Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Eylül '14

 
Kategori
Felsefe
 

Gaspıralı İsmail; dilde, fikirde, işte birlik

Gaspıralı İsmail; dilde, fikirde, işte birlik
 

iSMAİL GASPRİNSKİ


İsmail Gaspıralı (1851-1914), Kırım Türklerinin milli kurtuluş hareketi tarihinin en önemli simaları arasında yer alır. Onun haklı direnişinin detayları, aslında genelde Türk dünyasının özelde ise Türkiye’nin şimdisi ve geleceği için büyük önemi haizdir. Ancak Gaspıralı mazi olmuştur. Dünde kalanın bugüne ne hayrı olabilir? Elbette, dün dünde kalmıştır. Bugün yeni şeyler söylenmelidir. Ancak dünde olan, bihakkın anlaşılmadan bugünün hakkını vermek ne kadar mümkündür?

Bugün, geçmişte yapılan yanlışları tekrarlamama ve yarınları kurabilme gibi bir derdimiz varsa, esasen dünde kalan Gaspıralı, sadece “gelip geçmiş önemli bir şahsiyet olarak” algılanmamalıdır. Zira Gaspıralı’nın, vefatının üzerinden neredeyse bir asır geçmesine rağmen, Türk Dünyasının istiklali ve ikbali adına verdiği mücadele, değerini kaybetmiş görünmez. Dahası, genelde Türk dünyası, özelde ise Türkiye, Gaspıralı’nın “dilde, fikirde, işte birlik” olarak vecîzeleşen ufkuna dün olduğu kadar bugün de muhtaçtır. Bu durumda dünde kalandan en güzel şekilde istifade edebilmek için, Gaspıralı’nın uğruna ömrünü tükettiği “dilde, fikirde ve işte birlik” düsturu, Türkün devlet felsefesi hâline getirilmelidir. Felsefîleşmelidir.

Türk, tarih sayfaları arasında yâd ettiği medeniyetini yeniden kurabilmenin düşünü görüyorsa, Gaspıralı’nın görmek istediği “birliğin” neresinde olduğumuzu tartışmaya açmalıdır. İfade edildiği üzere, sadece olanı açığa çıkarmak yeterli değildir. Ortaya dökülen, yaşanan sorunlara çözüm üretecek tarzda yeniden okunmalıdır.

Artık şu sualleri tevcih edebiliriz: Türk dünyası olarak dilde, fikirde ve işte birlik” hedefinde neredeyiz? Özelde ise bugünün Türkiye’si için Gaspıralı’nın önemi nedir?

Bildiride öncelikle “birlik” kavramı, modern çoğulcu bakışlarda sürekli öne çıkan “birliktelik söylemi” üzerinden çözümlenecek, ardından da yukarıda yöneltilen suallere birlikten birlikteliğe giden bir perspektiften yanıtlar aranacaktır.

Gaspıralı birlikte olmaktan değil, bir olmaktan söz etmektedir. Modern dünya gittikçe tek tipleşmesine rağmen, kültür farklılıklarına dikkat çekerek bir olmaktan daha ziyade birlikte olmaya yönlendirmektedir. Bu durumda Gaspıralı’nın “dilde, fikirde ve işte birlik” vazgeçilmesi gereken ve uygulanabilirliği olmayan bir ilke midir?

Biz, Gaspıralı’nın gösterdiği hedefin sadece tarihsel değeri olan bir ütopya olmadığına inanıyoruz. Dahası modern dünyanın söylemde olmasa da uygulamada Gaspıralı’nın yolunda olduğunu düşünmekteyiz.

Birlik olmadan sağlıklı birliktelikler kurmak mümkün görünmemektedir. Çünkü birlik, manevî; birliktelik ise, maddî esaslı bir bütünleşmedir. Maddi olan gelip geçicidir. Manevî olansa bakidir.

Gaspıralı’nın dilde birlik sağlama projesi, mânâ esasında maddeyi kavrayabilmenin ilk adımıdır. Zira dil olmadan din kurulamaz. Bu nedenle “dilde, dinde, işte birlik” idealini, maddeye referansla “birliktelik” esasında okumak, Gaspıralı’yı anlamamak demektedir. Milletler, maddî zenginlikle değil, kuvvetli maneviyata sahipseler ayakta kalabilirler. Mânâ birliğini sağlamadan elde edilecek maddî zenginlik, huzurdan çok sıkıntı verecektir.

S.D.

 
Toplam blog
: 51
: 885
Kayıt tarihi
: 27.02.07
 
 

Ben kimim? Kafa kağıdımdaki beyana göre 1969 tarihinde Burdur - Gölhisar'da, doğumuma şahit ala..