Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Mart '11

 
Kategori
Blog yazarları tartışıyor!
 

Gazetecilerin gözaltı kararı bağımsız yargıdan!

Gazetecilerin gözaltı kararı bağımsız yargıdan!
 

Bu günlerde moda: Bağımsız yargı karar verecek!  

Sahi bağımsız(!) yargı mı karar veriyor?  

Danıştay saldırısını hatırlayın.  

Saldırı hakkında konuşanlar, belli bir kesimi işaret ederek, kendilerini yargı yerine koyup, “Çok güzel şeyler olacak” rivayetinde bulunmamışlar mıydı?  

Olacak güzelliklerin ne olacağı konusunda her hangi bir ip ucu vermişler miydi?  

Hatta Danıştay’a yapılan saldırının sanığı yakalanıp, belli bir kesimi işaret etmesine rağmen, ‘siz ona inanmayın, o bu işi birilerinin yönlendirmesi ile yaptı!’ söylemleri dillendirilmemiş miydi?  

Elbette bu saldırıyı yapan, o Avukat Alparslan Aslan’ı bir yönlendiren vardı. Saldırının gerekçesine bakıldığında, saldırıya kimlerin önayak olduğu açıkça görülebiliyordu.  

Danıştay saldırısı sonrasında ‘güzel şeyler olacak’ diyenler, bir nevi yargıya yön vermeye çalışmışlardı. Netice itibarı ile başarılı da oldular!.  

Hatırlarsanız 2007 seçimlerinden önce Cumhuriyet Mitingleri yapılmış ve milyonları bulan kalabalıklar, her hangi bir taşkınlığa neden olmadan, akıllarından geçeni söyleyip, geldikleri gibi evlerinin yollarını tutmuşlardı.  

O kalabalıkların onda biri bu gün Afrika’da diktatör deviriyor!  

2007 seçimlerinin hemen arkasından gelen ilk operasyon sinyalleri, fazla zaman geçirmeden başladı. İlk gözaltılar, Cumhuriyet Mitinglerini organize edenler için yapıldı. Ardından mitinge katılıp, kamuoyu önünde fazla görünen ve kamuoyunu etkileme gücüne sahiplere yönelik ikinci operasyon başladı.  

Sonra üçüncü dalga geldi.  

Bu şekilde dalgalar sürüp gitti.  

İlk gözaltıların üzerinden 3 yıldan fazla zaman geçti.  

Hala bağımsız yargıda yargılama devam ediyor.  

Ancak herhangi bir netice alınmış değil.  

Bildiğiniz gibi en son operasyon, dün yapıldı 10 gazeteci gözaltına alındı.  

Gazetecilerin ağırlıklı olarak gözaltına alındığı son iki operasyonla ilgili basının her kesiminden homurdanmalar yükselmeye başladı. Yandaş köşe taşları bile gazetecilerin gözaltına alınmasına tepki gösterdiler.  

En sert tepki Ankara Baro Başkanı Metin Feyzioğlu’ndan geldi! “Yeter artık!”  

Tepki bu kadar yoğun olunca, bizi idare edenlerde bir şekilde görüş belirtmek zorunda kaldılar…  

Sayın Cumhurbaşkanı; “Söz bağımsız yarınındır” dedi…  

Sayın Başbakan; Gözaltıların devam edeceği sinyalini vererek, gözaltına alınma gerekçesinin farklı olduğu imasında bulundu!  

Sayın Adalet Bakanı; zaten bu konuda fazla görüş beyan etmediği için onun görüşünü bilmiyoruz. Sayın Bakan tüm enerjisini, tutuklulukları devam eden Ergenekon Sanıkları’nın cezaevinde nasıl rahat ettirileceği(!)ne vermiş durumda.  

Sayın Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin ve Devlet Bakanı, Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent Arınç’ın görüşleri merak konusu!  

Muhalefet’in mi?  

CHP zaten Ergenekon’un Avukatı(!)  

Her nedense savcısı olan bir davanın, bir de avukatının olmasını içlerine sindiremeyenler var.  

MHP’mi?  

Onlarda tıpkı Cumhurbaşkanı ve Başbakan gibi düşünüyorlar!  

Yani konunun “Bağımsız Yargı”ya intikal ettiğini söyleyip, susmayı tercih ediyorlar.  

İyi hoş güzel de, işine geldi mi bağımsız yargı, gelmedi mi tu kaka yargı!  

Bu tür durumlarla onlarca kez karşılaştık.  

İsterseniz bağımsız yargının verdiği karalara yöneltilen eleştirileri şöyle bir sıralayalım.  

İlk tepki bildiğiniz gibi Anayasa Mahkemesine gelmiş ve Cumhurbaşkanı seçiminde, meclis salonunda oy kullanacak en az 367 milletvekilinin bulunmasıyla ilgiliydi. Bu sayıda milletvekili bulunmadığı için Anayasa Mahkemesine gönderilen salvoları hatırlamayan var mı? Kararın siyasiliğinden tutun da, kararın büyük bir ayıp içermesine kadar. Sonra türban konusundaki anayasa değişikliğine, Anayasa Mahkemesince verilen karar!  

Yargıtay ve Danıştay’ın aldığı kararların neredeyse tümü, iktidar partisi yöneticileri tarafından eleştirildi. Öylesine yoğun eleştirildi ki! Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı hakkında söylenmedik söz, yapılmadık hakaret kalmadı!  

Bildiğimiz en son Yüksek Mahkeme eleştirisi, Sayın Başbakan’dan geldi. Yüksek Seçim Kurulu’nun yurt dışındaki yurttaşlar için, yurt dışına seçim sandığı koymama kararını yerden yere vurdu!  

Birde bu günlerde en popüler tartışma konusu, yapılan darbe girişimlerinin nasıl yargılandıkları… Örneğin 28 Şubat kararları karşısında alınan tavır veya 27 Nisan E-Muhtırası ile ilgili nasıl dik durularak, muhtıracılara gerekli cevabın verildiği!  

Oysa 27 E-Muhtıracısı Yaşar Büyükanıt’a emekli olurken Devlet Üstün Hizmet Madalyası takıp, altına o zamanın parası ile 1.5 trilyon liralık zırhlı makam arabası çekmemişler gibi…  

Benim dikkatimi çeken bir konuyu daha sizlerle paylaşmak istiyorum. Ergenekon torbasına doldurulan her belge, bir şekilde kamuoyunun gündemine geliyor. Bu davanın sanıkları, serbest bırakıldıklarında seslerini çıkartamıyor. Örneğin Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün. Hatırlayınız, tutuklanmadan önce her gün televizyonlarda boy gösterip, her konuda görüş beyan ederken, tutuklanıp, serbest bırakıldıktan sonra hiç sesini çıkartmıyor.  

Evet, şimdi sıra kimlerde?  

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..