Gelecek...

Dizüstü bilgisayarıma yüklemiş olduğum müzikleri dinlerken , geçen sene eylül ayında gitmiş olduğum bir arkadaş düğününde ilk defa denediğim , daha sonrasında ise tatildeyken tekrar denediğim kola ve bira karışımımı yudumluyorum . Gece , kollarıyla sarmış beni . Evlerden ve limandaki gemilerden etrafa yayılan ışık geceyi aydınlatmıyor . Ay ve yıldızlar bile yardım etmiyor geceye bugün .

Üniversite yerleştirme sonuçları belli olmadan önce , İstanbuldaki özel bir üniversiteden bir tanıtım mektubu gelmişti . Rektörünün imzasını taşıyan bu mektubun giriş cümlesi adını vermediği bir düşünürden alıntı yapılarak başlıyordu .

Düşünür , “ İnsanlar geleceklerini , önce zihin ve arzularında , sonra da kendi özgür seçimleri ile yaratırlar “ demiş . Üniversite rektörü , düşünürün bu sözüne , “ İnsanların kaderini belirleyen faktörün şans değil , hayatı boyunca yapacağı özgür seçimler olacaktır “ diye devam ediyor ve “ Gelecek , gidilecek bir yer değil , kendi yaratacağın yerdir “ diye ekliyordu .

Hayatın üzerime karamsarlık tohumları serptiğinden olsa gerek ben ne düşünüre ne de rektöre tamamiyle katılıyorum .

Misal , genç bir kız düşünün . Bu genç kız , okuyup doktor veya öğretmen olmayı tasarlasın kafasında . Derken ailesi kız olduğu için onu ilkokuldan sonra okutmasın ve evlendirmeye karar versin . Kız , zihninde okumayı tasarladı , evlenmeyi değil okumayı seçti ama okuyamadı . Bu genç kız eğer çok şanslı ise ondaki okuma azmini gören ilkokul öğretmeni , genç kızın ailesini , okuması için ikna eder . Bu durumda kaderi belirleyen faktörün şans olduğu çıkıyor ortaya .

Yada diyelim ki üniversiteden mezun olmuş ve ailesinin maddi durumu oldukça yerinde olan bir genç . İstese çalışmayıp deyim yerindeyse baba parası yiyip gününü gün edebilir . Ama bu genç , kendi kanatları ile uçmayı ve kendi parasını kendi kazanmayı seçsin . Baba parası yemek yerine kendi yağı ile kavrulmak arasında özgür bir seçim yapsın . Ve kendi parasını kendi kazanmayı ve kendi geleceğini kendi yaratmayı seçsin . Derken bu genç çalışmaya başlayacağı yere doğru yola çıksın arabasıyla . İnsan canının değeri para ile asla ölçülemeyecek bir husus olduğu için araba kullanırken oldukça dikkatli diyelim . Derken karşıdan bir araba geliyor ve sürücüsü aşırı alkol almış . Yolda zikzaklar çiziyor ve aşırı süratli geliyor . Genç için kaçacak yer yok . Zikzaklar çizen sarhoş sürücü , zihninde parlak bir gelecek tasarlayan genci hayattan koparıyor . Genç , özgür bir seçim yaptı , iyi bir gelecek tasarladı ve yola çıktı . Çıktığı yolda ölüm denen geri dönüşü olmayan bir engelle karşılaştı .

Örnekler çoğaltılabilir . At gözlüğümü çıkarmam gerekir belki de bilemiyorum . Ama şu an için bildiğim bir gerçek var ki o da kaderi belirleyen faktörün şans olduğudur , özgür seçimler değil .