Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Eylül '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Gözler

Gözler
 

SOL GÖZÜM..


Gözlerimiz; hayata açılan pecerelerimiz, baktığımız sürece yaşadığımızı hissettiğimiz en önemli organlarımız. Şarkılara ilham veren, bir bakışa bir ömür feda edilen, yüreklerimizin dantellerini yaydığımız, yüzümüzün gökyüzü gözlerimiz..

Tanrıya, bana bu kadar güzel bir çift göz bahşettiği için şükürler ettim hep. Gözlerimle ilgili, çocukluğumdan beri öyle çok iltifat işittim ki, hala bu yaşta bakanın bir an irkilip kaldığı gözlerim için bir blog yazmak, gözlerime borcumdu.

Tennuri sokakta oturuyoruz, 6-7 yaşlarındayım. Mahallede oynuyoruz, sokağa sırtlarında çantalarıyla iki kadın ve iki erkek girdiler. Evlerin, sokağın fotoğraflarını çekiyorlar, yabancı dilde konuşuyorlar. Biz de çocuklar hepimiz onları izliyoruz. Kadınlardan biri ile bir an gözgöze geldik, kadın öyle şaşkınlıkla baktı ve beni kucağına aldı ki, çok korktum. Heyecanla arkadaşlarına bir şeyler söyledi. Onlar da geldiler, allaah! Artık aldılar beni ortaya, her yerde onlarca fotoğrafımı çektiler. Rahmetli anneannem çıktı evden, bunlar beni o duvara bu duvara oturtuyorlar, habire çekiyorlar. Benim havalarımı görseniz, gülmekten yerlere yatarsınız. Vallahi, ne kadar uslu mülayim bir bebeydim ben ya. Sonradan böyle kötü kedi ŞERO oldum, hayatın suçu demekki)):.. Neyse, anneannem tüm şirinliğiyle bunlara baktı:

-Amanın, kimsiniz siz gardaşım? Neydiyonuz gıza öyle? Gel gız şuruya çabık, şimdi gelir anan postaneden!
Onları tanımıyor ya, aklısıra gözdağı veriyor garibim. Yabancılar gülerek geldiler yanına, ikna etmeye çalışıyorlar. Anneannemin gözleri de masmavi, çok güzeldi. Hadi bu kez ikimizi çekmeye başladılar. Arkadaşım Şaban ağanın Hayriye başladı ağlamaya, benim gözlerimi niye çekmiyorlaar? Pis fesat n'olacak? Ben bi havayla bir bakış daha attım ona, koştu gitti annesine şikayete, her şeyi annesine ağlayarak anlatan gıcık mı gıcık bir kızdı. Sonuçta, bunlar resimleri çektiler, anneannemin eline bir şeyler yazıp verdiler, çıkıp gittiler. Üç-dört ay sonra bize içinde resimlerimiz olan bir paket ve uzunca bir mektup geldi..Anneciğim, Almanca yazılmış mektubu okutacak bir allahın kulunu bulamadı aylarca. Sonra da o mektup ne oldu bilmiyorum..

Lisede gözlerime yanık onlarca aşığım oldu, Kayserispor'lu bir futbolcu vardı.Adı sanıyorum Erhan'dı, çok yakışıklıydı. Bu Erhan peşimi bırakmıyor, ben de konuşmak istiyorum, ama rahmetli Orhan abim azrail gibi ödüm patlıyor.Ya görürse? Bir gün bana okula girerken bir kağıt verdi, açtım. Son ders çık, kapıda bekliyorum yazmış. Artık çıkıcam, yettiniz yahu! Son ders aldım çantamı, sınıftaki kızların büyük töreniyle( canım arkadaşlarım hepsini çok özledim) çıktım okuldan. Kapıda Erhancığım bekliyor kırmızı bir arabanın içinde, eğildim 27 mayıs caddesine git, burda binemem! dedim. Gitti, bende kafam yere tam eğik yürüyorum. Caddeye girdim, allah kahretsin amcamın oğlu Ahmet abi: Ne geziyon gız burda? Yok, bu sülaleden kurtuluş yook! Ders boş, eve gidiyorumdedim. Erhanın arabasının yanından geçtik, çocuk camdan kafasını çıkardı, elimle işaret edip yürüdüm gittim. Bir kez bile buluşamadım o güzelim çocukla işte bu manyak sülalem yüzünden..

Şaka bir yana, hayatımın her alanında gözlerim hep en büyük yardımcım oldu. Her işimde, karşımdaki insana bir kez anlamlı bakmak işi bitirirdi. Nasıl bakıyorsam, insanlar bir duraklamadan geçerlerdi. Bana değil, gözlerime Hayır! diyen olmadı valla.

Çok güldüğüm bir başka anı ile bu bölümü bitireyim. Diyarbakırda çalışıyorum, makyaj eksiksiz. Çıktım evden, en işlek caddede yürüyorum. Birden kaldırıma meclis plakalı bir siyah mercedes yanaştı, dönüp baktım.Arabanın kapısı açıldı, içinde kelli felli bir yiğit. Hanfandı bir dakka, lutfen! Buyrun dedim. Hanfandı, ben milletvekiliyim, Allahaşkına buyrun bir konuşalım.Ben sizi yolda gördüm, o gözleriniz beni yaktı, ne olur bir yerde oturalım mı? Bu sözlere çok alışkınım da, milletvekili? Allah allah? Hemen gardımı aldım: Beyefendi bir de vekil olacaksınız, utanmıyor musunuz sokaklarda kadınlara laf atmaya? Çok ayıp, hiç yakışmıyor size! deyip yürüdüm.

Yok adam kararlı, milletin dikkatini çekti mi? Hadi bir anda bir kalabalık, her kafadan bir ses çıkıyor: Artisler filim çekiyorlar ulaa, de haydin bakak! Anaa, bu şey değil mi lan, hani neyidi o karının adı? Aman Allahım, sarıldım ey halkım unutma beni! Gördüğüm ilk taksiyi durdurdum, atladığım gibi öğretmenevine zor attım kendimi. Mercedesde peşimden. Aa, sıktın ama vekil! Çay salonuna girdim, vekil de peşimden. Kurtuluş yok, oturduk konuştuk. Bakın ben nişanlıyım, yaza düğünüm var! Uzun uzun anlatıp, iyilikle ikna ettim yalıçapkınını..

Buradan, gözlerimin sevda ile baktığı tek adama özlemler yolluyorum. Nerede, kiminle bilmiyorum ama benim gözlerim sadece onda kaldı. Şarkıda diyor ya:

Dilerim ki mutlu ol sevgilim/ kader gülsün sana/ Ardından ağlayan/ Bir çift göz bıraktın arkanda..
 
Toplam blog
: 95
: 736
Kayıt tarihi
: 08.03.07
 
 

Emekli öğretmenim, 52 yıllık hayatımdan amatör mizah, bağlama, sürrealist resimler, yitikler, sev..