Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Kasım '08

 
Kategori
Futbol
 

Giriş, gelişme ve sonuç

Giriş, gelişme ve sonuç
 

Galatasaray zor maçı kolay kazandı.


Galatasaray Gaziantepspor karşısında maça öyle bir giriş yaptı ki, izleyenler bol golü bir skor tabelasına daha baştan kendilerini hazırladılar. İlk on dakikanın dolmasıyla birlikte 2-0’lık skor üstünlüğünü ele geçiren Galatasaray, rakibinin kendisine bıraktığı geniş alanları becerikli ve gezgin oyuncularıyla doldurdu. Her iki takım da 4-5-1 sistemini benimsemesine rağmen maç başında böyle bir görüntünün oluşması şüphesiz Gaziantepspor’un bir değil üç Tabata ile (Erman Özgür, Mehmet Yozgatlı ve Tabata) oynama hevesinden kaynaklandı. Bu bölümde oyuna çıkarken kaptırılan topların kırmızı-siyahlıların canını çok yaktığını belirtmek gerekiyor. Her iki kanattaki Erman ve Mehmet Yozgatlı çok kaybı yaptıkları gibi mevkilerinden savunmaya yeterince yardım da getirmediler. Sarı-kırmızılı takımın daha önceki maçlarında; kanatları ne derece etkili kullandığından ve kanatlarda kademeli savunma yapmayan takımların Galatasaray karşısında çok zor durumlara düşebileceğinden çokça bahsetmiştik. İlk on dakikada olan tam da buydu. Kazandığı topları kanatlara taşıyarak hareketli forvetlerini kullanan sarı-kırmızılı takıma karşı Nurullah Sağlam’ın talebeleri zaaf gösterince Kewell ve Lincoln cezayı kesti.

İlerleyen bölümde Gaziantepspor’un Galatasaray’la yetenek yarıştırmayı bırakıp saha içi gerçeklere döndüğünü gördük. Bu sezon yaptıkları çıkışta “takım oyunu” kavramı etkiliydi, yeniden ona sarıldılar. 2-0 geride olmanın etkisiyle defanslarını ileride kurmak zorunda kaldılar ama bu hiç olmazsa ilk dakikalardaki 70 metrelik tandem-santrfor mesafesinin Galatasaray’a kazandırdığı avantajları ortadan kaldırıyordu. Böylece iki takımın karşılıklı akınlar geliştirip tehlikeler yarattığı farklı bir periyoda girildi. Galatasaray Kewell, Arda ve Baros’un yaptığı koşuları Lincoln ile beslemek isterken Gaziantepspor ileriye taşıdığı toplarda Beto’nun eksikliğini fazlasıyla hissediyordu. 39. dakikada kazandığı penaltıya kadar kırmızı-siyahlıların geliştirdiği birkaç akında Eduardo’nun yetersizliği açıkça belli oldu.

İkinci yarının büyük kısmı dengeli geçti. Ta ki karşılıklı hamlelerin yapıldığı ve sonucun Galatasaray açısından perçinlendiği son bölüme kadar. Kadrosunda Beto, Murat Şahin, Murat Ceylan ve Mehmet Polat gibi önemli eksikleri olan Nurullah Sağlam son çare olarak Bekir’den santrfor olarak yararlanmaya çalıştıysa da bu planı pratikte bir sonuç vermedi. Galatasaray ise 82’de uyuyan Gaziantep defansına sızan Arda ile skoru 3-1’e getirip rahatladı. Esasen Gaziantepspor’un özellikle üç yabancısı Tabata, Ivan De Souza ve Beto ile transferde doğru adımlar atmış olduğu belli. Galatasaray’a karşı biraz da takımdaki eksiklerden etkilenerek pasif bir futbol sergilediler. Son dönemde Anadolu takımlarını idare eden yeni nesil çalıştırıcılarda bol pasa dayalı “topa sahip olma görüşü” hâkim. Nurullah Sağlam da bu isimlerden bir tanesi. Ancak bu tip takımlar geriye düştüğünde bol pas yapmak temponun düşmesine ve rakiplerin defansta yerleşmesine sebep oluyor ki, Galatasaray maçı bunun bir örneği oldu. Tabi tam kadro çıkmış olsalar bu kadar yumuşak ve temposuz olurlar mıydı bilemiyoruz.

Galatasaray cephesinde ise yaklaşan Fenerbahçe derbisi öncesi takımın ofansif yönde gösterdiği gelişim taraftarı umutlandırıyor. Bu arada takım savunmasında devam eden problemler Gaziantepspor karşısında fazla göze batmadı ama zorlu maçlarda her an can acıtabilir. Bu yüzden beklenen büyük derbi bir anlamda Aragones-Skibbe mücadelesine de sahne olacak. Merakla bekliyoruz.
 
Toplam blog
: 235
: 717
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Yazar 1976 yılında İstanbul'da doğdu. Tüm eğitim ve öğretim hayatını burada tamamlayarak, 1999 yı..