Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

GAZETECİ YAZAR ASLI MERCAN SARI

http://blog.milliyet.com.tr/aslisari

11 Mayıs '18

 
Kategori
Söyleşi
 

Genç Yazar ve Şairleri Tanıyoruz Köşemde Konuğum Genç Şair Suzan Tellioğlu

Genç Yazar ve Şairleri Tanıyoruz Köşemde Konuğum Genç Şair Suzan Tellioğlu
 

Şair Suzan Tellioğlu


Merhabalar genç yazar- şair köşemizde bugün Milliyet blog okurları için şair Suzan Tellioğlu ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. İlk şiir kitabı Sana Bir Şeyler Yazdım 2017 yılında raflarda yerini alan yazar Tellioğlu; Sevgili Aslı Hanım, başka şairlerin şiirlerden ilham alabilmek de çok önemli, mesela bir şarkı sözü de olabilir bu ama ben tamamen yaşanmışlıktan esinleniyorum kalemi elime aldığım zaman, Çünkü insan o zaman gerçek bir kalbe değebiliyor diyen genç şair’in kendisinin kaleme, kâğıda, mısralara olan tutkusunu ve hayatına dair bilinmeyenler hakkında samimi bir sohbet gerçekleştirdik.

Şair uzanamadığı kalbe şiir dermiş diyen şair Suzan Tellioğlu ile şiir kitabının içeriğini, eşsiz yazın yolculuğunu, gözbebeğim dediği dizelerini paylaştı.

ÜZÜLME!
Farzet bir yangının içinden sıyrıldın,
İnan ki kalsaydın
Daha çok yanardın.
Yağmur oldu diye üzülme gözyaşların,
Sen onun kalbinde zaten barınamayacaktın
Kül olacaktı Aşkın,
Üzülme!
Ezip geçtiğin ağırlığında boğulduğun duyguların,
Ama kurtulacaksın.
Şunu bil ki
Sevmek de ilahi haksa,
Sen helâl etmeden
O hiç bir kalpte;
Tek zerre nefes alamayacaktır...

                                 SUZAN TELLİOĞLU

 

Sana Bir Şeyler Yazdım

Genç şair Suzan Tellioğlu;     İlk şiirimi liseye başladığım ilk sene yazmıştım serbest konulu bir şiir yarışması düzenlemişlerdi liseler arası hemen katıldım tabi. Aslında ilk başta hazır bir şiir okumayı tercih ettim yarışmaya bir hafta kala çok yakın bir arkadaşımın annesi vefat etmişti.  Ve o kadar derin etkilemişti ki beni bir an kendimi sorguladım " Ya benim annem olsaydı diye? " o an aldım elime kalemi kâğıdı bir anda içimden döküldü kelimeler. Şiir bittikten sonra edebiyat öğretmenime gösterdim bu büyük bir risk yine de sen bilirsin dedi sonra anneme gösterdim şöyle bir okudu oda onay vermedi çünkü onlar dümdüz okuyup geçtiler ona o duyguyu verecek olan bendim sonuçta. Yine de kendi bildiğimi yapıp o şiirle gittim yarışmaya.

İnanır mısınız birinci olduğumu duyunca ben bile inanamadım kendime, Ama onları inandırmıştım. Jüri üyeleri hatta bütün salon annem öldü sanmış meğerse.

O an kendimi başkalarının yerine koyabilip aynı duyguları yaşıyormuşum gibi yazabildiğimi fark ettim bu da benim için yazın yolculuğuna cesaretlendiren ilk adım oldu ifadelerini kullanan şair Tellioğlu ile yaptığımız söyleşi sizlerle.

Aslı M. Sarı: Merhaba; Suzan Hanım öncelikle sizi tanımak isteriz. Bize kısaca kendinizden bahseder misiniz kimdir Suzan Tellioğlu?

Suzan Tellioğlu: Öncelikle merhaba ben Suzan Tellioğlu.  21 yaşındayım Alanya’da doğup büyüdüm ve halen burada yaşamaya devam ediyorum. Küçüklükten bu yana hep edebiyat ile iç içeydim.  İlkokul zamanlarımda Türkçe öğretmenimin keşfetmesi biraz da bu alanda ilerlememe ön ayak oldu diyebilirim.

 

Aslı M. Sarı: Yazdığınız şiir olması bilinçli bir tercih mi? Başka türlerde de yazıyor musunuz?

