- Kategori
- Gezi - Tatil
GESİ BAĞLARI
Niğde’ye gittiğimde Yasemin beni, memleketi Kayseri’ye, Gesi Bağlarına götürdü.Çok ilginç bir yer, yakınlardaysanız hemen gidip görmelisiniz.
Niğde’den giderken Gölcük denilen bir beldeden geçtik, ama gölü yoktu.Bir mimar yıllarca yurt dışında çalışıp ünleniyor, yaşı ilerleyince buraya, köyüne dönüp bir camii yapıyor.Çok ilginç.Dinsizlikle suçlanıyor, mimari yapının değişikliğinden .Patates ekip, topladıklarında pavyonlara koşan köylüler, gelip cami yapan mimarı , dışlıyorlar.Cahiliz, cahil.
Gesi Ermenilerin oturduğu bir yerken, daha sonra şimdiki oturanların oluyor.Onlar gözle görülen bir uzaklıktaki bir yere yerleşiyorlar.
Taş evler oldukça değişik.Üç , dört katlı.Duvarların kalınlığı
Altta dehlizler varmış ve birbirine bağlıymış.Soğuktan genellikle yakında yapılan toki evlerinde kalıyorlarmış, yazın bağ bahçe ve ceviz için geliyorlarmış.Fırın ortak, kapısı açık , lazım olan gidip kullanıyor.Komşular birbirine destek.Çeşmesi ve camisi bol.
Yaban alıçı ve girabulu ağaçları da bol.Girabulu meyvası böbrekler için çok önemli bir temizleyici, suyu şişelenmiş olarak ta piyasada satılıyor, önceden görmüştüm.
Ermeniler burada altın işlerlermiş. Kapılara bakınca geçmişi olan bir yer olduğunu anlıyor insan.
Güvercinlikler ayrı bir mimari şahaser.Güvercin gübresi kullanılan zamanlardan, büyük olasılık Ermenilerden kalma diyor oradakiler.Özel bacaları var, alttan gübreleri , bazen de yumurtaları alırlarmış , ancak tarlalarda zirai ilaçlar kullanılmaya başlayınca güvercinlerde ölmeye başlamış, şimdi az. Cevizlerde, üzüm de az.
Fatma abla bizi soğuk havada gezdirdi.Eylülde sobaya kömürü atıyorlarmış, hazirana dek.
Kefenin yanına havlu koy diyorlar, çocuklarda bir çok bornoz getirmişler, yeni yeni duruyorlar.Havlu yerine kefenin yanına bornoz koysam olmaz mı diyor, Fatma Abla komşu kadınları güldürüyor.
Bağa gidince, ağaç altına , hacet görmeye giden kadınlara’Amerika uzaydan izliyor, çok açılıp saçılmayın’ , deyip, korkutuyormuş onları.’Amerika haber salmış, haydi anladık açık alana yapıyorsunuz da , neden dönüp bakıyorsunuz’ demiş, ’dönüp bakmayın kızlar’ diyormuş.
Burada güzel vakit geçiyor çünkü o Kayseri zekası pırıl pırıl parlıyor