Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Mayıs '11

 
Kategori
Haber
 

Gerçeği öğrenmeye kimsenin niyeti yok ki…

Gerçeği öğrenmeye kimsenin niyeti yok ki…
 

Ne kadar tuhaf değil mi, bu ülkede “Gerçeği” öğrenmeye ve bilmeye kimsenin niyeti yok. Fısıltı gazetesi yoluyla yayılan haberlere itibar o kadar çok ki…

Bugün Mayıs ayının 14. günü…

YSK’nın oy pusulalarının basımı konusundaki basın yayın organlarında “Haber”i izledim, bakalım nasıl yansıyacak diye…
Hemen her haber, “12 milyon liradan 899 bin liraya nasıl indi” diye sorgularken, biri de çıkıp inceleme, araştırma yapma zahmetine katlanmadı…

Ama YSK’yı suçladı durdu…

En son Hürriyet Gazetesi Yazarı Sayın Yılmaz ÖZDİL, 10 Mayıs 2011 tarihli yazısında şöyle söz etti bu konu ile ilgili…

“Oy'acaklardı az daha.
Oy pusulası bastılar güya.
13 trilyona.
Bi numaralar döndü.
İniverdi bi trilyona.
Hayatımız numara çünkü...
Hayatımız numara.”

Sayın ÖZDİL’in “Bi numaralar döndü” diye yazması üzerine, kendisine dönen “Numarayı” açıklamak için aynı gün öğleden sonraki bir saatte aradım. İstedim ki beğenerek okuduğum Sayın ÖZDİL’e “Numara” nasıl oldu da 899 bin liraya indi, anlatayım…

Sayın ÖZDİL’i aradım. Telefona çıkan sekreterine kimliğimi net bir şekilde açıklayıp, cep numaramı da verdim.
“Ben İbrahim PEKBAY… Demokrat Parti Seçim İşleri Başkan yardımcısı ve Bursa Milletvekili adayı… Telefon numaram 0532 218 77 77 ve 0532 744 38 38, her ikisini de veriyorum, ola ki birinin şarjı biter, öteki sağlam kalır…”

Sekreteri hanım, Sayın ÖZDİL’in “Haber toplantısında” olduğunu belirterek notumu ileteceğini söyledi.

O günden bu güne bekliyorum ki Sayın ÖZDİL arayacak…

Demek ki o da “Numarayı” çok merak edenlerden değilmiş…

Aslında gazetelerin “12 milyondan nasıl 899 bine indi” diye sorgulayan manşetler atması yerine, oturup hesap yapıp, 500 ya da en çok 600 bin liraya yapılacak bu iş için “500 veya 600 bin liraya yapılacak iş nasıl olur da 899 bin liraya ihale edilir” diye manşet yapmaları gerekirdi. Çünkü yazılı basın da “Matbaa” işinin içinde olduğuna göre, basit bir hesapla maliyetini pek ala çıkarabilirlerdi…

Ben İbrahim PEKBAY… Demokrat Parti Seçim İşleri Başkan yardımcısı ve Bursa Milletvekili adayı… Aynı zamanda Demokrat Partinin YSK’daki temsilcisi…

Yani YSK’nın bütün toplantılarına “Parti temsilcisi” olarak katılıyorum…

Olayın aslı şudur.

Oy pusulalarının basımı gündeme geldiği gün, basım maliyeti olarak önümüze bir rakam koymadılar. Ancak bir önceki seçimde baskı işinin 4 milyon lira gibi bir rakama yapıldığı bilgisini edindim. Bunun üzerine toplantı sırasında bilebildiğim “Matbaacılık” bilgisi ile bir hesap yaptım ve YSK üyelerine bu işin en fazla 500 ya da 600 bin liraya yapılacağını anlattım.
YSK ihale için Devlet Malzeme Ofisini görevlendirdiği için, çok yakın bir matbaacı arkadaşımı aradım. Bu arkadaşımın böyle bir ihaleye girme ihtiyacı da yoktu…

“Bak kardeş” dedim,”Böyle bir iş var, geçmişte 4 milyon liraya yapılmış, işin aslı 500 bilemedin 600 bin lira. Gir bu ihaleye ve rakamı düşür. Çünkü millet ‘devletin malı deniz’ anlayışı içinde…”

Allah razı olsun, hazırlandı ve birinci ihaleye girdi. Ancak ilk ihalede “Bir evrakın eksik” diye almadılar. Bu ihalede verilen teklif işte 12 milyon lira idi…

Tabi “İhalenin onaylanması” için kurula gelince, reddedildi…

Mayıs’ın 5 nci günü yapılan ihaleye arkadaşım bu kez “Evrakları tam” olarak girdi ve rakamı 1 milyonun altına kadar indirdi ve çekildi… Eğer şartnamede güvenlik gerekçesi ile “Bu iş bitene kadar matbaa başka bir iş yapamaz” şartı olmasaydı, 600 bin liraya kadar da inecekti. Çünkü maksat ihaleyi kazanmak değil, gerçek rakamı göstermekti…

“12 milyondan nasıl 899 bin liraya indi” sorusunun cevabı budur.

Birileri milleti soymaya kalktı, biz de izin vermedik, hepsi bu…

İhaleyi alan firmanın temsilcisi “Zararına yapıyorum” diye beyanat veriyor. Ne zararı kardeş, fazladan 300 bin lira kazandın sen, istersen gel oturalım hesap yapalım…

Var mısın?...

14 MAYIS 2011

DİP NOT: Sayın Yılmaz ÖZDİL artık aramasa da olur. Ancak sekreterinin notumu iletmemiş olması dışında davranışını yadırgadım doğrusu…

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..