Suzan Tellioğlu: Aslında bilinçli bir tercih değil de tamamen yeteneğimin ve ilgimin şiire bağlı olmasına dayalı bir konu bu. Şuan roman yazmayı deniyorum meselâ eğer ilerleyebilirsem güzel projelerle edebiyatsever arkadaşlarıma duyurumu yapacağım.

 

Aslı M. Sarı: Sizce sonradan şair olunabilir mi yoksa doğuştan gelen bir yetenek midir şiir yazmak?

Suzan Tellioğlu:    Bana göre doğuştan gelen bir yetenek, Çünkü çevreme şöyle bir baktığım zaman sahne alan tiyatro oynayan sporla uğraşan birçok arkadaşım var ve hepsi küçükken yetenekleri keşfedilip bir yerlere gelmiş kişiler o nedenle bunun doğuştan gelen bir yetenek olduğuna inanıyorum.

 

Aslı M. Sarı: Şiire ve şiir yazmaya merakınız nasıl ve ne zaman başladı? İlk şiirinizi ne zaman yazdınız?

Suzan Tellioğlu:       İlkokulda önemli günlerde okulda sabah yapılan programları hepimiz biliriz. Birçoğumuz uykulu uykulu dinlerdi hatta belli bir zaman sonra ayakta durmaktan yorulanlar da olurdu. Bana öyle güzel gelirdi ki o programlar şiir okuyan büyük sınıf öğrencileri hayranlıkla dinlerdim. Böyle böyle derken iyice meraklandım ilerleyen yıllarda hep ben faaliyet göstermeye başladım.     

İlk şiirimi liseye başladığım ilk sene yazmıştım serbest konulu bir şiir yarışması düzenlemişlerdi liseler arası hemen katıldım tabi. Aslında ilk başta hazır bir şiir okumayı tercih ettim yarışmaya bir hafta kala çok yakın bir arkadaşımın annesi vefat etmişti.  Ve o kadar derin etkilemişti ki beni bir an kendimi sorguladım " ya benim annem olsaydı diye? " o an aldım elime kalemi kağıdı bir anda içimden döküldü kelimeler. Şiir bittikten sonra edebiyat öğretmenime gösterdim bu büyük bir risk yine de sen bilirsin dedi sonra anneme gösterdim şöyle bir okudu oda onay vermedi çünkü onlar dümdüz okuyup geçtiler ona o duyguyu verecek olan bendim sonuçta. Yine de kendi bildiğimi yapıp o şiirle gittim yarışmaya.

İnanır mısınız birinci olduğumu duyunca ben bile inanamadım kendime, Ama onları inandırmıştım. Jüri üyeleri hatta bütün salon annem öldü sanmış meğerse.

O an kendimi başkalarının yerine koyabilip aynı duyguları yaşıyormuşum gibi yazabildiğimi fark ettim buda benim için ilk adım oldu.

 

Aslı M. Sarı: Dünya ve Türkiye genelinde beğendiğiniz şair ve yazarlar kimlerdir?

Suzan Tellioğlu: Cemal Süreya, Nâzım hikmet, can yücel, Canan Tan, Sıla Gençoğlu

 

Aslı M. Sarı: Şiirde alışık olduğunuz bir tarz var mı mesela âşık tarzı, serbest ölçüde şiir ya da kafiye olmazsa olmaz gibi. Ya da hiç yazmam dediğiniz bir şiir tarzı var mı?

 Suzan Tellioğlu: Genellikle kullandığım bir ölçü yok, serbest ölçüde yazıyorum. Ama hiç yazmam dediğim bir şiir tarzı henüz olmadı.

 

Aslı M. Sarı: Şiirde gerçekçilik mi? İdeal dünyamı yoksa hüzün mü?

Suzan Tellioğlu: Bence hüzün olmalı. Okuduğumuz zaman gözlerimiz dolmalı içimiz titremeli. Şiir denince aklıma hep duygusal yönüm geliyor çünkü.

 

Aslı M. Sarı: Şiirleriniz de yaşanmışlıktan mı yola çıkarsınız yoksa diğer şiirlerin size verdiği bir ilhamdan mı? Hangisi doğru şairlik örneğidir...

Suzan Tellioğlu:      Tabi ki başka şiirlerden ilham alabilmek de çok önemli, mesela bir şarkı sözü de olabilir bu ama ben tamamen yaşanmışlıktan esinleniyorum kalemi elime aldığım zaman, Çünkü insan o zaman gerçek bir kalbe değebiliyor.

