Gerçek Taraftar Futbolcusunu Yuhalamaz!

Futbol aşkıyla yanan bazı taraftarları ibretle izliyorum.

Onlar, takımlarının kurumsal kimliğini, kendi taraftar kimliğinden üst görüyorlar. Bu hastalıklı tavır, bilhassa büyük takımların taraftarları arasında daha çok yaygın... Bu bakımdan, sadece kendini düşünen, kulübünün kimliğini bir kalemde silenler, bazı futbolculara kafayı takıyorlar.

İçmeden kafa bulmanın yolu!

Bazı futbolcular şansız!

Ağzıyla kuş tutsa, o eleştirdiğimiz taraftar kesimine yaranamıyorlar!

İsim vermeye gerek var mı?

Olanlar herkesin gözü önünde oluyor!

Maçlarda her şeyi görmek mümkün!

Aklı başında bir taraftar, kendi futbolcusunu yuhalamaz! Gol atınca da, gol kurtarınca, daha önceki tavrını unutarak, alkışlayamaz! Her şeyden önce tutarlı olmak gerekir.

Ama yuhalıyor!

Ama alkışlıyor!

Çünkü yaklaşımı zaten hastalıklı!

Taraftarım diye övünen o kişiler, çelişkili, tutarsız tavırlarla, sonuçta kendilerini düşündüklerini göstermiş oluyorlar.

Akıllı, gerçek taraftar, sahadaki futbolcusunu ıslıklamaz, yuhalamaz!

Alkışlar, bir opera izleyicisi kibarlığı içinde yapar bunu; anlayan futbolcu da anlar.

Akıllı taraftar, maça para veriyorum diye, paranın karşılığını futbolcusuna hakaret ederek alamaz!

Akıllı taraftar, beklenen skorla bitmeyen maçlarda, futbolcusunun içinden geçenleri, ancak kendini onun yerine koyarak anlayabilir.

Akıllı taraftar, alkışlamak gelmiyorsa içinde, sessiz kalmayı yeğler.

Bunları yapmayan, sağa sola saldıran, ona buna hakaret eden taraftar, gerçek taraftar değil, çakma taraftır.

Tanrı, takımları bu çakma taraftarlardan korusun!

Tanrı, zaman zaman bunların suyunda gidenlere de akıl fikir versin!

Eleştirdiğimiz taraftar tipine eleştiri var da, futbolun içinde olan ya da olduğunu sananlara laf yok mu?

Onları da size havale ediyorum!