Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mayıs '09

 
Kategori
Siyaset
 

Gazeteci ve kahramanlık üstüne...

Gazeteci ve kahramanlık üstüne...
 

Karayılan


İzmir işgal edildiğinde ilk kurşunu atan gazeteci Hasan Tahsin’in kahramanlığı tartışma götürmez.

Onu kahraman yapan öleceğini bilerek Yunan işgaline karşı gözünü kırpmadan tetiğe dokunabilme yürekliliğidir. Hasan Tahsin bu eylemini yaparken İngiliz ve ABD kışkırtması ile Anadolu’yu işgal eden emperyalizmin uşağı Yunanlıların onu yaşatmayacağını bilir!

Günümüzde ise kahramanlık ölçüsü çağın gereklerine göre hayli farklılaştı. ABD, AB eksenli BOP projelerinin paralelinde yeni dizaynı oluştururken; işgalci yankinin Iraktan çekilmesini tereyağından kıl çekercesine rahatça gerçekleştirmek uğruna, Türkiye’nin desteğini alıp ayak bağı olan PKK problemini bertaraf etmek: Obama’lı ABD’nin emperyal çıkarları açısından şart olarak görülüyor.

Bu durumda Irak işgaline ortam hazırlamak için Öcalan’ı paketleyen ABD şimdi terk etmek için Türkiye’ye müttefik ve stratejik ortak olduğunu bir şekilde göstermek istiyor. Çünkü Kafkaslarda, Afganistan'da, Pakistan'da yapacak çok iş var...

Malum Obama kader birliği yaptığı, ziyaret edip destek verdiği AKP hükümetinin oy kaybetmeye başladığı yerel seçimler sonrasında ABD çıkarlarına uygun politikaların sürdürülebilmesi için Türkiye’de iktidarın elinin güçlenmesi gerektiğinin bilincinde. Kürt sorununda alınacak mesafe buna katkı olacak kuşkusuz, barış çubuğu tüttürmenin zamanıdır...

Aylardır dillendirilen Erbil Konferansı ve Kandil’e taşınan gazeteciler süreç hakkında fikir sahibi olmamıza ön ayak oluyor. Anadolu’da çokça dillendirilen; “Düğün değil bayram değil, eniştem beni niye öptü!” atasözünü akıllara getiren gelişmelerin bolca örneklerini izleyeceğiz gibi görülüyor.

Tarihin cilvesine bakın ki tamda bu ortamda gazeteci Hasan Cemal kimilerine göre kahraman olarak değerlendirilecek bir iş görüyor. Dağ taş demeden bir tarafı uçurum olan Kandil yollarına düşüyor! Ne büyük cesaret ve de ne ilginç bir çelişki ki bir zamanlar Türkiye’den görevlendirildiği öne sürülen Y.Küçük hoca en hafif deyim ile örselenirken, ABD eksenli politikaların gereği olarak Kandil seferine çıkan H.Cemal kahraman ilan ediliyor.

H.Cemal’in aslında röportajda sorulabilecek soruların kıyısından köşesinden geçtiğini düşündürecek izlenimlerini okuyunca yaptığının gazetecilik olduğunu fakat kahramanlık sayılamayacağını söylemenin kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum. Örnek mi; Diyarbakır’da yapılan on yurttaşımızın öldürüldüğü saldırıyı yerel insiyatiflere bağlayan Karayılan’ın yanıtlarına kamuoyu adına Hasan Cemal’in farklı sorular yöneltmemiş olması. En azından şu teknoloji ve iletişim çağında Karayılan’a, örgütün bilgisi dışında kimsenin kılını kıpırdatamayacağına inandığını belirtmesi, sorması gerekmez mi? Bu sorular sorulamıyor ise Hasan Tahsin’in kahramanlık payesine saygı duymak gerekir. Eline kalem alıp yazdığını sanan herkesin payeleri kullanırken düşünmek boynunun borcudur, ister köşe yazarı isterse blogcu olsun...

 
Toplam blog
: 1114
: 827
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Ankara'da yaşar, dünyalı,aynadaki görüntüsüne muhalif, vicdan hesapları yapmaktan yorgun, yaşanıl..