Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Haziran '07

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Güç, ün, para, seks!!!

Güç, ün, para, seks!!!
 

Tanrı (Allah) neden iki cinsiyet yaratmış olabilir? Üremek için bulduğu tek yol bu muydu? Cinsellik denen bu harikulade deneyime nasıl yaklaşmamız gerekiyor?

Birincisi, kesinlikle utançla değil. Suçluluk duygusu ve korkuyla da değil. Utanç erdem değildir, suçluluk duymak iyilik değildir ve korku onur değildir. Şehvetle de değil. Şehvet ihtiras değildir. Önüne gelenle seks yaparak değil, seçimsizlik özgürlük değildir. Agresiflikle değil, agresiflik arzu çokluğu değildir. Ve kesinlikle kontrol, güç, yönetme düşünceleriyle değil. Çünkü bu düşüncelerin "sevgi"yle hiçbir ilgisi yoktur.

Seksin hep kötü namı vardı. Bunun ana nedeni seksle gelen suçluluk duygusuydu. Bize yoğun doyum yaşatacak bir yoldan, kendimizi iyi hissetmememiz gerektiği öğretildi. Bu açık çelişkiyi görüyoruz ama ne yapacağımızı bilemiyoruz. Ve cinsellikten zevk aldığımızda eğer kendimizi iyi hissetiğimiz için suçluluk hissedersek doğru yapmış olacağımıza karar verdik. Suçluluk duygusunu genellikle kendimizi iyi hissetiğimiz bir şey için kötü hissetme aracı olarak kullanıyoruz. Böylece, bizim iyi duygular hissetmemizi istemeyen Tanrı ile uzlaşıyoruz. Özellikle bedensel hazlar hissedeceğimiz hiç bir konuda kendimizi iyi hissetmemeliyiz. Hele seksle ilgili, asla!

Seksi sevmemiz iyidir. Hatta zorunludur. Bize hizmet etmeyen şey seksi sevmemiz değil, sekse bağımlı olmamızdır. (ya da herhangi bir şeye).

Bu sözü her gün on kere tekrarlayın; SEKSİ SEVİYORUM.

Bu sözü her gün on kere tekrarlayın; KENDİMİ SEVİYORUM

Sevmememiz gereken birkaç şey daha... Onları da sevmeyi deneyin;

GÜÇ, ÜN, BAŞARI, KAZANMAK.... Biraz daha; BAŞKALARI TARAFINDAN ÖVÜLMEK, DAHA İYİ OLMAK, DAHA ÇOK ŞEYE SAHİP OLMAK, NASILLARI BİLMEK, NİÇİNLERİ BİLMEK.... ve işte en büyük suçluluk duygusu; Eğer TANRIYI BİLDİĞİNİZİ HİSSEDİYORSANIZ , çok büyük suçluluk duymalısınız. İlginç, hayatımız boyunca bize suçluluk duymamız gerektiği öğretilen şeyler aslında EN ÇOK İSTEDİĞİMİZ ŞEYLER.

Arzu duyduğumuz şeyleri sevmeliyiz. Bu sevgi onları bize çekecektir. Bunların hepsi yaşamın dokusudur. Onları sevdiğimizde, yaşamı severiz. Bunları arzu ettiğimizi ifade edersek, yaşamın sunduğu tüm güzellikleri seçtiğimizi ifade etmiş oluruz.

Seksi seçin. İstediğiniz kadar!

Gücü seçin. Kullanabileceğiniz kadar gücü!

Ünü seçin. Kaldırabileceğiniz kadar ünü!

Başarıyı seçin. Elde edebileceğiniz kadar!

Kazanmayı seçin. Deneyimleyebileceğiniz kadar kazanmayı!

Ama sevgi yerine seksi seçmeyin. Sevgiyi kutlamak için seksi seçin.

Başkalarını kontrol etmek için gücü seçmeyin. İçinizdeki gücü seçin.

Ünü amaç olarak seçmeyin. Daha büyük bir amaca giden yol olarak seçin.

Bedelini başkalarına ödettiğiniz başarıyı seçmeyin. Başkalarına yardım edebileceğiniz bir araç olarak seçin.

Ne pahasına olursa olsun kazanmayı seçmeyin. Başkalarına maddi-manevi maliyet yüklemeyen hatta onlara da kazandıran kazanmayı seçin.

Rahatlıkla başkaları tarafından övülmeyi seçin. Ama herkesin övülecek yönlerini görün ve siz de övgü yağmurunu sunun.

Rahatlıkla daha iyi olmayı seçin. Ama başkalarından daha iyi olmayı değil. Sürekli bir önceki kendinizden daha iyi olmayı seçin.

Rahatlıkla daha çok şeye sahip olmayı seçin... ki daha çok verebilesiniz.

Ve "nasılları", "niçinleri" bilmeyi seçin ki bilginizi başkalarıyla paylaşabilesiniz.

En önemlisi TANRIYI BİLMEYİ seçin. Hatta ÖNCELİKLE BUNU SEÇİN. Her şey gerisinden gelecektir.

Hayatımız boyunca bize vermenin almaktan daha iyi olduğu söylendi. Ama uygulamada tam tersi örneklerle yetiştirildik. Oysa bizde olmayan şeyi veremeyiz.

Bu yüzden öz doyum çok önemli. Burada başkaları pahasına yaşanan bencil doyumdan bahsetmiyorum. Öz doyum başkalarının ihtiyaçlarını yok saymak değildir. Ama hayat, kendi ihtiyaçlarımızı da yok saymak olmamalı. Kendimize elimizden geldiğince haz vermeliyiz.

Yaşamdan ne kadar haz alırsak, başkalarına da o kadar haz verebiliriz.

Sevgiler, Serap

 
Toplam blog
: 21
: 1440
Kayıt tarihi
: 06.02.07
 
 

1967 doğumluyum. 24 yaşında bir kızım var. Ailem ve dostlarım, vazgeçilmezlerim, olmazsa olmazlar..