Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Haziran '13

 
Kategori
Güncel
 

Gezi Parkı olaylarında dış güçlerin etkisi var mı?

Gezi Parkı olaylarında dış güçlerin etkisi var mı?
 

Gezi parkı eylemlerinin sadece ülkemizde değil yurt dışında ve yabancı vatandaşlarında desteğiyle yapılmış olması sizce neyin kanıtı?


Gezi Parkı olaylarını dış güçlerin etkisi olduğu iddiaları yer almaya başlandı. Özellikle Gezi parkı Platformu’nun istekleri arasında hükümetin yaptığı bazı projeleri yapmasını istememesi dış güçlerin etkisi olduğunu ister istemez akıllara getiriyor. 3. Köprü, kanal İstanbul ve 3. Köprü... Peki bu istekler hangi ülkelerin hangi çıkarlarına ter düşüyor bir göz atalım.

3. havayolu: Almanya’nın Havayolu şirketi Lufthansa ile Türk Hava Yolları rekabeti var. Şuan bu iki şirket neredeyse kafa kafaya… Eğer İstanbul’a 3. havaalanı açılırsa Frankfurt havaalanını geçecek. Çünkü şuan uluslararası aktarmanın merkezi Frankfurt Havaalanı... 3. havaalanı İstanbul’da açılırsa bu merkez İstanbul’a taşınmış olacak.  Hatta çoğu uçak şirketinin iflas edeceğini bile tahmin ediliyor!

Kanal İstanbul: Türkiye'nin enerji politikası ve kurumsal gündemi belli; nükleer enerjiden daha fazla faydalanmak istiyor. Santral ve tesisler kurulacak, dağılımı planlanacak ve belki de Türkiye bu gücü uzun vadede askerî alanda da geliştirip kullanacak.İşte bu yüzden Rusya, Türkiye'nin bu gücünün sınırlarını belirlemek ve kontrol etmek istiyor. Enerji santrallerdeki bölgenin belirleyici ve lideri olmak istiyor. Bu işte tek güç olmak istediği için de Türkiye’nin Kanal İstanbul projesinden oldukça rahatsız. İngilizlerde bu projenin Montrö Boğazlar Sözleşmesine aykırı olduğu gerekçesiyle bu projenin yapılmaması için elinden geleni yapıyor. Möntra anlaşmasını bozarsa Türkiye’yi tanımamakla tehdit ediyor.

3. Köprü: Yapımı tamamlandığında, 59 metre genişliği ile dünyanın en geniş, 1408 metrelik ana açıklığı ile üzerinde raylı sistem bulunan en uzun asma köprüsü ve 320 metreyi aşan yüksekliği ile dünyanın en yüksek kuleye sahip asma köprüsü olacaktır. Avrupa Birliği bir çok ülkesinin ekonomik krizde olması sebebiyle Türkiye’nin gelişmesinden rahatsız olduğu için 3. Köprü yapıldığında Türkiye’nin ulaşım yönünden gelişmesini ve bununda ekonomik gelişmeyi olumlu yönde etkileyeceği için 3. Köprü yapılmasını istemiyor.

Türkiye’nin gelişmesini yeni projesini istemeyen dış güçlerin Gezi Eylemleri’ni planladıklarını savunanlar bunu nelere dayandırıyorlar. Öncelikler Avrupa basını ve Amerika basını Gezi Olayları’na destek veriyor. Başta CNN ve BBC olmak üzere Batı medyası, Gezi Parkı eylemlerinde adeta cephe savaşı verdi. Taksim'e gönderdiği savaş muhabirleriyle saatlerce canlı yayın yapan CNN, Molotoflu eylemcileri masum, polisi ise kaosun sorumlusu gibi gösterdi. 

