Gerçek dost kitap

Bugüne kadar elbette kitap üstüne çok yazı yazılmıştır. Dostlukların samimiyetin kitaplarla daha samimi olarak yaşanılacağına değinilmiştir. Anlatılmış ve örneklerde verilmiştir.

Yaşayan biri olarak ta, gerçek dost kitaplardır bence de. Hayatın her alanında ki kitapların yerini dünyada ki varlıkların hiç biri kitabın yerini tutmaz. İnsan hayatına katkıda bulunan, ihtiyacına cevap veren en yakınımız kitaplardır.

Yeter ki onları garip, öksüz bırakmayalım. Değerlerini bilelim. Dilinden anlayalım.

Kitaplara bu kadar anlam yüklettiren yine bizleriz. İnsan unuturmuş, fakat kitaplar asla. İkinci fikre geçmez kitaplar. Neyse odurlar. Değişiklik göstermezler.

Dilimizden düşmeyen sözler vardır. Komşusu açken kendisi tok yatan bizden değildir gibi. Kitaplar içinde gerçek dost tarifi yapılır. Ne kadar haklılık payı var özdeyişin.

Bugün iyi olduğunu düşündüğün insan birden bakmışsınız size cephe almış. Hani dosttuk, hani birbirimizi kırmayacaktık.

İkinci şıkkı size araştırarak aldıysanız kitap yaşatmaz hayal kırıklığını yaşamazsınız.

Gerçek dost olarak kitabın söylenmesi de isabetlidir.

Dostluğu tarihini incelediğimizde bizim için, sizin için canını feda edercesine bizimle olacak kişidir. Bu düşüncede insanların olacağını düşünürdüm.

Eskiden bu fikirdeydim.

Hayatı yaşadığınız süreçte insanları yakının tanıyorsunuz. Bir öğrenci sormuştu, görünenle perde arkası aynı mı diye?

Görünen gibi olmadığını söylemiştim. İnsanlar da maalesef öyle.

Yaşandıkça daha yakından tanık oluyoruz gerçeklerle. Kitabiyatta ki gibi olmadığını, hayatın kendine ait sözden öte kuralları olduğunu anlıyoruz.

Gecenin kaçında olursa olsun kapağını açtığınızda kitaplar size sitem etmiyor, sudan bahaneler uydurmuyor.

Ümidinizi kırmıyor.  Siz bir adım atarsanız ebedi dostunuz oluyor. Ara sıra kapağını açın yalnız. Etrafınızda birçok insan olacağına sizin konunuzla lakalı kitaplara sahip olmanız dünyadaki en temiz, en saf dostlarınızla berabersiziniz.

Dahası hiç meşgul olmazlar.

Siz ne zaman kapısını çalsanız sizi kabul eder. Gerçek dost, yol gösteren, günün hangi saatinde uğradığınızda sizi kabul eden, bildiklerini size sunan başka biri var mı?

Gecenin üçünde, dördünde kalktığınızda beni niçin rahatsız ettin der mi kitaplar? Kitaplarla konuşursunuz, uyuşmazsınız hatırınız kırılabilir, asla dargınlığınız olmaz.

Siz ona kızsanız bile o size mülayim davranır.

Asileşmez, kıskanmaz, bildiklerini gizlemez. Size verdiği sözden caymaz. Onun için ben kitaplarımı kıyamam.

Şayet Allah göstermesin kitaplarımızda insanlarımız gibi düşünseydi ve öyle davransaydı hayat çekilmez olurdu.

Teknoloji hayatımıza girdikçe asli hüviyetimizden ne kadar uzaklaşıyoruz farkına varıyor muyuz? Farkında olanlarımız elbette vardır.

Beraber olarak fikirde savunduğunuz kişiler sizi terk edebilir. Dost olarak kabul edilenlerin nereye kadar birlikte olduğunuzu hayatı yaşadıkça anlıyorsunuz.

Sizin dostluk gösterdiğiniz kişinin ne kadar dert ortağı olursanız o kadar al sana kötülük der gibi davranılıyor.

Uzakta olanlarda böyle, yakında olanlarda böyle fark yok. Âlemde ki bütün insanlar özellik olarak aynıdır. Çıkarı var ise dostuz, çıkarı yoksa ve de elinizde yetki yoksa eskiden sizi tanımaz olur çevreniz.

Kitapların öğreticilik yönüne de hayranımdır.

Yeri gelir sizi yerden yere vurur, yeri gelir sizinle dalga geçer, yeri gelir sizi över. Sizi üzer, kızar, bağırır ama sizde kırılganlık görülmez.

Sizde sormak istedikleriniz için hangi zaman diliminde vakitli vakitsiz kapısını aşındırsanız uygun değilim demez.

Bu vakitte de rahatsız edilir mi diyerek sizi mahcup duruma düşürmez. Bazen bizim ailede kitaba verilen paraya karşı çıkılır.

Bilmezler ki sizin arkanızdan konuşmayan dostunuz kitaplardır. Sizin kuyunuzu asla kazmayanlar kitaplardır. Sizi yerli yersiz üzmeyenlerin kitaplar olduğunu anlatamam ki.

Kitaplarınız menfaati olsa da olmasa da hep sizledir.

Kitaplar mütevazıdirler,  kibirlenmezler kendilerini naza çekmezler.