 

Aslı M. Sarı: Sizi en iyi anlatan cümle hangisidir?

Suzan Tellioğlu:  " Asla keşke deme "

 

Aslı M. Sarı: Yazdığınız şiirin bitmiş olduğunu nasıl anlıyorsunuz? Bitmesi bir yana, sosyal mecralarda yayınlama kararını verirken, kendi kendinizle hesaplaşırken göz önünde bulundurduğunuz kıstaslar nelerdir?

  Suzan Tellioğlu:    Genelde yaşanmış duygulardan yola çıktığım için otomatikman şiir biteceği yeri biliyor gibi,  her seferinde işte bu deyip noktayı koyuyorum duygularımın yanına.

Onun dışında sosyal medya hesaplarımda paylaşım yaparken özel hayatımı çok fazla lanse etmemeye özen gösteriyorum. Yani aslında ön planda olan ben değilim de Âşık olan herkesin okuduğu zaman tamda beni anlatmış demeleri için uğraşıyorum.

 

Aslı M. Sarı: Eserleriniz arasında “gözbebeğim” diyebileceğiniz bir tanesi var mı?

Suzan Tellioğlu:      Bütün şiirlerim benim için çok özel hepsi farklı zamanda farklı duygularla yazıldı çünkü ama " İLK GÖZ AĞRIM " şiirim benim için çok özel her okuduğum da o yazdığım güne geri gidiyorum sanki.

   

Aslı M. Sarı: Şiirlerinizde ne tür konuları ele alıyorsunuz?

Suzan Tellioğlu:     Aşk tabi ki ama daha çok ayrılık ve özlem konulu.

 

Aslı M. Sarı: En çok kullandığınız tema aşk ve yalnızlık, neden?

Suzan Tellioğlu:  İlk başta da söylediğim gibi yaşanmışlıklardan ilham alıyorum bu yüzden de şiirlerim satırlarında Aşkı yalnız anlatıyor.

 

Aslı M. Sarı: Etkilendiğiniz şairler var mı? Sizi ne yönden etkilediler?

Suzan Tellioğlu:    Çok sevdiğim bir kaç şair var ama içlerinde en çok duygularıma yoldaş hissettiğim Cemal Süreya dır.

Kısaca sebebini açıklayayım;  "Nazım hikmet ve Cemal Süreya aynı kıza sevdalanırlar. İkisi de kız için şiir yazar ve aralarında bir iddiaya girerler kız hangisinin şiirini daha çok beğenirse diğeri bu aşktan vazgeçecek ti. Bunun üzerine Cemal Süreya soyadını değiştirmiş "

 

Aslı M. Sarı: Gündemde ki düşmek bilmeyen çocuk istismarları hakkında şiir yüreğinizin vermiş olduğu naiflikle neler söylemek istersiniz?

 Suzan Tellioğlu: Ne yazık ki bizlere bir Türk vatandaşı olarak çok üzülerek söylüyorum, o kadar küçük melek çocuklara nasıl dokunabiliyorlar aklım almıyor bunun hiç bir izahı açıklaması yok!

Zihniyetler nasıl bu kadar köreldi bilmiyorum. Sadece böyle acımasız Allah korkusu olmayan insanlarla aynı havayı soluduğum için utanıyorum...

 

Aslı M. Sarı: Son olarak ben de şiir yazmak istiyorum şair olmak istiyorum diyen amatör kalemlere söylemek istedikleriniz nelerdir?

 Suzan Tellioğlu:      Bir şeyi istemek başarmanın yarısıdır bana göre ve istersek yapamayacağımız hiç bir şey yok. O yüzden her zaman kendinize inanın ve çabalayın yazmaktan vazgeçmeyin. Kaleminiz elimizden hiç düşmesin...

 

Sevgili Suzan Tellioğlu, çok teşekkür ediyorum bu hoş sohbetiniz için. Yolunuz açık, başarılarınız daim, kaleminiz kavi olsun. Şiirsel yazın yolculuğunuzda başarılarınızın devamını dilerim.

Aslı Hanım, birçok şiir tutkununun merak ettiği soruları aracılığınız ile yanıtladım. Samimi ve güzel sohbet için ben teşekkürlerimi sunarım.

 

 
Toplam blog
: 94
: 280
Kayıt tarihi
: 20.11.17
 
 

Bundan yaklaşık on yıl önce kaleme, kağıda, satırlara  gürültüsüz bir şekilde haykırmaya başladım..