Güldal Mumcu, Bülent Arınç’ın “özür”ünü niye kabul etmedi?

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’tan sonunda özür geldi.

Bülent Arınç, Kanal D Ana Haber Bülteni'ne telefonla konuk olduğunda, Mehmet Ali Birand'ın “Özür diliyorum Sayın Mumcu, diyebilecek durumda mısınız?” sorusu üzerine özür diledi.

Arınç, özür dilemeyi, “Özür dilemek de bir erdemdir.” deyişine bağladı.

Ancak, Meclis Başkanvekili Güldal Mumcu, yaptığı yazılı açıklamayla özrü kabul etmedi.

Güldal Mumcu’ya göre, özür, yeterli değil; bir başka deyişle özrün adresi yanlıştı.

Mumcu, adres olarak Meclis’i gösteriyor:

"Şahsımla ilgili özrü kabul edebilirdim. Ancak asıl özür dilenmesi gereken yer Meclis Başkanlığı'dır. Bu özür, özür değildir.”

Çünkü Mumcu, Arınç’ın tavrını, “TBMM Başkanlığına ve TBMM'nin manevi şahsiyetine hakaret ve yürütmenin yasamaya baskısı" olarak görüyor.

Mumcu, yazılı açıklamasında, ayrıca, Bülent Arınç’la, kadına bakışla ilgili “çözümleme” de yapıyor:

“Nedenini anlayamadığım o derin öfke, geçici bir bellek kaybına mı neden olmuştur, yoksa aklın önüne mi geçmiştir? Öte yandan, objektif veriler, yaşananlar apaçık ortadayken 'duygusallığa' sürekli vurgu yapması dikkat çekicidir. Bu yaklaşım, kadını mümkünse eve mahkum etmek isteyen, onu daima aciz ve korunmaya muhtaç, akıl ve mantık kullanmayı bilmeyen bir varlık olarak gören zihniyetin, kadını görmek istediği yer ile fiilen gördüğü yer arasındaki farktan duyduğu rahatsızlığı sergilemektedir.”

*****

Şimdi ne olacak?

Özür geldi, ama “adres yanlış” gerekçesiyle kabul edilmiyor.

Şimdi, gösterilen adrese yönelik bir özür gelecek mi?

Yoksa yeni bir tartışmanın yolu mu açılacak?

Ama hangi yol olursa olsun, “özür dileme”ye yol açan durum, ders alınması gereken niteliktedir.

Ders almak!

Ders veren, yeri geldiğinde ders almayı da bilmeli!