Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ocak '15

 
Kategori
Güncel
 

Güle güle Hrant Amca

Güle güle Hrant Amca
 

O gündü. Ocak’ın 19’unun sabahı olağanlıkların en durağan vakitlerinden birinde işyerinde oturmaktayım. Tabir-i caizse şişe dibi gözlük camlarıyla bir genç alışveriş için kartını uzatıp siparişini veriyor. O ara elimde Hrant Dink kapağıyla basılmış "Kafa" dergisine dalmışım. Bekletiyorum müşteriyi cümlelerin arasına sıkıştıracak bir vakti yakalamak için. Dönüp gülülmsüyor ve kartı alıyorum, bir yandan siparişi öğrenip alınanların tutarı hesaplanırken. Gayri ihtiyari kart sahibinin soy ismine takılıyor gözlerim. Kartı okuyorum soy isim tanıdık. "Ogün'ü tanıyor musun?" diyorum, ben o günün tarihini hatırlayamasam da; o Ogün'ü tanıyor. Belli ki soruya verilecek cevaplar hazırda, kısa da olsa yakınlıktan bahis açıp soruma cevap veriliyor.
 Yalnız kalınca o günü hatırlamaya çalışıyorum teknolojinin de yardımıyla. O gün bugün diyor Viki bey amca. O gün bugün ve saat 3 sularında yanlışım yoksa. Bugün, düşünmenin ve söylemenin tüm günahlardan daha günah olduğu bir günün yıldönümü diye yüzüme parlıyor bilgisayarın ekranı. Tesadüfün maharetiyle kader anlatırken tarihi sadece sessizce okuyorum. Sonra bir şarkının sözleri gayri ihtiyari kulağıma çalınıyor: “Kimse cüret etmiyor/ Sükutun sesini bozmaya”. Ben duraksayıp tekrar yutkunuyorum ki sözler benim boğazımdan geçmezken şarkı devam ediyor:  “Aptallar! Bilmiyorsunuz / Suskunluk kanser gibi büyüyor”*. O büyürken ben boynumu eğiyorum, bu saygı duruşu değil utancın bir bedene oturuşu; daha önce aklını eğenler, gözünü kaçıranlar ve yok sayanların sessizliğini dinliyorum. Vedaların sessizliği kadar sevilirmiş uğurlananlar, bu da bilmediğime saygımdır zannımca. Güle güle Hrant Amca!

*The Sound of Silence – Simon Garfunkel

 
Toplam blog
: 63
: 1414
Kayıt tarihi
: 14.08.08
 
 

Hayat hikayemi fazla uzatmayacağım, çünkü hepimiz bir şekilde yolumuza kavuşuyoruz. Okuyan bir an..