Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Eylül '06

 
Kategori
Günübirlik Turlar
 

Güneş tutulması yolculuğum ve yaşadıklarım.

Güneş tutulması yolculuğum ve yaşadıklarım.
 

1999 Güneş tutulmasını Kerpe’ deki yazlığımızda izlemiştik. Kerpe’ de zifiri karanlık olmayacak kadar tutulmamıştı ama tam tutulmanın yaşandığı bir yerde olmamış olmak beni 13 yaşımda içimi buruk bırakmıştı. Ta o tutulma günü kendime söz vermiştim: “2006 tutulmasını ne olursa olsun tam tutulmanın yaşandığı bir yerde izleyeceğim.”

Yıllar yılları kovaladı derken hayatın bir kuralı olarak yaşça büyüdüm ve yanımda ailemden bir üye olmadan da uzun yolculuklara çıkma alışkanlığı kazandım. Tutulmayı Konya’ da yaşamaya karar verdim. Aylar öncesinden benimle birlikte Konya’ ya gelebilecek bir arkadaş bulmak için çalışmalara başladım. Tam Güneş tutulması ince iştir; her gün, her sene yaşanan bir olay değildir. Yol arkadaşı bulma işini son güne getirmek o yol arkadaşını bulamama ve doğal olarak Konya’ ya gidememe ihtimalini beraberinde getireceği için erken davranmakta fayda vardı. Son bir ayda bir yol arkadaşı buldum çok şükür. Bir dönem izcilik yaptığım süre içerisinde tanıdığım bir dosttur kendisi. İnternet üzerinden kendisini ikna etmeye çalıştım. İnanılmaz bir olay olacağını ve yolculuğun günübirlik gerçekleşeceğini belirterek ikna etmeyi başardım. Ulaşım aracını da en uygunundan seçtik: Tren. Neden tren derseniz, tren ucuz (gidiş geliş 30 YTL kadar) Otobüsü seçseydik sadece gidişe 35 lira vermemiz söz konusu olabilecekti. Tren aynı zamanda benim çocukluktan kalma ve hala yoğun olarak ilgilendiğim bir ilgi alanı olması. Hayatımın ilk en uzun tren yolculuğunu yaşayacağım için ayrı bir heyecan yaşamaya başladım. Neticede İzmit’ ten trenle en uzak Adapazarı’na ve Erenköy’ e gitmiştim.

Günler yine kovalamaca oynadı ve son bir hafta kaldı. Meram Ekspresi için biletlerimizi aldım. 28 mart 2006 akşamı geldi ve 21.10 civarında İzmit’ e gelen trene adımızı attık. Tren korktuğum gibi eski değil. Meram Ekspresi gayet modern, rahat koltuklu, temiz ve suyu sürekli olan tuvaletli vagonlardan oluşuyor.

Tren yolunun özellikle Eskişehir-Afyon arası kısmı aşırı sallantılı geçti. Demiryollarımızın bugüne dek ne kadar ihmal edildiğine tanık oldum. Eskişehir’ den sonraki hattın lüks lambaları benzeri el ışıklandırılmalarıyla sinyalizasyonun yapılması, elle makas değişiminin yapılması beni dehşete düşürdü. Avrupa Birliği yolundaki bir ülkenin demiryollarının içler acısı olması beni oldukça üzdü. Fakat 29 ekim 2006 itibariyle hızlı tren çağına girecek olmamız ve bir çok ilin birbirine hızlı tren hatlarıyla birbirine bağlanacak olması beni teselli ediyor. Yinede demiryollarımızın ilkelliğinin son senelerine tanık olmuş olmam beni biraz mutlu etti.

Trenimiz Akşehir Gölü bölgesinde Güneş’le karşılaştı. Nefis bozkır ortamında gün doğumunu trenden izlemek son derece keyifliydi. Doğumdan ben keyif aldıysam da fotoğraf makinemin bu durumdan pek keyif almadığı kesindi. Nefis manzaraları olabildiğince gözümün gördüğü şekilde görüntülemeye özen gösterdim. Sarsıcı ve yaklaşık on dört saat süren yolculuğun ardından Konya’ ya hayatımda ilk kez adımımı attım. Konya, son yıllarda en çok gitmek istediğim kentlerden biriydi.

