- Kategori
- Müzik
Gülpembe
Balkonda çayımı yudumlarken, yandaki komşumdan bir müzik sesi geliyor, kulak kabartıp dinliyorum, yabancı değil, Barış Manço’nun Gülpembe’si.. Harika bir müzik ve harika sözler…
Önceleri her hafta izlerdik Barış’ ı televizyonlarda. Radyoların, bir zamanlar müdavimiydi şarkıları. Çoluk, çocuk hepimiz keyifle dinler, izler severdik Barış Manço’yu. Hele onun uzun saçları, her zaman gülen yüzüyle, hep bir şeyler vermek istemiştir insanlara… 7'den 77 adlı program ise hala çok kişinin hafızalarındadır… Özellikle o günleri yaşayan şanslı çocukların… Kader demeli, ne yazık ki kimi hayallerini yarıda bıraktırdı Barış’ın... Yeni yaptırdığı okulunun çalışmalarını daha yakından izlemek, geliştirmek istiyordu. 2000 yılını görmeyi çok ama çok arzuluyordu. Bodrum'da kendi adını taşıyan tatil köyünün çalışmasını da göremedi. Ve belki de şaka ile karışık kendince en önemlisi Cumhurbaşkanı olamadan aramızdan ayrıldı.
Şöyle diyordu Barış ‘‘Saçlarıma daha da aklar düşecek ve bir gün gelip Allah bu saçları geri alacak. Önemli olan bu geri alış sırasında hakkını vermiş olmam. Gelecekle ilgili hayallerim bunun hakkını vermek için yapacağım mücadeleyle süslü. Beni benim değil, benden sonra insanların anlatması önemli. Yani gelecek kuşaklar için bir ‘Yad-ı Cemil' olmak istiyorum. Tek niyet ve gayretim işte bundan ibaret.’’
Sevgili Barış, seni çok, ama çok özlüyoruz…