Günahımızı Sevabımızla Ödesek

Ulemadan duyduklarımıza göre Ahiret sorgusunda günahımız kadar ceza görecek, sevabımız kadar ödül alacağız.

Allah’ın işine karışılmaz ama hani diyorum ki günahımız sevabımızdan düşse, kalan neyse…

Hani bu dünyadan da rahat giderdik…

Dağlar kadar günah işlemişiz ama sevabımız da var, düşse tepeler kalacak.

“O zaman hiç günah işleme!”

Yoookkk öyle bir şey günah işlememe şansım olsa bile, insanım çünkü gereğini yapmam lazım.

Ya ben bu konuda fitim yani günahımla sevabım eşit, yani birbirini götürse tertemiz gideceğim. Cehennem görmeyeceğim, gerçi cennet de zor; olsun şu vasat vatandaşlar gibi bir köşede otururum.

Sevabın cennetini istemiyorum ama günahın cehennemi korkutuyor; Cehennemde yandıktan sonra Cennetin ne anlamı kalır, hem suçlu suçlu “Ben geldim!”

Hatta böyle bir şeyi dünyadaki işlerimiz için de yapabiliriz.

Kişinin hatalarını sevaplarını kaydet birbirini götürsün, ölürken eline bir belge verelim, iyiyse iyi kötüyse kötü daha bu dünyada belli olsun.

Ya şimdi matematikte var ya böyle bir şey.  Bir kul olarak aklıma geldi inşallah günah işlememişimdir.