Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Aralık '13

 
Kategori
Çevre Bilinci
 

Gıda işletmelerinin hijyene dikkat etmelerini istiyoruz

Gıda işletmelerinin hijyene dikkat etmelerini istiyoruz
 

Blog arkadaşlarım niçin yazdıklarını tartışıyorlar bazen. Herkesin yazmak için bir nedeni var. Bu çeşitli görüşleri okuyunca 'Ben niye yazıyorum.'sorusu geldi aklıma.

Düşündüm. İlk başlarda Sanat Eğitimi, Klsik Müzik eğitimi konularında benden sonra gelecek kişilere ışık tutmak amacı ile yazmaya başlamıştım. Çok uzun ve zorlu bir yoldan geçmiştik küçük kızım Burcu Göker ile birlikte. Yıllar süren bu yolculuktan edindiğim tecrübeleri , aynı yola yeni girecek yetenekli çocuklarla , onların ebeveynleri ile paylaşmaktı amacım.

Daha sonraları bloglarım arttıkça başka konularda da yazmaya başladım. Blogumda bazen güncel bir olayı, bazen o gün geçmişte gerçekleşen önemli bir olayı yazarak paylaşıyordum. Bir gün, kafama takılan ve söylediğimde toplumda tepki aldığım olayları da yazmaya başladığımı farkettim. Bana ters gelen olayları dile getirdiğimde hem olayı gerçekleştirenlerden hem de benim gibi mağdur olanlardan tepki alıyordum. Mağdurlar niye tepki gösteriyor diyeceksiniz belki. Mağdurlar da o an rahatlarının bozulmasından endişe ediyorlardı. Kişiler mağduriyete çabuk alışıyor ve sessizce katlanıyordu.

Bu olayları yazılarımda paylaşmak beni rahatlatmıştı. Bunu sık sık yapar oldum. Hem bu şekilde bulunduğum topluluklarda boşuna savaş çıkmıyordu. Çünkü ben ters olan bir olayı uyardığımda nasılsa olumlu bir netice elde edemiyordum.

Gelelim bugüne. Günlerdir evdeyim. Bu sabah havanın da güzel olmasını fırsat bilip biraz sokağa çıkmak istedim. Zaten evden çok uzaklaşmıyorum. Biraz yürüdüm. saçımı tarattım kuaförde. Sonra bir kahve içmek için evime 200 metre mesafede olan Caddebostan Mado'ya girdim. Üst kata çıktığımda bütün masalar dolu idi. Galiba tam yemek saati idi ve herkes iştahla bir şeyler yiyordu. Ben  de bir boş masa buldum ve oturdum. Kahvemi söyledim. Kahvem gelip içerken bir ses duydum. Salonun zemini taştı. Taşın üstüne kırmızı yolluklar sermiş işletme. Bir genç görevli elinde uzun bir süpürge kırmızı yolluklar üzerindeki tozları kenarda taşa süpürüyordu. Uzun bir süre ısrarla tozları süpürdü genç. Etrafta yemek yiyenler, kahve içenler farkında bile değildi bu süpürme işleminden, kalkan tozdan. Hatta yan masamda yeni doğmuş bir bebek vardı annesinin kucağında. Umarım, daha bir aylık bile gözükmeyen bu bebek 1 metre ilersinde kalkan bu toz bulutundan etkilenmemiştir.

Görevli taş zemine süpürdüğü bu tozları ve pislikleri faraş yardımı ile toplamaya başladı. Bir ara ikaz edeyim diye düşündüm.Sonra aklıma bir kaç gün önce gene Bağdat Caddesinde çok ünlü bir  fırın zincirinde vuku bulan  bir olay geldi. Ekmek almak için girdiğim bu işletmede, bir görevli elinde fısfıslı temizleme maddesi ile tezgahın camını temizliyordu. Camın altında da çeşitli kurabiye, pasta ve hamur işleri harika bir şekilde duruyordu. 10 santim ötesinden püskürtülen bu sıvı temizlik maddesinin hamur işlerine geldiği apaçıktı. Ben ikazımı yaptım hemen. Bir dayak yemedğim kaldı .

İşte bu tecrübem bugün Mado'da süpürme işlemine müdahalemi engelledi. Ben de iyisi mi eve gideyim hemen MB de yazayım diye düşündüm.

Şimdi buradan Caddebostan Mado İşletmesine seslenmek istiyorum. Ya o kırmızı yollukları kaldırın , boşuna toz yapmasın. Veya o yollukları temizlemek için daha hijyenik bir yol seçin. Tozlu kahve, çay içmek istemiyoruz. Böyle isim yapmış, büyük müesseselerin, hele gıda işi ile uğraşıyorsa hijyene çok dikkat etmesi gerektiği kanısındayım.

Hoş benden başka da farkına varan ve şikayet eden yoktu. Neden acaba........

 

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..