Gözleri görmeyen bir kadın ne ister?

Karşılıklı bir sohbet ortamında bizden yaşça ve tecrübece önde olan bir büyüğüm bize döndü; ‘gençliğinizin kıymetini bilin’ dedi. Birden sohbetin boyutu değişti. 80 lere merdiven dayamış hoş, davranışlarından, üslubundan belli ki görmüş geçirmiş bir hanımefendiydi. Çok teşekkür ettim bu güzel uyarı için ve sordum.

Pekâlâ, gençliğimizin kıymetini nasıl bilelim?

Başladı anlatmaya, pür dikkat kendisini dinledik.

“Acılarınızın üzerinde fazla durmayın. Aile fertlerini zamanında kaybettim. Yaşları belli bir yaşa gelmişti. Bu nasılsa olacaktı. Yine de çok üzüldüm geceler boyu… Uykusuz bir insanım. Yatağa, başımı koyunca hayatım gözlerimin önünden geçiyor. Görme engelli kızımın ben öldükten sonra ne yapacağını düşündüm, üzüldüm günlerce. Bu üzüntüyü daha sonraları kızımı hayata kazandırmak için uğraşmaya başladım. Şimdi benden daha bilgili, akıllı her şeyini kendisi yapıyor. Mesela; evlendiniz seviyorsunuz ama aksi bir kocanız var. Mademki, seviyorum deyin. Bazı hatalarını hasıraltı edip daha iyi geçinmenin yollarını arayın. İkinci birisiyle evlenseniz de yine mutlu olma garantiniz yok. Bu sefer mukayese etmeye başlarsınız. Birisinin artısı, diğerinin eksisi olur.” Bu güzel nasihatler için teşekkür ediyorum.

Bu sefer sevgili eşinden yani bir erkeğin dilinden gençliğimizin kıymetini nasıl bilebilirizin yollarını araştırıyoruz. Röpteşambırını giymiş evin başköşesindeki koltuğa oturmuş.

“Başta sağlık meselesini düşünmeliyiz. İyi, kötü ayırmadan bütün insanları sevmeye çalışmalıyız. Bu gençliğimizin uzun süreli olmasını sağlar. Kin ve nefretten kaçınmalıyız. Çocuklarımızın, arkadaşlarımızın elinden tutmayı vazife olarak değil severek yapmalıyız.

Çok çalışmalıyız. Bencil olmamalıyız. Kadınları en kutsal varlıklarımız olarak benimsemek, sevmek gerekir. Topluluk olarak yaşamanın bir numaralı gereğidir.”

Dayanamayıp soruyorum. Kadınlar ne ister?

“Kadınlar da nihayet insandır. Bazı hususlarda erkeklerden daha üstün olduğu olur. Azıcık zordurlar. Kadınlar biraz daha kapalı. Yaratılış olarak güçlü olabilirler fakat duygularını anlatmakta daha içe dönükler.”

Maşallah 86 yaşındasınız ve son derece dinç görünüyorsunuz. Bunu neye borçlusunuz?

Genç kalmamın sebeplerinden biri eşim ve çocuklarım.

Çok teşekkür ediyorum ve sevgili Kudret’e yani evin 60 yaşındaki avukat, gözleri görmeyen kızıyla mutfağa gidip kız kıza konuşuyoruz.

Demin birisine ‘güzel kız’ dedin. Kişinin nasıl olduğunu nasıl anlıyorsun?

Güzellik çok farklı bir kavram… Herkese göre değişir. Ses tınısının binlerce çeşidini algılarız. Senin, gözlerinle algıladığın şeyi ben o ses tonundan anlarım. Konuşmada, este, duraklamada bir çok anlam çıkartırız. Salt güzellik abartılıdır. Kişilik yapısı, davranışları hepsi bir bütün anlatması çok zor…

Korumacı bir ailede yetiştiğini söylemiştin. Bunu biraz açar mısın?

Korunduğun esnada korunman işine geliyor. Körler okulunda okurken zannediyorsun ki, herkes böyle. Liseye gelince kafana dank ediyor. Senin Onlardan farklı olduğun fark ettiriliyor. Benim ailem korumacı ve eşitlikçiydi. Korumacı bir aile olmanın artılarını da yaşadım. Annem üşenmeden okumama gereken her şeyi bana okurdu.

Kadın erkek ilişkileri hakkında neler düşünüyorsun?

Bizim dönemimizde arkadaşlık zordu. Çıktığın çocukla bedensel olarak özgür olman gerekirdi. Çıktığım insanlar oldu. Niye evlenmedim. İstediğim gibi birini bulamadım. İki görmeyen için hayat çok zor. Benim standartlarımda gören birini istedim. Bizim kuşakta evlenmeden önce arkadaşlık çok zordu. Şimdiki gençlerin hayatı daha kolay… Artık bizler için de bilgisayar sistemi geliştirildi…26 sene çalıştım. Şube müdürlüğünden emekli oldum. Konformist bir insanım. Otoriter bir baba… Korumacı bir anne… Bunun getirisi olarak kuralcı biri oldum çıktım. Muhafazakâr olmam benim mutluluğumu önledi. Erkekler tarafından incitilmeye izin vermedim. Erkekler kadınları incitiyorlar. Hele sakat bir kadını daha çok incitirler diye düşündüm. Mutluluğu erkeklerden vazgeçerek başardım. Buna başarmak denirse tabi… Acı çekmeyi çok abartmamak gerekiyor. Yok, ben incinmeyeceğim. Acı çekmeyeceğim. Diyorsan. Hayatı da yaşayamıyorsun.

Erkekler bunu nasıl başarıyor, Onların çok duygusal olmadığını düşünüyor kadınlar ne dersin?

Erkekler sevgi ile cinselliği birbirinden ayırabiliyorlar. Kadınlar ayırt edemiyor. Benim gibi muhafazakâr kadınlar diyor ki;  ‘beni istiyor ya sevmiyorsa.’

Biz kadınlar bir ilişkide ne istiyoruz?

Biz kadınlar hem sevgi, şefkat hem de cinsellik istiyoruz. Hatta sevginin şiddetinde güçlü cinsellik olsun istiyoruz.

Kudret, beni hayata bakış tarzıyla, duruşuyla çok etkiliyor. Söylediği sözler ise alıp götürüyor beni…

Bir aile ile yapılan küçük bir söyleşiyi sizlerle paylaşmak istedim. Belki çıkarılacak bir ders bulunur diye…

e-mail:belginturan@gmail.com

                                                                                                                                                                  27.04.2012