Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ağustos '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Gün ışığı uykundan uyandırır seni

Gün ışığı uykundan uyandırır seni
 

Gün ışığı odanın içine ulaşıp, yüzümü kusursuzca aydınlattığında, gözlerim aniden açılır, belirli bir süre boyunca unutmuş olduğum tüm yaşamımı, bütün ayrıntılarıyla tekrar anımsarım. Düşsel bir mola ile hafıza kaybına uğradığım bir süreç sonucunda, bazen yorgun da uyansam, bedenim tüm gücünü yeniden kazanır, yaşama kaldığım yerden devam ederim. Halbuki, yedi saat öncesinde gözlerimin direnci kırılmış, sırtım beni taşıyamaz hale gelmiş ve bunun etkisiyle bitkin bedenimle yatağa gitme kararını vermiştim. Uykulu halimle, başka bir boyutta var olan, sadece kendi bilincimde yaşayan bir dünyaya geçiş yapmak zorunda kalmıştım. Esnemelerim beni girişin eşiğine kadar ulaştırmış, oradan öteye geçmeme bir adım bırakmıştı. Normal ve sağlıklı her canlı gibi bu adımımı atmalıydım. Buna benim de ihtiyacım vardı.

Ancak her zaman bu kararı uygulamamı engelleyecek küçük bir çekingenlik bulurum kendimde. Bu karar beni, koca başımı kendi isteğimle sert bir cisme vurmaya kalkışma kararım gibi bir sonuca ulaştırır. Tüm hafızamı, benliğimi yitirme çekingenliği: Bana ait olanı, anılarımı ve beni ben yapan tüm değerlerimi geçici bir süre boyunca yitirmeyi göze alabilmem; yatağa uzanıp gözlerimi kapattığımda, varlığımı, bende olanları büyük bir sessizlik içerisinde bir dolaba kilitlemem; kendimi tüm gerçekliğimden belirli bir süreliğine uzaklaştırmam. Sevdiklerimi, burun kıvırdıklarımı, yemeklerin tadını, bildiğim tüm müzikleri, okuduğum tüm kitapları, uğraşlarımı, acılarımı, sevinçlerimi, tüm yaşayışlarımı, başka bir boyuta geçecekken emanet bırakmak zorunda olmam. Eğer tüm bunları göze alabilirsem, tüm çekingenliğimi üzerimden atabilirsem, işte o zaman kendimi aniden yatakta bulurum ve böylece, orada bedenimi usulca sağa çeviririm. Karnımı kıvırır, bacaklarımı o bölgeye çekerek rahatlatıcı bir yatış sağlarım. Beynimin vereceği başlama işareti ile kendimi uyku boyutunda bulurum. Aklın, mantığın üstüne çıkan, gerçekliğin ters düz olduğu bir yaşamın, günlük olayların akla sığmaz bir senaryo ile oynandığı bir tiyatroda figüran olurum. Yönetmeni beyinsel işlevlerim, senaristi belki ben; kaynak ise dolapta kilitlediklerim. Gerçek yaşayışlara göre pek makul olmayan, gerçek üstü bir gerçeklikle(?) sahnelenen, bazen mutluluk, bazen hüzün veren, yeri geldiğinde beni acayip korkutan bir bitişle sonlanan bir oyun. Bu oyun, eğer yeterince güçlüyse ve yeterince uyarıcıysa, beni yatağımdan fırlatır, anılarıma erken kavuruşum. Aksi durumda, günün doğmasını, gün ışığının odama ulaşacağını umar, yüzümü aydınlatmasını beklerim.

-

Tablo : Francisco Jose De Goya, El Sueño de la Razon Produce Monstruos, 18.1 x 12.2 cm

 
Toplam blog
: 136
: 1494
Kayıt tarihi
: 16.02.07
 
 

Yaşam ışığını 1968 yılında Bafra’da gördü. İnşaat Mühendisi ve aynı sektörde yazılım geliştiren bir ..