Gündelik yaşam terör ilişkisi ve umursamazlığımız

Gündelik Yaşam ve Terör Duyarlılığı

Ülkemizde her şey ve her olay çok çabuk unutulur gider. Dün askerler şehit olur. Akşam üstü tek bir asker şehit olur, haberler bugün de devam eder, ertesi güne pek bir şey kalmaz. 

Askerler ölürken biz ne yaparız ?

-Mecliste adı milletvekili  olan ama sadece başkanlarının yapmalarını istedikleri davranışları yapanlar yine kavga etmeye devam ederler.

-Sporda her türlü şikeyi yapanlar, saygı duruşunda bulunurlar.

-Birçok Tv ve radyoda program ve yayın akışı değişir.

-Birçok program ve dizide, barda, eğlence yerlerinde yayın akışı değişmez.

-BDP gibi partilerin diğer partilerden daha fazla reklamı yapılır.

-Siyasiler ortalığı kasup kavurur, herkese bağırır çağırırlar snaki terörün bütün suçu kendilerinde değilmiş gibi.

-Biz yani normal halk TV'lerde olanları sessizce, çoğu zaman küfrederek, izler dururuz ve sonra haber bitince yine sessizliğimize ve umursamazlığımıza geri döneriz. 

-Herkes gökten zembille bir şeyin düşmesini ve terörün bitivermesini bekler büyük bir inançla. Hatta bunun için elini kolunu hiç kıpırtadmadan Allah'tan medet uman siyasiler bile vardır. Bir de gerçekler vardır. 

GERÇEKLER

-Tüm bunları dikkate almadan sürekli üreten, işine gücüne bakan, ihracat yapıp ekonomiyi döndürmeye çalışan bir grup vardır. Lafla peynir gemisi yürümeyeğini bilirler ve çalışır çalışırlar, üretirler, dünyaya meydan okurlar.

-Bir de masum askerler vardır. Komutanlar bilir ki 70 günlük acemi eğitimle yetişen askerlerle terör mücadelesi yapılmaz, yapılamaz ve başarı sağlanamaz.

-Askerde elektirik prizinimn yanında bir uyarı yazısı vardır. Yazıda der ki "Elektrik prizine çivi ya da metal eşya şokmayın" der. Çünkü ölen masum, genç insanlar arasında askerler arasında 21. yy'da hala elektriği olmayan, ışık gömemiş köylerden gelen insanlar vardır. Ölen askelerin çoğunluğu ilkokul ve lise mezunudur, içlerind eokumayı bilmeyenler de vardır. Kısa süreli 70 günlük bir eğitimler bu insanlar arkalarına bakmadan ölüme giderler ve komutanları ne emir verirse yapmaktan gocunmazlar. İşte ölen askerlerin çoğunluğu bu insanlardır. Üniversite mezunu olmuş insanlar ya da komutanlar, kısa dönem askerler gerçek asker olamazlar. Çatışmada bile korkak davranırlar genelde.

-Profesyonel askerlik gereklidir. Burada da çok iyi eğitim almış asker yetiştirmek gerekir. Fakat ülkemizde profesyonel askerlik sistemi tam geliştirilemiyor. Çünkü ülkemizde ister asker olsun ister polis olsun, baş kısımlarına "Özel" kelimesi geldiği anda kendilerini özel hissediyorlar ve askerlik ya da polislik hariç her şeyi, her türlü yolsuzluğu yapabiliyorlar. Bir süre sonra işin suyu çıkıyor.

-Kaçakçılık önlenmelidir. İsrail askeri sınırda geçmek isteyen (günlük geçiş) Filistinlileri tek tek arıyor, bütün eşyalarını didik didik arıyor ki başı belaya girmesin. Biz de katırlarla günlerce silah ve cephanelik taşınıyor, kaçak sigara ve uyuşturucu girişi yapılıyor. Ondan sonra da hep beraber "Allah allah nasıl oldu da bu kadar 8 ayrı noktadan aynı anda saldırdılar, nasıl oldu ki bu olay, yok gündüz vatandaş bunlar gece terörist oluveriyorlar gibi sorular soruyoruz."

-Ben gümrük kapılarında gerekli kontrollerin yapıldığını sanmıyorum. Adamlar gümrükten ya da sarp dağlardan herşeyi geçiriyorlar. Biz de gümrük kontrolü şöyle yapılıyor. Kaçakçı geliyor kapıya, kapıdaki görevli soruyor çantanda ya da katırda, arabada kamyonda ne var ?

Adam cevap veriyor. Ne olacak ya işte bulgur, buğday, biraz peynir bir iki parça et, sucuk, kaçak çay o kadar.

Diğerine soruyor sen de ne var.

-Bir iki teyp, bir iki paket sigara hepsi o kadar.

Askerler dağdan geçen katırları görüyorlar, komutanlar bırakın geçsinler kim uğraşacak şimdi onlarla diyorlar. 

Geceleri sürülerle keçiler geçiyor sınırdan hepsi görüyor, hepsi biliyor. 

Avrupa raporlar hazırlıyor. Uyuşturucu kaçakçılığının en büyük transit geçiş yolu Türkiye diyor, Ülkemde kimsenin sesi çıkmıyor. Ondan sonra da adamlara kafa tutuyoruz, yok sen uyuşturucu tacirlerine yardım ediyorsun, onların para kazanmasına ve uyuşturucu satmasına izin veriyorsun diyoruz. O zaman ne yapacaksın Türkiye'den 1 paket bile uyuşturucu geçişine izin vermeyeceksin ki Avrupa'ya karşı sesini çıkarabilesin. 

Milyonlarca üniversite mezunu genç insan var. ver hepsinin eğitimini, koy sınır kapılarına ama adam akıllı denetim ve kontrol yaptır. Sınırdan geçen adamın donuna kadar kontrol et ki bir daha kaçakçılık yapmaya gücü yetemesin. Sınırda bekleyen askelere de emir ver. Sınırdan gece gündüz geçen bir kuş bile olsa vurulacak emrini ver bakalım, bir daha sınırdan hiç kimse geçiş yapabiliyor mu ?

Bizim komutanlar ne yapıyor. Sınırdan katırla geçen adamdan kaçak sigara alıyor, sonra da olanlar askerlere oluyor. 

SONUÇ

Biz her konuda laubali, vurdumduymaz, disiplinsiz insanlardan oluşan bir milletiz. 

Bu koşullarda da terörün bitmesi mümkün değil. Hepimiz askerlik yaptık, askerlikteli laubaliği, boş laf, az işi biliriz. Bunda askerlerin suçu yoktur. masum askerin suçu olamaz.

Terörün dış nedenleri ikinci bir konu. Biz Suriye'nin Filistin'in iç işlerine karışacağımıza kendi iç güvenliğimizi sağlarsak dışarıdan kimse bize dokunamaz. 

Böylelikle'de Kuzey Irak'a 10.000 askeri Türkü söylemeye göndermek zorunda kalmaz, insanları aldatma yoluna gitmeyiz.