Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Aralık '07

 
Kategori
Kitap
 

Giderayak Bukowski

Giderayak Bukowski
 

Kitabın kapağı.


Künye: Günce: Kaptan yemeğe çıktı ve tayfalar gemiyi ele geçirdi, Parantez Yayınları, Mart 2000, 119 sayfa.

Bukowski, günceden ve onu yazanlardan nefret edermiş ama hayret o da giderayak günce yazmış: Bir yaşamın dönülmez ufkunun özyaşamöyküsü…

Bukowski’nin ‘roman’ dedikleri de, özyaşamöyküsüdür aslında: Ekmek Arası, Factotum, Postane, Holywood, Kadınlar… Eh, güncesi de özyaşamöyküsü olacaktı elbette…

İnsan ölümü ne zaman düşünür? Ne zaman düşünmeli? Ölüm tehlikesi yaşayınca mı, yaşlanınca mı, asla mı?

İçmek, yaşlanmak ve yazmak… Sıradan insanların bu üçüne yaklaşımları çok basmakalıp… İçen, yaşlanan ve yazan birininki bile… Bukowski’ninki bile… İşte o nedenle, yumurta kapıya dayanmadan, bunlar hakkında serinkanlı kafayla düşünmek yeğdir…

Bukowski’de yumurta kapıya dayanmış, hatta küfe darmadağın… Bukowski de, Henry Miller da, 80’inde karı d.zmek isterlermiş. Bukowski, yeni milenyumu göremedi; Miller, ancak ‘Clichy’de Sessiz Günler’i yazabildi ve yaşayabildi (80 yaşında 18 yaşında bir gençkızın yanında iktidarsız iktidarsız yattı). Öyle yaşarsan, böyle ölürsün…

Yaşamı sanat gibi yaşamanın uygunsuz yanı, onu yazdığında onun sanat olmaması… Yaşamı yaşarsın, içkiyi içersin, ölümü ölürsün… Hepsini birbirine karıştırırsan, hiçbirini beceremezsin…

Günce… Dürüst müdür? Ve alkolik, ve yazar, ve yaşlı, ve Bukowski?

Bukowski, dağıtıyor son deminde… Ve onun yazdıklarını okumak, acı verici...

 
Toplam blog
: 2216
: 514
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Serbest yazarım. 1960 doğumluyum. BÜ İşletme mezunuyum. ..