Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Eylül '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Geç kalmak...

Geç kalmak...
 

“Biraz geç oldu, biliyorum” diyerek başladı sözlerine… Üstünü başını toparlamaya, dağınık saçlarına şekil vermeye çalışıyordu. “Hoş, kalan birkaç tel saça şekil vermek zor olmasa gerek” diyerek içinden, gülmeye başladı…

- Niye gülüyorsun?

- Hiç... Merak ediyorum bir gün benden önce gelecek misin?

- Bende merak ediyorum. Bir gün o güzel çeneni kapatıp şikâyet etmekten vazgeçecek misin?

- Sanmıyorum ama denerim. Yani kaç yıllık arkadaşımsın değil mi? Senin için kelimeleri yutmaya değmez mi?

- Değer değmesine de şahit olamadık bunca zaman…

- Hiç düşündün mü?

- Neyi?

- Geç kaldığın için hayatının en güzel olaylarını, kişilerini ve şanslarını kaçırdığını?

- Amaaan… Onları düşünecek olsam önüme sunulan yeni fırsatları göremem…

- İyi de sen hiçbir fırsatı zamanında değerlendiremiyorsun ki? Nasıl olacak bu iş…

- Off sabah sabah hiç çekilmiyorsun. Sabah şekeri diye mi verdiler seni başıma?

- Ne dersin? Belki de geç kalmak yaşamının bir parçası olmuştur. Yani vazgeçilmez bir davranış haline gelmiştir.

- Ya ben isteyerek mi geç kalıyorum?

- Belki istemiyor gibi görünebilirsin ama bilinçaltın geç kalmaya, kendini geç ifade etmeye ve olaylara geç tepki vermeye şartlandırmış. Yani hayata geç kalmak yaşam tarzın haline gelmiş. Düşüncede istemeyebilirsin ama bilinçaltın seni yönlendiren. Ve bilinçaltının yönlendirmesiyle her şeye geç kalman… Hem sende şikâyet etmez misin her zaman geç kalmaktan…

- Evet.Gideceğim yerlere, kararlarımı verirken, uyurken, konuşurken, severken, sevdiğimi söylerken, çalışırken ve sorumluluklarımı yerine getirirken geç kalmışımdır. Yani hep hayatı bir adım geriden takip ediyorum. Bunu aşmaya çalışıyorum ama bir türlü başarılı olamıyorum.

- Gerçekten bunu istediğin zaman yapacaksın. Tamamen kendi iradenle başarabileceğin bir şey…

- Nasıl yani sen bana “iradeni kullanamıyor musun?” diyorsun.

- Pes doğrusu. Beyazı siyah görmek derim bu söylediğine. Bak şimdi insan yaşamın anlamını ve yaşadıklarını sorgular. Soruların cevaplarını bulamamak ya da tam manasıyla karşılığının olmadığını düşünmek onu kararsızlığa, belirsiz bir ruh haline sürükler. İnsan yaşamını ve düşündüklerini önce kendi anlayıp, ondan sonra tepkisini vermelidir. Yani etki-tepki olayı anlaşılır olmalıdır ki bilinçaltı anlamadığı ya da belirsizlik yaşadığı durumlarda geç kalma girişimine şartlamasın kendini…

- Ne diyorsun sen ya?

- Diyorum ki; geç kalma isteği karar vermek ve yaşamaktan korkmaktan başka bir şey değil…

- Saçmalıyorsun. Ne yani ben korktuğum için mi o iş görüşmesine geç kaldım? Ya da korktuğum için mi kız arkadaşıma onu sevdiğimi söylemekte geç kaldım?

- Bir bakıma doğru. İş görüşmesine geç kaldın. Bu çevresel etkenlerden de olabilirdi. Ama sen bilinçaltında o işi kaldıramayacağını düşündün hep ve iş görüşmesine gitmek için evden çok geç çıktın. Bilerek ve isteyerek. Bunu kabul et. İkincisi, kız arkadaşın. Her şey güzel giderken korktuğun ve evlilik gibi büyük bir sorumluluğu taşımayacağını düşünerek onu saçma sapan sebeplerden dolayı uzaklaştırdın kendinden. Kızın istediği sadece sevdiği adamdan net cevaplar almaktı. Ki bu kesinlikle evlilik değildi. Sadece net bir tavır. Mesela seviyorum ya da sevmiyorum gibi…

- Aaaa sende fazla oluyorsun bayan bilge…

- Farkında mısın?

- Neyin?

- Bir tek bana ve annene cevap verirken geç kalmıyorsun… Maşallah çene son sürat çalışıyor. Düşüncelerin senkronize hareketlerini enerji içeceği almış gibi seri halde yapıyor.

- Hahahahaha. Bayan bilge çok konuşuyorsun farkında mısın?

- Sende yaşamak için geç kalıyorsun farkında mısın?

- Sus artık…

- Offf… Sende konuş artık… Geç kalma…


İnsan; belirsizlikleri, kararsız tavırları ve netleşmeyen düşünleri bilinçaltına atarak kaçış psikolojisi uygular. ( Tabii bunun bilimsel bir araştırmayla ilgisi olmayıp, tamamen kendi fikrim olduğunu belirtmek isterim :))…) Bu yüzdendir belki geç alınan kararlar ve geç kalınan hayatlar… Dilerim hayat net bir yol çizmek için yardım eder ve yolumuz berrak, vaktimiz tam olur… Yani en azından hayatımıza yön verecek durumlara geç kalmayız. Bu durumlarda bilinçaltınızı devre dışı bırakıp, yolunuza devam ediniz efendim :))))


Fotoğraf : http://ssuunnddeeww.deviantart.com/art/free-56954203

 
Toplam blog
: 194
: 1525
Kayıt tarihi
: 04.08.06
 
 

1981 yılında aslında istenmiyor olsam da geç alınan karardan dolayı hayattayım:)) Haritacıyım ve işi..