Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Temmuz '08

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Göremediklerim

Göremediklerim
 

Her mevsim farklı festivaller yaşanıyor bahçemde. Her festivalin bambaşka bir rengi var. Renklerin en canlısı bu diyorum, yeni gelenin verdiği huzurla utanıyorum daha önce sevdiklerimden. Sonra diğeri geliyor. Bu kısırdöngüyle yaşanıyor tüm tatlar.

Farklı eğlenceler buluyorum her ay dönümünde köşe başımda. Bir insan daha ne ister diyorum. İçimi kıpır kıpır ediyor basılan her nota. Bu oynak ritme kaptırıyorum kendimi. Kendi kendime değil, beni bu daldığım derin uykulardan kaldıran melodiyle dans ediyorum. Hayatım böyle son bulsun diyorum ki tam, o notalar bambaşka nağmeler fısıldamaya başlıyor kulağıma. Çöküyorum köşeme, kapıyorum gözlerimi, dalıyorum uykuya. "Bu ruhu okşayan tınıyla rüyalara dalmak varken ömür boyu, uyanmayı istemek nedendi?" diyorum. Kızıyorum kendime...

Her iç çekişte farklı çiçekleri büyütüyorum nefesimde. Tehlikenin farkındayım bu defa. Dikkat etmeliyim biliyorum. Hepsine gönül versem hiçbiri kalmayacak damağımda. Koklamadan önce tanımalı, bilmeli, uzaklaşmalı ki, birinin büyüsünü diğerine bulaştırmamalı. Üç çiçek kestirdim gözüme. İlki ne kadar da yaktı genzimi. Kötü değildi ama canımı acıttı işte. Cesaret edebilir miyim tekrar koklamaya onu? Hayır... Uzaklaşmalı o zaman, zaman vermeli kendime...Dinlenmeli, unutmalı acımı...Ne kadar geçti? Hazır mıyım sıradakinin sürprizlerine? Hadi bir cesaret... "Korkma" deyip kendime, yaklaştırıyorum çiçeği bedenime. Kim kime hakim şimdi? Onu elinde tutan ben, ama beni sarhoş eden o... Kim üstün bu oyunda? Kimin kazanması olası? Vazgeçtim denemekten, bu sarhoşluk hep benimle kalsın yeter. Zaten sıradaki çiçeğinde hiç albenisi yok. Neden seçtim ki onu? Onca güzellik arasından ilk üçte neden ona şans verdim? Bu merak unutturuyor uyuşukluğumu, uzaklaşıyor o koku benliğimden farketmiyorum. Yürüyorum ona. Sonra küsüyorum kendime. Buymuş işte aradığım. Farketmemek nasıl bu kadar uzak olabilir ki bana? Bu koku işte beni bende tutan, onda mahkum eden...

Onlarca festivalde turuncuydu rengim. Cıvıl cıvıldım, bazen hayat toz pembeydi. Ama ben yeşili seçtim, hem sakinliğinde, hem gözlerinde... Onca eğlence arasında dokuz sekizlikti çoğu zaman keyfim. Sonra rüyalara daldım o ruhumu okşayan tılsımınla. Ninnimde sen oldun rüyamda... Milyonlarca nefes çektim içime. İlkini artık hatırlamıyorum bile. Gülü unutturdu bana nergisin duruşu, beyazı, sarısı, masumiyeti... Zamanında sahip olamazsan kaybolabilirliği...

Artık yeşil gözlerinde sakinleşip dalmak istiyorum senli rüyalara, nergis kokulu kollarında. Bu bahçede yer var mı hala bana?



 
Toplam blog
: 33
: 523
Kayıt tarihi
: 15.03.08
 
 

11 Haziran 1983 doğumluyum. Sağlıkçı olmama rağmen uzun zamandır edebiyata ilgi duyuyorum. Aklımda b..