Gezi Parkı olaylarında kimden destek alındı

Gerçekten sanıldığı gibi Gezi Parkı olaylarında Dış Güçlerin etkisi var mı? Bunu anlamak için daha önce diğer ülkelere yapılan devrimlere göz atmak yeterli. Yakın zamanda yapılan Kadife Devrim, Turuncu Devrim ve Arap Baharı gibi organizasyonlara bakıldığında Gezi Parkı olaylarıyla bir çok benzerlik ortaya çıktığını görebilmekteyiz. Bu devrimlerin arkasında ise Gene Sharp ve George Soros gibi isimlerin olduğunu görüyoruz. Bu iki ismin gerçekleştirdiği devrimlerde kullanılan yöntemlerin izlerine malesef Gezi Parkı olaylarında da rastlamaktayız. Peki nedir bu ortak özellikler:

Tweter ve Sosyal Medya: Kadife Devrim, Turuncu Devrim, Arap Baharı gibi devrimler de sosyal medya aracılığı ile yayılmıştı. Gezi Parkı eylemlerinde de özellikle Twitter'ın etkisi çok büyük oldu. Aylin isimli bir bayanın panzer altında kaldığı twitlerinin yayılması, Boğaz Köprüsü koşusundaki kalabalığın sanki Gezi Parkı direnişçileriymiş gibi gösterilmesi, Yıllar önce motorsiklet kazasıyla sırtında yara olan birinin resminin sanki panzer ezmiş gibi gösterilmesi başta olmak üzere bir çok  konu Twiter kullanıcıları tarafından sürekli Twit atılarak yayılması sağlandı. Böylece insanların halk tabiriyle galeyane gelmesini sağlayarak bir çok insanın Gezi Parkı olaylarına destek vermesi amaçlandı.  27 ile 30 Mayıs arası Türkiye'de atılan Twit hergün 8 Milyon civarındayken, 31 mayıs'ta 15 Milyan'a yükselirken 1 haziran'da ise 27 Milyona yükselmesi bunu ispatlıyor. 

Kalabalıkları Toplama: Sosyal Medya yöntemiyle galeyana getiren kesimler yine sosyal medya aracılığıyla belli yerlerde toplanıldı. İstanbul'da Gezi Parkı konu olduğu için en çok Taksim ve Beşiktaş bölgesinde toplanılırken, Ankara'da ise Kızılay meydanı'nda büyük bir katılım sağlandı.

Ses Getirme Metodları: Kalabalıkları topladıktan sonra onların bazı metodlarla dikkat çekilmesini sağlamakve bu olayın daha geniş kitlere ulaşmasına zemin hazırlamak gerekiyor. Bu noktada Gene Sharp'ın en çok kullandığı yöntemler şunlar;

Kamu söylemleri ( Ağaçlar sökülmesin, Diren Gezi parkı), sloganlar (Diktatör Tayyip, Tayyip İstifa, Direne direne kazanacağız, Mustafa kemal'in askerleriyiz), karikatürler ( bu karikaürlerin sergilendiği  bir konteynır kuruldu) , semboller ( diğer devrimlerde de kullanılan yumruk sembolü buradada kullanıldı ), Pankartlar (bir çok pankart kullanıldı ama en meşuru sanırım ''Ne sağcıyım ne solcu çapulcuyum çapulcu'' oldu.) , Posterler :( Her görüş genellikle kendi idaline uygun poster açarken ortak olarak ağaç posterleri açıldı ) broşürler, Kitapçıklar veya kitaplar ( Gene Sharp'ın Diktatörlükten Demokrasiye kitabının Türkçesi ), her yere yazı yazma ( Hükümet, başbakan ve polis ile alakalı yazılar yazıldı), bayraklar ( CHP Türk bayrağı ile katılmayı tercih ederken aşırı gruplar kendi bayraklarıyla katıldı), Sembolik objeler dağıtmak ,( Gürcistan'da olduğu gibi ülkemizde de polise çiçek dağıtıldı), Yeni işaretler ve isimler, ( Başbakanın söylediği ''çapulcu'' ismi benimsendi ve zafer işareti kullanıldı) Espirili skeç ve şakalar, ( bunlarda açtıkları konteynırlarda sergilendi), Oyun ve müzik performansları ( yurt dışından sanatçı getirdiler, piyano dinletisi düzenlediler, yerli sanatçılara da konser vermeleri yönünde sosyal mesyada baskı yaptılar ), Marşlar ( Boğaz içi jazz korosu; kızılcıklar oldumu ve entarisi ala benziyor şarkılarını çapulcular doldumu ve çapulcumusun vay vay isimlerinde şarkılara dönüştürdüler), Sosyal boykot ( ağaçlar sökülmesin) kamu desteği reddi (hükümetten her türlü desteği reddettiler ) Sosyal Boykot, ( Tencere - Tavaeylemleri) , Öğrenci grevleri ( oturma eylemleri ), Bunları örneklendirdiklerimiz. bu liste uzayacağı için örneklendirmediğimiz Gene Sharp yöntemleri ise;

