Bir aydın tabi ki eleştirir, eleştirmelidir de tıpkı benim Pamuk'u ve aldığı ödülü eleştirdiğim gibi. Türkiye'nin onlarca aydını da kendisini eleştirdi, destekleyenleri de pek tabi ki oldu. Bunlar son derece normal gelişmeler. Ancak burada normal olmayan ve benim yazımda da vurgulamaya çalıştığım ancak değerli okuyucumun anlayamadığı nokta eleştirinin niteliği ve sahip olduğumuz sorumluluklardır.

Fransız meclisini topluca ne ile eleştiriyoruz? Orhan Pamuk da eleştirdi bu arada, bunu da söyleyelim ki bazılarımız yine kızmasınlar sözlerimize. O eleştirdiğine göre kesin doğrudur çünkü(!). Tarihi tarihçilere bırakmıyorlar, politikacıların bu işe karışmaması gerekli argümanlarını savunuyoruz. Yine aynı şeyleri söylüyorum:

Bu topraklarda çeşitli zaman ve mekanlarda, farklı millet, topluluk ve kabileler arasında çatışmalar olmuştur. Bunlar zaman zaman ciddi can kayıplarına da yol açmıştır. Ancak bu konuların derinlemesine incelenmesi ve tartışılması akademisyen tarihçilerin işidir. Hiç kimsenin ki bu Nobel almış bir aydın yazar da olsa herhangi bir milletin onurunu ve tarihini lekeleme hakkı sözkonusu olamaz. Tabi bu durum bir de mensubu olduğu toplumu zan altında bırakma noktasında cereyan etmeye başlarsa o zaman onun adı çok daha farklı mecralara gidebilir.

Değerli okuyucum gibi maalesef beynindeki filtrelerle olaylara yaklaşan, fikir ve düşünceleri o filtrelerin süzgecinden geçtiği şekli ile yorumlayıp, anlamaya çalışan çok insanımız var. Bu tamamen bizim sosyal kodlarımızla ilgili bir netice. Birçoğumuz böyleyiz ne yazık ki.

 
Toplam blog
: 898
: 3759
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

İzmir'de yaşıyorum.    Çok uzun yıllar öncesinden başlayıp, hiç ara vermeden bugünlere kada..