Kentte dolaşmaya başlarken ara sıra kaynak camı filtremle Güneş’ in fotoğrafını çekmeye özen gösterdim. Belki parçalı tutulmanın ilk anlarını yakalarım diye..

Bizim için Konya’ ya gitmiş olmak kadar tutulmayı en iyi biçimde izleyebileceğimiz bir yeri bulmak önemli oldu. Bizde bu amaçla Aleaddin Tepesi Parkı’nı seçtik. Ortalık kalabalıklaşmadan olabilecek en iyi yeri seçmeye çalıştık ve çimlerin üstüne yayıldık. Fotoğraf makinelerimizi ve üç ayakları hazırladık. Yani tabiri caizse tezgahı kurduk.

Öğlene doğru parçalı tutulma başlayınca düzenli fotoğraf çekmeye başladık. Parçalı tutulma sırasında makinemin elle çekim modunda enstantane ve diyafram ayarlarını yapmama yarayan bir tuşu arızalanınca bütün keyfim kaçtı. Makine fotoğraf çekecek durumda olduğu için kafaya fazla takmadan çekime devam ettim.

Hava gittikçe kararırken hava serinlemeye başladı. Parktaki kalabalık gittikçe arttı. Kalabalığı çoğunlukla genç nüfus oluşturuyordu. Arada turistlerde vardı tabi.

O mükemmel an

Tam tutulma anında bir anda tuhaf bir kararma, gençlerin Güneş’ e tezarruatları ve bu sıra dışı olayın nadirliğini bilmem bende inanılmaz bir duygu karmaşası, seli yarattı. Sürekli fotoğraf çekiyorken çok sevdiğim annemi hatırladım. Tam tutulma esnasında bir yandan fotoğraf çekerken diğer elimle telefonumu çıkartıp annemle canlı bağlantı yaptım ve kendisine o andaki bütün duygularımı sundum. Kendisini ne kadar çok sevdiğimi belli etmeye çalıştım. O muhteşem anı annemle paylaştım. Öyle bir üç buçuk dakikaydı ki o, tarif edemeyeceğim duygulara kapıldığım sonu gelmez bir üç buçuk dakika. Gözlerim yaşarma noktasına geldi. İnsan ancak o olayı tam yerinde yaşayınca yaşadığım şeyleri hissedebilir.

O muhteşem, mükemmel olay sona erdikten sonra son birkaç çekim yaptıktan sonra pırımızı pırtımızı toparlayıp yakınlardaki bir çay bahçesine geçip birkaç dakika dinlendik. Yol arkadaşım çektiği video görüntüsünü seyrettirdi. Arkadaşım ve Konya’ ya bulunan bir arkadaşı ile tren saatine kadar şehri biraz dolaşma şansımız oldu. Bu geniş caddeli modern görünümlü kentte bulunmak bana mutluluk verdi. Kente ilk yaklaştığımızda “çölün ortasındaki vaha” diye tanımlamıştım.

İzmit’ e dönüş için trene bindikten sonra Güneş son bir gösteri yaparak harika bir manzara oluşturarak batımını gerçekleştirdi. Eskişehir’ e kadar aşırı sallantılı yolculuktan sonra elektrikli hatta çıktığımızda birden rahatladık. Az titreşimli seyahati ne kadar özlediğimizi hissettik. Sabahın ilk ışıklarında İzmit’ e vardıktan sonra arkadaşım beni binamızın önüne kadar bıraktı sağ olası. Yolda çok az uyumama rağmen benim o günle hiç hesabım bitmemişti. Üstümü değiştirip ilk trenle yarı uyur vaziyette Sapanca’daki okuluma gittim. Bu kadar kısa sürede Konya’ ya gidip gelmiş olmama ilk başlarda birazcık şaşırdılar tabi.

Konya’ ya sadece üç buçuk dakikalık bir şey için gitmiş olmama kesinlikle değdi. O anı tekrardan yaşamak için elimden geleni yapıp 2009 Japonya tutulmasına katılmaya çalışacağım.

Sevgiler..

 
Toplam blog
: 13
: 4003
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

Bilim ve doğa tutkunuyum. Fotoğraf meraklısıyım. Doğa sporlarını severim. Doğa bilimleriyle ilgileni..