- Kategori
- Şiir
Gücenik serçe
gücenik serçe
dudak uçlarında boğuk gecelerin
çığlık izi süzülüp
sonra dalgınlığından usulca
karaköy iskelesi' nde sisler içinde
sesine istanbul karışmış
kızgın ve gücenik serçe
buğulu bardaklarda terleyen yalnızlığıyla
büyük bekleyiş katlanmış duygularla
hep aralık duran kapılarda
ağır ağır sararan umutlarla
geçerek sizinde hüznünüzden
kırılan kanatlarında göğün
dökülürken zaman
turuncu kederler içinde
gücenik bir günün aynasında
parmaklarından dudaklarından
geçerek kirpik uçlarından
gün görmüş bir serçe rahatlığında
seçip ayıklayarak çürüyeni
ve kalanı tartarak dünyayı
inceden inceye akıp gelmişse
nasıl bugüne kadar
gerçeğin beni bunalttığı bu günlerde
yüzünde olmasaydı
dünyayı yumuşatan gülümseme
karanlık bir mahzende soluk bir resim
rutubet toz ve küf kokuları içinde
alın çizgisinin sıkıntılı çukurunda
ömrünün yaralı yılları yerini
yeni güzelleşmeye başlayan
istanbul sabahlarına bırakmazdı
Mehmet Özgür Ersan salacak 2011