Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Haziran '20

 
Kategori
Mizah
 

Gülelimmi?

Gülelimmi?

Dışarıya çıkamıyoruz evde sıkılıyoruz istedim ki biraz da olsa gülelim. İnşallah kurallara uyup bu günleri atlatacağız. Umarım aşağıdaki fıkraları okuyup gülümsersiniz.

NAHİDE ÇELEBİ

Adamın biri yabancı bir şehirde, bir evin kapısını çalarak bir ricada bulunur: “Çok susadım ve buralarda su bulamadım. Lütfen bana bir bardak su verir misiniz? Kapıyı açan çocuk, adamın yüzüne bakarak: “İstersen ayran getireyim, der. Adam bu teklifi memnuniyetle kabul ettikten sonra, çocuk bir çanak ayran getirir. Adam ayranı içtikten sonra çocuk: “ İstersen daha getireyim, der. Zahmet olur yavrum. “ Hayır ne zahmeti. Zaten bu ayranın içine fare düştüğü için nasıl olsa dökecektik! Bunun üzerine, adam iğrenerek elindeki ayran çanağını hiddetle yere atıp parçalayınca, çocuk feryadı koparır: - Anneee, kapıdaki adam köpeğin çanağını kırdı.

ORUÇ BOZMA

Bir gün Erzurum kahvelerinin birinde, insanlar iftar vaktinin gelmesini beklerler. İçeriye koşarak kızgın bir şekilde Selo girer ve “Ağabeyiler hele gelin bahın dışarıda gavatın biri herçesin cözi önünde cigara içir, orucini yiyir. Kahveden İsa dayı cevaplar: “Ola Selo dur temam ecele etme ambu çayimi bitirim gelim ona gösterirem gününi.”

KARNE

Ali Mısır'da okuyan bir öğrencidir. Sınavlar bitmiş ve yaz tatiline gireceklerdir. Babası Ali'ye telefon eder ve sınavların nasıl geçtiğini sorar. Ali de bilmediği halde "çok iyi geçti" der ve bunu üzerine babası onu İstanbul'a işlerinde yardım etmesi için çağırır. Ali İstanbul'a gidecektir ve arkadaşına son olarak şöyle der; "Ahmet sen notlarımı öğrenirsin ve beni ararsın. Eğer telefona babam çıkarsa Muhammed'in Ali'ye selamı var dersin; ben anlarım bir tane zayıfım olduğunu." Ahmet notları öğrenir ve arar. Telefona babası çıkar ve Ahmet şöyle der: - Amcacım Ali'ye söyle ona bütün Ümmed-i Muhammed'in selamı var.

Gariban bir köylü şehre inmişti. Büyük bir mağazada iki kişinin karşılıklı oturup konuştuklarını gördü. İçerde bir masa ve üç dört koltuktan başka bir şey görünmüyordu. Merak etti ve içeri girdi: “ Selamünaleyküm ağalar.” “Aleykümselam hemşerim ne istiyorsun?”  Merak ettim acaba burada ne satıyorsunuz?” Köylü ile dalga geçmek isteyen satıcı sırıtarak cevap verdi: “Eşek satıyoruz.” Köylü de taşı gediğine yerleştirdi:”  Sadece ikiniz misiniz yoksa daha var mı ?”

 

 

 
Toplam blog
: 1977
: 1045
Kayıt tarihi
: 25.11.08
 
 

Erzurum doğumlu, Ankara'da yaşıyor. D.T.C.F mezunu, emekli lise öğretmeni, evli, 2 çocuklu. "İsya..