Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Mart '11

 
Kategori
İlişkiler
 

Geçip giden yılların getirdikleri

Geçip giden yılların getirdikleri
 

Çevremize baktığımızda birçok can sıkıcı olay, komplo teorileri vs. gibi stres odaklı şeyler yaşanırken arada bir bakıyorsunuz karşınıza, anlamlı, iç benliğinize doğru akan güzellikler de çıkabiliyor.

Yaşlılar haftası dolayısıyla Yenimahalle belediyesinin düzenlemiş olduğu “Geçip Giden Yılların Getirdikleri” adlı harikulade bir yarışmayı hayranlıkla izledik.

Yarışma; yaşlılarımızın, öğretmenlerimiz ve gençlerimizle iletişimlerini sağlamak ve paylaşımlarını artırmak amacıyla hazırlanmıştı, etkinlik olsun diye değil.

Bir ruh taşıyordu içinde.

Öğretmenlerimiz, çocuklarımız ve gençlerimizin yaşlılarımızın anılarından ve hayat tecrübelerinden kazanım elde etmelerine katkı sağlamak çok hoş bir fikirdi doğrusu.

Gerçek yaşam öyküleri ve anılarından yola çıkılarak röportaj, sohbet, öykü tekniğinden de yararlanarak ortaya duygu yüklü yazılar, insanın içine işleyen resimler çıkıvermişti.

* * *

Büyüklerimize her zaman değer verilmesi, sahip çıkılması gerektiğine inandığım için bu projeyi ilk başından itibaren heyecanla takip ediyordum.

Gelişim evrelerini bildiğiniz bir konu sizi daha çok sarıyor.

Ortaya ne gibi yaratıcılık örnekleri çıkacak diye sabırsızlıkla bekliyorsunuz.

Her şeyi mükemmel yapma bilincinde olan bu projenin yaratıcısı Umut Çınar’ı tebrik ediyorum.

Siz bir şeyi ortaya çıkarırsınız ama buna gerekli desteği göremezseniz o fikir ve önerinizin hiçbir ehemmiyeti olmaz uygulamaya koyan Başkan Fethi Yaşar beyi de buradan kutluyorum. Tek tek üşenmeden kompozisyonları okuyan jüri üyelerine, yazar-araştırmacı Abdullah Satoğlu'na teşekkürü borç biliyorum.
* * *
Yarışmaya katılan gerek öğrencilerimizin, gerekse öğretmenlerimizin yazdıkları kompozisyonları tek tek okudum.

Bir taraftan içimin burkulduğu, gözlerimin dolduğu anlar oldu.

Bir büyüğümüz yalnızlıktan söz ediyordu.
Hem de çocukları hayattayken bu yalnızlığı yaşaması, sürekli gözlerinin kapıda, kulağının seste olması insanı hüzünlendiriyor tabi ki…
Hangi yaşta olursak olalım hepimizin ilgi ve sevgi en öncelikli ihtiyacımız değil mi?

Genç yaşlarda koşturmacalarımız çok olduğu için belki bunun eksikliğini çok hissetmeyebiliyoruz.

Hatta bu yaşlarda bile boş bir anımızda bir dost sesi duymak için telefona sarılmaz mıyız?
Yada karşılıklı keyifli bir sohbet bizi mutlu etmez mi?
Tabi kendinizle yalnız kaldığınız zamanlar gelince bir gün, yaşta kemale erince bu eksiklik yüreğinize bir başka oturuyor.

* * *

Çocuklarımızın yazılarından birinde diyordu ki- teknolojiden uzakta köyde ninemin yanında olmak canımın çok sıkılacağı kanısını uyandırmıştı.
Oysa onun bilgece tecrübelerinden bahsetmesi öğreneceğim çok şey olduğunu bir kez daha anlatıyordu bana.
Sevgili öğretmenlerimiz bir başka üslupla anlatmışlardı daha derinine dalıyordunuz.
Sanki kulağınıza, yüreğinize aynı ses geliyordu.
Yaşam özel bir hediye bunun kıymetini bil hem de sonuna kadar.

Günler su gibi akarken avuçlarınızdan değerini bilmen gereken güzellikleri sakın göz ardı etme o çalışma o meşgaleler arasında sev, sevil, değerlerine sahip çık.

Çalışmaya, üretmeye, hiç yılmamaya heves et.

* * *

Heyecan doruktaydı beklenen an gelmişti. Yarışmacıların bazıları ödüle layık görülecekti.
Fakat biliyorduk ki, yarışmaya katılan herkes aslında birinciydi.
Salon da öylesine bir değişik hava yaşadık ki, bir taraftan birçok huzurevinden gelen sevgili baş tacı büyüklerimiz, diğer taraftan öğretmenler, öğrenciler, merak edip gelenler, çok değerli konuklar sanki bir büyü gibi o güne damgasını vurdu coşku dolu bir enerji.

Bir başka baharı yaşıyordu gönüllerimiz.
 

 
Toplam blog
: 439
: 512
Kayıt tarihi
: 04.02.09
 
 

Lisansını Anadolu Üniversitesi/ İşletme Bölümü ve Anadolu Üniversitesi/ Sosyoloji Bölümlerinde “O..