Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mart '11

 
Kategori
Güncel
 

Grip ve Kırmızı GSM Reklamları

Grip ve Kırmızı GSM Reklamları
 

GSM PASTASININ DAYANILMAZ KARI (RESİM INTERNETTEN ALINMIŞTIR.)


Bahara aldanıp Cuma günü pardösü ile gelmiş olmanın semeresini topladığım hafta sonu; kırmızı bir burun ve boru perdesinden bir ses ile geçti. Makyaj yaparak yüzümde oluşan bitkin halden kurtulma şansım olsa da beynimde ve gözlerimin çevresinde oluşan zonklamalar hafta sonunu keyifsiz ve tatsız geçirmeme neden oldu. Pazar günü rutin işleri bitirip bir duş alıp yastıkla kafamı buluşturacağım zamanı iple çektim. 

Nihayetinde çocuklar ve evle ilgili işleri bitirmiş ve duşumu alıp yatağıma uzanmıştım. Gece duamı edip uykuya geçme çabalarıyla yastıkla yaptığım savaşı uyku halinde tamamlayamıyordum. Sağa dön, olmuyor. Uyku yok. Sola dön, olmuyor. Uykudan eser yok. Sırt üstü ve yastığı dikleştir. Uykunun esamesi yok. Uykuya dalmakta zorlanmamın burnumun tıkalı oluşu olduğunu anladığımda; ağzımdan nefes alıp verdiğim için boğazım kurumuş, dilim damağıma yapışmıştı. Gece saat 02.00 sularını gösterirken, ben hala uyuyamamış ve gözlerimin altı morarmış bir vaziyette, vücudum kırgın, başım ve beynim zonklayarak burnuma bir çözüm arama çabasındaydım. Burnum açılmadan uyuyamayacaktım. Burnuma tuzlu su yaptım. Sonuç yok. Buhar, daha fazla tıkanmasına sebep oldu. 

Dayanamadım kalktım, savaşmanın bir yararı yok. Her denediğim çözüm, daha beter bir hal yaratıyor benim cephemde. Salonda televizyon seyreden eşimin yanına gittim. Kediler kucağında mırıl, mırıl yatıyor. Hastalığım bulaşmasın diye çocuklardan ve kedilerden uzak duruyorum. Böyle zamanlarda onları kucaklamanın ne güzel bir ayrıcalık olduğunu yeniden hatırlama şansına da sahip oluyorum. 

Televizyona yakın koltuğa oturdum, grip illeti kulaklarımın da tıkanmasına sebep olmuş. Reklamlar, cep telefonu operatörlerinin ardı arkası kesilmek bilmeyen ve birbirine benzeyen kırmızı reklamları gözümde şimşekler çaktırıyor. Eşimin kanalı değiştirmeye niyeti yok, dayanamayıp balkona çıktım. Bir çay ve zorla bir sigara içmeye çalıştım. Yok burun tıkalı nefes gelmiyor. Odama gittim, yanımda iki tane su torbası. Terleyip kurtulacağım burun tıkanıklığından. Boğazıma kadar yorgana gömülüp terlemeye çalışıyorum. 

Televizyonu açıp bu zamanın çabuk geçmesini sağlamak niyetindeyim. Hangi kanala gitsem reklam kuşağında kırmızı reklamlar. Tüketicinin haklarını nasıl koruduklarını göstermek için GSM operatörleri tarafından verilen ve hangisinin hangisi olduğunu anlamakta zorlandım reklamlar dönüp duruyor. “Amma büyük bir pastaymış.” Diyorum kendi kendime. Adamlar kaz gelecek yerden tavuğu esirgemeden reklam veriyorlar. Yanlış anlaşılmasın, bunu bizi bilgilendirmek için yapıyorlar. Tüketici olarak haklarımıza sahip çıkmamız için. Bu güne kadar tüketicinin hakkını pek düşünen yokken, şimdi sektörde rekabet kızıştıkça tüketicinin hakkını korumak gibi bir misyon yüklenme çabası içindeler. Bu çabalarının bizim üzerimizden bu güne kadar sağladıkları haksız kazançların iadesi bazında düşüneceklerse, inanırım o zaman. Yok, kar marjları düşüyor ve rekabet ortamında tüketiciyi nasıl kaybetmeyelim kaygısıysa yazık. 

İnsanın bir GSM firması kurası geliyor. Reklamların boyutları göz önüne alınınca ve reklam maliyetleri düşünülünce. Her kanalda gördüğümüz bu kırmızı reklamlar “Bizi çok düşündükleri için dönmüyor.” diye düşünmeden de edemiyorum. Karmaşık tariflerle kafamızı karıştırıp oldukça yüklü paralar ödememize sebep olan faturalarla çoğumuz karşılaştık sanırım. Şimdi pastadan pay almak isteyenler arttıkça, karşılarında tüketici diye bir grup olduğunu ve bu garibanlarında hakları olduğunu hatırlama zahmeti içinde bulunan GSM operatörlerine minnettarız. 

Gözümüze soktukları reklamların birbirlerinin aynı olduğunu ve bunun nasıl bir oyunun parçası olacağı düşüncesiyle, burnumu açma çabalarının sonuçsuz kaldığı gecenin ardından sabah yüzüme savaş boyalarımı sürüp; uykusuzluğumu ve yüzümdeki ablaklığı örtüp işe geldim. 

Gazetelerden birinde, iki GSM operatörünün reklam kampanyalarındaki benzerlik yüzünden hukuki bir süreç başladığını ve iki firmanın da kendisinin fikri olan reklamı diğer firmanın taklit ettiğini ileri süren bir beyanatta bulunduğunu okuduğumda güldüm. 

Gece hasta ve çaresiz olmasaydım, televizyon seyretmek yerine uyuyup dinlenmeyi yeğleyecektim. Hastalığın da bir faydasını gördüm. Farkına varamadığım reklamların farkına vardım. 

GSM operatörleri arasında baş gösteren tüketiciyi korumak için başlatılan çabaların, pastayla ilgili olduğuna kesin karar verdim. İyi tarafını da görmek gerekirse sonunda tüketicinin hakları olduğunu kavramaları da güzel bir olgu. 

Sağlıkla ve mutlu kalın. Ama hatta kalın… 

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 247
: 709
Kayıt tarihi
: 11.03.09
 
 

Buradayım işte. Yaşamın tam içinde. Her anın benim olduğunu bilerek. Yaşamın sadece "Şimdi" olduğun..