Geçmiş olsun Nazan....

Evlendiğiniz zaman sadece bir eş edinmiyorsunuz. Ortak portföyünüz oluşuyor. Eşinizin arkadaşları, o arkadaşların eşleri, akrabaları da sizin paydaya dahil oluyor. Hiç kesişmeyen yollar, teğetler, çizgiler kesişiyor. Belki bir kez, belki her gün, belki hiç görüşmüyorsunuz sonra. Kimini seviyor, kimini beğeniyor, kiminden de nefret ediyorsunuz. Kiminde sevgi, kiminde kazık, kiminde huzur buluyorsunuz.

Milliyet Blog’ta yazan Nazan’la tanışmam da eşimin arkadaşı olması vesilesiyledir. Sonrasında eşi Mehmet’le , kardeşi Meral ile ve Meral’in eşiyle tanışmamız da öyle.

Nazan şiir ve öykü yazan, okuyan, düşünen bir aile dostumuz. Eşi ile beraber Dünya tatlısı, yaşama sevinci dolu iki insan. Kendileriyle barışık, egoları olmayan, Dünyaya faydalı olmaya çalışan; bir elmanın birbirini bulmuş iki yarısı. Milliyet Blog’ta niye yazmıyorsun? diye ona ilk söyleyen de benim. Belki bu sayede blog oldukça sıkı ve güzel yazan bir yazara da kavuşmuş oldu.

Nazan ameliyat oldu. Şimdi iyi. Yıllarca sıkıntı çektiği hastalığı olmayacak inşallah. Antalya güneşi daha bir güzel doğacak evlerinin balkonuna. Soğuk bir bira, şirince şarabı, tabakta yemek daha güzel olacak.

Geçmiş olsun Nazan. Hayat güzellikler ve iyilikler getirsin. Geçmiş olsun.