Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ağustos '07

 
Kategori
Sağlık
 

Günah keçileri (!)

Günah keçileri (!)
 

Çukurova Üniversitesinden 5 öğretim üyesi bir ilaç firmasının ilaçlarını yazmak karşılığında maddi destek istemişler. E-mail yoluyla kayda geçen bu istekler, Türk Ceza Kanununa göre görevi kötüye kullanma kapsamında değerlendirildiğinden Asliye Ceza mahkemesinde yargılanacaklar.

Milliyet’in bugünkü haberleri arasında yer alıyordu bu haber. Hem üzüldüm hem de acıdım bu günah keçisi öğretim üyelerine(!) Üstelik istekleri de pek masum geldi. Bilimsel kongreye katılma, dergi, laboratuara kit vb.

Ben bu öğretim üyesi arkadaşları suçlayamıyorum. Sistem bu şekilde kurgulanmıştır. Yıllardır sağlık sistemini liberal politikaların uygulanma alanlarından biri olarak gören anlayışın geldiği noktalardan birisidir. Tercih edilen ekonomik ya da sosyal sistemler ahlaki ve hukuksal denetim mekanizmalarını da oluşturabilmelidir. Yoksa ya bu çarkın dişlileri arasında ezilirsin ya da bu çarkın yağlayanı olursun.

Üstelik bu öğretim üyesi arkadaşlar yaptıklarının ayıp, suç, etik olmadığını da düşünmemektedirler büyük bir olasılıkla, yoksa yaparlar mı? Zaten yıllardır herkes yapıyor, herkes bir şeyler koparmaya çalışıyor, alıyor, onlar neden almasın ki (!) İlaç firmaları çok zengin, birinden birinin ilacını da yazacak sonuçta, neden bundan faydalanmasın. Düşünce ve anlayış budur.

Türkiye de ilaç sektörü; milyar dolarlık bir pazara sahiptir ve bu pastadan pay kapmak için her yolu mubah gören bir anlayışın yolları temizlenmiş, taşları ayıklanmıştır.

Bundan 7–8 yıl önce belki hatırlayan olur, gazeteler geniş yer vermişti çünkü bir ilimizin Tabip Odası genel sekreteri bir basın açıklamasında, bazı ilaç firmaları çalışanlarının işi çok abartarak Nataşa adı verilen hizmetleri bile doktorlara sunduklarını açıklamış ve bunun artık önlenmesi gerektiğini dile getirmişti. Çok uç bir iddiaydı ve inanılır gibi değildi. Rüşvetin belgesi olmadığı gibi bunun da kanıtlanması mümkün değildi ama yaşayanlar ve şahit olanlar bunun gerçek olduğunu bilirler. Ben gerçek olduğuna inanıyorum, o sırada bu doktor arkadaşla birlikte çalışıyordum. Sonuçta ne oldu? Sağlık Bakanlığı doktor arkadaşımıza soruşturma açtı. Yoğun tepkilerle karşılaştı ve Tabip Odası genel sekreterliğinden istifa etti. Sonra konu kapandı.

Tabiî ki bu ilaç firmalarının böyle bir pazarlama politikası yoktur, çalışanların işgüzarlığıdır ama dağıtılacak para ve hediyeler için bir bütçe ayrılmış mıdır?

Çalışanlar belirli bir kotayı tutturmaları için yoğun baskı altında mıdırlar?

Eğer tutturamazlarsa, iş güvenliği ile ilgili kaygıları var mıdır?

5–6 yıl deli gibi çalışıp, her türlü özveriyi gösterdikten sonra, satışlardaki düşüklük nedeniyle veya başka bir sebeple kendilerini kapının önünde bulabilirler mi?

Ve böyle bir psikoloji ve baskı altında çalışan bu insanların arasından, hiç de ahlaki olmayan teklif ve hediyelerle pazarlama stratejisi izleyen kişiler çıkabilir mi?

Bu hediyeleri cazip bulan “amaaan ne olacak be” diyen meslek erbabı, kötü doktor mudur?

Cevapları ben vermiyorum.

Aile hekimliğine geçen illerde her aile hekimi, kendi muayenehanesini açtı. Bazıları da sağlık ocaklarının odalarını kiraladı. Her doktorun, masa, sandalye, muayene masası, stetoskop, etüv, bilgisayar gibi, yani bir muayenehane için gerekli olan bir sürü şeye ihtiyacı var. Boyalar badanalar yapıldı, kapılar pencereler değişti. Peki, paraları nereden çıktı bir araştırılsın bakalım. Bunların büyük bir çoğunluğunu ilaç firmaları karşıladı.

Çok iyi biliyorum bundan 2–3 yıl önce prensibim değil diyerek ilaç firma çalışanlarından bir simit yemeyenler bugün aile hekimliğine geçince kişilik değişimine uğradılar. Neredeyse tuvalet kâğıtlarını bile ilaç firmalarına aldırıyorlar.

Tamam, aldırsınlar iyi güzel de, karşılığı ne olacak.

Sonuçta Çukurova Üniversitesinden 5 günah keçisi yakalandı.

Ne ayıp, hiç kongreye gidiş masrafları ve dergi istenir mi ilaç firmalarından?

( Yazdıklarım bütün ilaç firması çalışanlarını ve doktorları kapsamamaktadır. Zaten yapanlar kendilerini biliyor saklı gizli de değil. İlaç firmalarında çalışan arkadaşlarımın nasıl zor koşullarda çalıştığını biliyorum, doktor arkadaşlarımız da sistem içinde kendilerine bir yer bulma mücadelesinde. Yazılanlar onların şahsından ziyade sisteme yönelik eleştirilerdir.)

 
Toplam blog
: 156
: 2800
Kayıt tarihi
: 03.04.07
 
 

SÖZ UÇAR, YAZI KALIR. 9 Eylül Ünv. İşletme mezunu, 9 Eylül Ünv.Sosyal Bil. Ens.Sağlık Kurumla..