GS çay ocağı kıvamlı store'lar

Bir önceki yazımızda Galatasaray Mağazacılık ve Perakendecilik A.Ş.’nin 2012-2013 sezonu formalarına “üretimde yaşanan teknik (!) sebeplerden” dolayı bayrak baskıları koymayı beceremediğinden bahsetmiştik.

http://blog.milliyet.com.tr/bu--rezalet--ufleyerek-sonmez-/Blog/?BlogNo=374080

Dünyada eşine az rastlanan bu beceriksizliğe imza atan GS Store’un “mağazacılık” anlayışını incelemeye devam edeceğimizi de söz konusu bu yazımızda not düşmüştük.

11’i kendisi, 28’i de bayilerince işletilen toplam 39 fiziki satış noktasında ve 2 sanal mağazasında hizmet veren GS Store’ların önce isimden başlayalım isterseniz:

1) Bu “Store” da nedir Allah aşkına? Yazmayı bile beceremiyoruz. Bakın yukarıda “GS Store’nin” şeklinde değil, “GS Store’un” diye yazmak zorunda kaldık. Oysa Türkçede okunuş ve yazılış farkı yoktur. Okunuşuna uygun yazmak istediğimizde ortaya böyle bir garabet çıkar işte. Türkçe bir isim bulunamaz mı?

2) Galatasaraylı futbolcular yazın ortasında sezonu açarlar ve yeni sezona göre tasarlanmış kamp ürünlerini giyerler. Bunların kısa kollu olduğu gibi, kolsuz modelleri de vardır. GS Store bunları ne zaman satışa sunar peki? En erken Ağustos’ta. Gidin normal mağazalara bakın, onlar yazlık ürünlerde % 70’e varan indirime girerler aynı tarihlerde çünkü önümüzdeki 15-20 günde sattı sattı, yoksa ürünleri elde kalır. Artık kolsuz bir kamp ürünü alır, kışın evimizde kaloriferlerin çok yanıdığı bir gün giyeriz!

3) Nerede güzel bir alışveriş merkezi olsa orada mutlaka ve güzel bir yerinde Fenerium var, hatta Kartal Yuvası var ancak GS Store yok. Fenerium’ların içi pırıl pırıl, geniş ve ferah. GS Store varsa bile çoğu çay ocağı kıvamında, sıkış tepiş küçük bir dükkân şeklinde. Örnekler; Ankara Ankamall AVM GS Store, Kentpark AVM (yok), Cepa AVM (yok) vd.. Hiç Ankamall GS Store'da eşofman denediniz mi siz?! Bir kişinin ayakta zor durabileceği yarı depo yarı kabin özelliklerinde bir bölüm var, yerse.. Çeşitli kanallarla düşüncelerimizi ilgililere iletmeye çalıştık ama daha birkaç gün önce yeni açılan Çorum GS Store’un fotoğraflarını inceleyince ümidimizi yitirmeye başladık.

4) Üretilen formalar da sıkıntılı. Adidas firması Galatasaray’ın formalarını ürettiğinde forma üzerindeki reklam yazılarını kumaşın üzerine işliyordu. Yani kumaşın üzerinde başka materyal yoktu. Nike firması ise reklam yazılarını forma üzerine yapıştırıyor. Bu tip yazılar ise vücut nemlenmeye başladığından itibaren teninizi rahatsız ediyor. Hele bir de o formayı sırtınıza geçirip maç yapıyorsanız, rahatsız olmamanız mümkün değil.

5) Ürün çeşitliliğine gelince. Biz ne zaman Galatasaraylı olduk veya herhangi bir takımı tuttuk ve sonra vazgeçemediğimiz sevdamız haline getirdik? Tabii ki çocukken! Demek ki çocuk formalarına ve onlarda Galatasaray aşkı yaratacak ürünlere ağırlık vermek gerekir. Bir önceki yazımda belirttiğim gibi, tam 2 senedir (şimdi 3,5 yaşındaki) oğluma orijinal forma bulamadım. (Bu sene çıkardılar, o da bayrak baskısız)

Diğer ürünler deseniz tam facia! Ufacık çocuk formayı üzerinde “1905” yazdığı için sever mi? Okuma yazması var mı? O yaşta tarih kavramı var mı? Ben çocuğuma “yarın” yerine, “bir kere uyuyacağız uyanacağız ondan sonra” diyorum. Hepimiz böyle değil miyiz? 0-6 yaş ürünlere bakın, çoğunun üzerinde figür olarak 1905 yazısı kullanılmış. Yahu elinde “aslan” gibi önemli bir figür var. Koy yavru aslan resmi, aslan kral resmi, koy Galatasaray amblemini de yanına. Aslan ile Galatasaray’ı beraber benimsesin, sempati kazansın. 1905’miş!! Hiçbir şey bilmiyorsanız gidersiniz rakipleriniz bu işi nasıl yapıyor incelersiniz.

Geleceğe dair umutlu olmak istiyorum ama..