  Muhalif ve destekçilerin mektupları,  Enstitü ve organizasyonların deklarasyonları, İmzalı açıklamalar, İddia ve amaç belirten duyurular, Grup ya da kitlelerin dilekçeleri, görüntülü iletişim, Mektuplar ve gazeteler, Kayıtlar, radyo, televizyon, Uçakla havaya yazı yazma, sembolik renkler sergilemek, Semboller giyinmek, Protesto soyunmaları, Kendi mülkiyetini yok etmek, Sembolik ışıklar, Portreler göstermek, Dost olmak, Gece nöbetleri, Öğrenci gösterileri, İş bırakma, Sessizlik,Gösterişli geri çekilme Geri dönmek, Sosyal boykot, Seçici sosyal boykot, Çözülmeci eylemsizlik, Aforoz,Yasak, Sosyal işlerin boykotu , Öğrenci grevleri, Sosyal itaatsizlik, Sosyal birliklerden ayrılma, Evde kalma, Toplam kişisel direniş, İşçilerin uçuşları, Kolektif ortadan kaybolma, Kamu desteği reddi, Edebiyat ve direnci savunan konuşmalar, Yasama organlarının boykotu, Seçimlerin boykotu , Hükümeti boykot,Devlet organlarını boykot, Devlet eğitim kurumlarından çekilme,Devlet destekli kuruluşları boykot,Kolluk kuvvetlerinin yardımının reddi.

Bu metodlar Gene Sharp'ın ''Diktatörlükten Demokrasiye'' adlı kitabında yazdığı 198 pasif eylem metodu. Bir çoğunun hatta neredeyse tamamının Taksim Gezi parkı eylemlerinde kullanıldığını rahatlıkla farkedebiliyoruz.  İşte bütün bu çabalar aslında şu an Türkiye'ye saran eylemlerin ağaçları korumak için geliştirilmiş bir eylemden ziyade hazırlıkları çok önceden yapılmış bir tezgah olduğunu bir kere daha gözler önüne serdi. Zira Gene Sharp'ın silahsız devrim metotlarının hedefinde her zaman bir isim diktatör olarakbelirleniyor ve eylemin hedefine oturtulan bu isme karşı alanlar yönlendiriliyor. Tıpkı Taksim'de olduğu gibi. Ortadoğu'da lidersiz, örgütsüz, şiddetsiz isyanları birbirine bağlayan hemen her yerde Facebook ve Twitter üzerinden yayılan pasif direniş yöntemlerini son olarak Gezi Parkı'nda ve Türkiye'nin genelinde yaşadık. Bu olaylardan ders almalıyız ve bir daha tu tip olaylara karşı hemen dikkatli olup gaza gelmeden olayın özünü idrak etmeliyiz. Bir daha ülkemizden bu tip olayların ve oyunların yaşanmaması dileğiyle...

 

 
Toplam blog
: 138
: 10449
Kayıt tarihi
: 03.06.10
 
 

Müzik dinlemek (Türkçe Pop) ve futbol maçı (özellikle Beşiktaş maçları) izlemekten hoşlanıyorum. ..