Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mayıs '08

 
Kategori
Mizah
 

Gel gidelim biz Ay'a..

Gel gidelim biz Ay'a..
 

BİR HİCİV ŞAİRİ OLAN ARKADAŞIMIZ MUKADDER ÖZAKMAN, İZMİR'DE OTURUYOR.


Dünyanın dingili, gittikçe yamuklaşıyor .Kavanoz dipli dünyamızın bile rahatı kaçtı. Küresel ısınma diyoruz. Deniz bizi yutup içine alacak diyoruz. Hiç mi hiç tınmıyoruz. Köroğlu’nun : ’Demir delik çıktı, mertlik bozuldu’ benzetmesindeki kalleşliği de, dünyanın yamukluğu ile birleştirdik nasıl olsa. Bu yüzsüz dünya ile, adeta yarışır hale geldik.Yeri gelince de ’Hastayım nar isterim, gül yüzlü yar isterim’ diye de tutturmasını bildik. Yani her şeyi, duruma göre idare eder olduk.

Hani kardeşlik? Hani güzellik? Hani paylaşım ve hak hukuk gözetme ilkeleri? İlla ki her şey kanunda yazılı mı olmalıydı?

Nerede kaldı eski günler. Çorbalardan tarhanayı, yemeklerden kuru fasulyeyi severdik.Sigaradan da Harman’ı.

Yollar bozuktu musluklar ve ziller de hakeza.Taşlarla birbirimizin kafasını yarardık. Sapan elimizden alınınca da küserdik her şeylere.

Yerli malı haftalarımız vardı. Bankalardan kumbaralarımız. Radyo tiyatrolarımız. Mangalımız. Altında da uyuyan kedimiz. Sırtı hep sararmış olurdu. Gaskonya’lı Toma vardı dev gibi. Masa üzerlerine çıkar, göbeğine bağladığı peştamalla gösteri yapardı.

Bizim çocukluklar sıkıydı. Sıkı yetiştirildik. Elimizden tutulup yazlık sinemalara götürülürdük. Tahta sandalyeler üzerinde yıldızları saya saya uyurduk. Başımızı yanımızdakinin omzuna yaslardık. Ve: ‘Göstermekten utanmayacağımız bir içimiz vardı.’

Sevgili Serap İnce’nin bir yazısına, sayfamızda yaptığımız yorumda 2 kıt’a şiir yayınlamıştık.Bu şiirin devamı istendi benden. Arkadaşımız Mukadder Özakman’ın şiirinin tamamını arkadaşların arzusu ile aşağıya aldık böylelikle..

Şair Mukadder Özakman Mimarlık Yüksek Okulunun inşaat bölümünü bitirmiş. Başmühendis liklerde bulunmuş. İlk şiiri, Varlık dergisinde yayımlandı. Şiir birincilikleri olan Özakman, taşlama ve hicivleri ile:‘Pardon, Akbaba, Ustura, Gırgır, Çivi, Gıcık, Dergileri’’ ile.’’D.İzmir, Dünya ve Y.Asır Gazetelerinde hiciv yazdı.İşte ‘’Gel Gidelim biz Ay’a şiiri..1969 yılında Akbaba’da yayımlanmasına rağmen, hala daha aktualitesini kaybetmeyen bu şiir günümüze de uyarlanabilir de..Maddeselliği hicvediyor.


GEL GİDELİM BİZ AY’A


Bilirsin ki sevgilim, önem vermem paraya,
Mutlu olsun yuvamız, ne gerek var saraya.
Geçiyor bak ömrümüz günleri saya saya.
Yaşayamadık gitti dünyada doya doya..
Bu dünya yalan dünya, gel gidelim biz Ay’a!

Düşünme Ay’da var mı, yok mu diye hayatı,
Belki orda buluruz, huzuru ve rahatı,
Ne güzel şey görmemek insanoğlu suratı.
Sevgilim, bu dünyada ne ar kaldı, ne haya,
Dünyanın tadı kaçtı, gel gidelim biz Ay’a!

Doğru yolda gidersin, tutar çelme takarlar,
Hem kuyunu kazarlar, hem gülerek bakarlar,
Punduna getirince çıranı da yakarlar,
Ömür gelip geçiyor dost araya araya,
Dünya bozuldu artık, gel gidelim biz Ay’a!

İstettim, annen dedi:’’Oğlum, katın var mıdır?
Ablan sordu: ‘’Araban, bir de yatın var mıdır?’’
Baban dedi: ‘Gelirin bol mu, yoksa dar mıdır?’’
İstettiğim gün seni kalıverdim ben yaya,
Dünyayı anladın ya, gel gidelim biz Ay’a!

Ayda ne fırıncı var, ne bakkal, ne de kasap,
Ne kira var, ne taksit, ne borç harç, ne de hesap.
Nasıl olsa dünyada olmadık baltaya sap,
Ne kuaför derdin var, ne terzi, ne de boya,
Dünya kazık dünyası, gel gidelim biz Ay'a!

Ay'ın adı Ay ama, aybaşı, aysonu yok,
Tasarruf bonosu yok, sağ ve sol sorunu yok
Politika, parti yok, sağ ve sol sorunu yok.
Hiç kimse çıkmaz bizi nutukla aldatmaya,
Dünya yalan dünyası, gel gidelim biz Ay'a!

Sen Ay’da ilkel güzel, parmağında yok ojen,
Bense Ay’da yaşayan fenersiz bir Diyojen,
Ay’da ne savaşlar var, ne atom, ne hidrojen...
Ay benziyor göklerde yüzen mutlu adaya,
Dünya hırgür dünyası, gel gidelim biz Ay’a!

Ben Ay’ın Adem’iyim, sense Ay’ın Havva’sı..
Emin ol yarayacak sana Ay’ın havası,
Her gün yap Ay dolması, bir de güneş tavası,
Başlar çocuklarımız yıldızla oynamaya,
Dünya zaten bir rüya, gel gidelim biz Ay'a

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..