Gerçek ve çakma dünya lideri

Yıllardır ekonomik olarak dünya birincisi, dünyanın tek süper gücü olan ABD’nin başkanına “dünya lideri” derler ve doğrudur da.

Adam dünyanın kaderine hükmeder. İstediği ülkede istediğini iktidara getirir veya ülkeden kovalar. (Kaddafi, Saddam vs). Ülkeleri işine geldiği gibi düzenler (düzer)

Adamın ülkesinde yaşamayan bir terörist bir anlık boşluktan yararlanıp birkaç yolcu uçağını kaçırıp binalara çarptırarak 2-3 bin kişiyi öldürür. Dünya lideri bu teröriste yataklık eden birkaç ülkeyi haritadan siler (Irak bölündü, Afganistan dağıldı, Suriye bölünmek üzere vs)

Dünya lideri olan bu zat hıncını alamaz, ülkesinde tek bir kere terör eylemi yapabilmiş bu teröristi başka bir ülkede paketler, kıçına biber doldurup leşini denize atıverir. İşte gerçek dünya lideri budur..

Bir de dünya nüfusunun altı milyar kadarının haritada yerini bile gösteremediği bir ülke vardır. Gerçek dünya liderinin elini öperek bu ülkede başkan olan muhterem zat da kendi kendini “dünya lideri” ilan eder ve müritleri de buna çok güzel inanırlar.

Gelin görün ki, çakma dünya liderinin ülkesinde birkaç onyıldır terör estiren bir örgüt vardır. Çakma dünya lideri olan muhterem ne ettiyse bu teröristlerle baş edemez. Ülkesinin milli gelirinin (dünya ekonomisindeki payı binde sekiz) yarıdan çoğunu bu teröristlerle savaşmaya harcar ama yine olmaz.

Gerçek dünya liderinin acıyarak bir zamanlar paketleyip kendisine teslim ettiği terör başından medet umacak hale gelmesini kendi halkından “teröristlerle görüştüğümüzü öne süren ve ispatlayamayan şerefsizdir.” diye naralar atarak bir müddet saklamayı başarsa da, zamanla gerçekler ortaya çıkmaya başlayınca bu sefer de “hiçbir şey vermeden görüşmeler devam ediyor ama ben görüşmüyorum, devlet memurlarımız görüşüyor.” demeye başlar.

“Hiçbir şey vermeden” nasıl görüşülüyorsa, bir süre sonra bu terör örgütüyle savaşan ordunun yüzlerce generali “terör örgütü üyesi olmak” suçlamasıyla toplanıp hapise konulur.

Bu işlerde bir gariplik olduğunu söyleyen veya söylemek ihtimali olan yüzlerce gazeteci, aydın, yazar, düşünür veya milletvekili yine “terör örgütüne üye olmak” suçlamasıyla toplanıp hapise konulur.

Gerçek dünya liderinin yıkmak için görevlendirdiği komşu ülkelerden birinden korkunca ülkeyi savunması için diğer ülkelerden asker toplanır ama bizim çakma dünya lideri bunu da bir başarı olarak kendi hanesine yazmaktan çekinmez.

Gerçek dünya lideri kendi ülkesinde bir kere terör eylemi yapabilmiş birini başka ülkede paketleyip denize gömerken, çakma dünya lideri kendi ülkesinde yıllardır kök söktüren terör örgütünün daha önce kendine teslim edilen ve halen hapiste tutulan liderine bel bağlamak zorunda kalır. Adamın her dediği anında yapılır, yasalar ona göre düzenlenir. Kanunlar çıkartılır. Hatta ülkenin adı, yapısı, işleyisi bile değiştirilmeye hazırlanır.

YALNIZ BURADA BİR SORUN ORTAYA ÇIKMAKTADIR. BİR İPTE İKİ CAMBAZ OYNAYAMAYACAĞINA GÖRE BİR DÜNYADA DA İKİ “DÜNYA LİDERİ” OLAMAZ. BİRİ GERÇEKSE DİĞERİ ÇAKMADIR. İŞTE ZURNANIN ZIRT DEDİĞİ YER DE BURASIDIR ÇÜNKÜ BU GARİBAN ÜLKEDE HALA BU ÇAKMA DÜNYA LİDERİNE OY VEREN BELLİ BİR KESİM HALA KENDİ LİDERLERİNİ “DÜNYA LİDERİ” SANMAKTADIR.