Genç Osman’ın başının kesilmesi

Genç Osman (II. Osman) Osmanlı Padişahları içinde en talihsiz olanlarından biridir. Kendisi Osmanlı Duraklama döneminin bataklığında ömrünün baharında Osmanlı tahtına çıkmıştır. Geçliğinin verdiği delikanlılık ile de kimsenin cesaret etmediği, edemediği yenikliklere  başvurmaya çalışmış, bu yenilik girişimleri hayatına mal olmuştur.

Yaptıkları arasında Ulemanın yetkilerini kısmak, yapacakları arasında Yeniçeri ocağını kaldırmak gibi hakikaten bir çok devlet adamının aklının ucundan geçirmeyeceği girişimler vardır.

III. Selim dönemini anlatan Vakai Cedid adlı kitabın önsözünde Yavuz Senemoğlu birçok kişinin bilmediği önemli bir bilgi paylaşıyor.  Genç Osman’ın boğdurulduktan sonra başının kesilmesi.

Çok ilginçtir, Türk tarihinde Hanedan mensuplarının kanının akıtılması çok alışılmış bir şey değildir (bazı örnekleri olsa da), hele başının kesilmesi.

Genç Osman öldürüldükten sonra babası I. Ahmet’in türbesine defnedilmiştir.

Senemoğlu şöyle veriyor bilgiyi; “ 1967-1970 yılları arası İstanbul türbeler müdürü idim. Sultan Ahmet Türbesinin tamiri dolayısıyla harap döşeme sökülüp molozlar temizlenince lahit kapağı ortaya çıktı.

Merak ediyordum. Çünkü Topkapı Sarayı Padişah elbiseleri seksiyununda  teşhirde olanlar onun hiç de boğularak öldüğü hissini vermiyordu insana. Boğulan bir adamdan bu kadar kan çıkmayacağını öğrenmiştim. Hem merakımı tatmin hem de tarihe bir ışık tutma fırsatını bulmuştum.

Lahit taşını kaldırttım. Tarihin Genç Osman diye adlandırdığı muhterem şehidin başsız olduğunu adeta perişan bir halde atılıverdiğini hayretle gördüm”

Yeniçerilerin isyanlarda ne kadar yoldan çıkabildikleri olayları daha önceki bazı yazılarımda vermiştim ama bir Padişah’a bu kadarını yapacakları aklıma gelmiyordu. Yazık, okuyunca üzüldüm.