- Kategori
- Öykü
Gecenin yalnızlığı
GECENİN YALNIZLIĞI
Cümleler dökülür dudaklarımın arasından. Söylediklerimi yıldızlı geceler bile zor anlar. Bir şarkı mırıldanırım gecenin şanlı şerefine. O zaman yüzüne yıldız yıldız bir tebessüm dağılır.
Bu hastalıklı yalnızlığım beni hiç terk etmez. Ne gece ne gündüz. Her zaman peşimdedir. Her hayalimi böler, her hayalim bir güz mevsimi gibi sararır, solar. Ben yine yalnızlığımla baş başa kalırım. Kim var ki, kimin umrunda olayım ki artık bu ev hapsinden kurtulayım. Aklımın hangi kapısını bir kez daha çalayım ki bir cevap alayım? Umutsuzluk duygusu tüm vücudumu sarmış. Ben işte burada yalnızım. Yalnızlığımı gideren tek şey mis gibi bir sıcak kahve…
Bir iki derken, üç dört fincan kadar içmiş olduğum kahve fincanlarını yıkıyorum. Ovalıyorum sağa sola. Bu arada televizyonda çalan Teoman şarkısına da eşlik ediyorum. Kafam yukarda kalıyor. Tavan lambam patlamış, içinde birçok sinek ölüsü… Masa lambam yetersiz. Çalışmam için hiç uygun bir ortam değil. En iyisi çatı katı. Pencereyi aralamak ve sokak lambasından içeri sızan ışıkla kalem oynatmak tek ilacı. Saat on bir. Tam zamanı. Yine gece sıcak, yıldızlı ve şairane…